Ailesi ile yıllar önce Diyarbakır'a göç eden Hasan, burada eğitimini tamamladıktan sonra, öğretmen olarak doğup büyüdüğü kasabaya geri döner. Hasan bir gün okulda imzasız bir ihbar mektubu alır. Yazılanlara kayıtsız kalamayan Hasan, bir başkasının uğradığı haksızlığı ortaya çıkarmak için gerçeğin peşine düşmeye karar verir. Özel hayatındaki sorunlarla boğuşurken, bir yandan da çıkar oyunları içerisinde sıkışıp kalan Hasan, bu sırada arasına mesafe koyduğu taşra hayatının tahmin etmediği bir gerçeğiyle yüzleşir.