En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.065 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
12 Kasım 2024 tarihinde eklendi
Senaryosunu da, Şafak Ildız ile birlikte kaleme almasının yanı sıra ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çeken Filiz Kuka'nın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Yüzleşme"; bir aile draması olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Uzun süredir komada olan annesi Halime'yi ziyaret etmek amacıyla Hatice (Asiye Dinçsoy)...
Evine uğradığı babası Hızır'ı da (Mutlu Güney) yanına almak suretiyle...
Hastaneye gider...
***
Ancak vardıklarında...
Halime çoktan...
Son nefesini vermiştir bile...
***
Böyle olunca da...
Hızır'ın kızları Hatice, Kader (Nilay Erdönmez) ve Sebahat (Güneş Sayın)...
Ölen annelerinin, dolaplardaki kılık kıyafet ve diğer eşyaları üzerinden...
Eve bir çeki düzen verirlerken...
***
Hızır'ı da bir süreliğine...
Kendisinden devraldığı marangozluk atölyesini işleten oğlu Emin (Mehmet Bilge Aslan)...
Evinde misafir edecektir...
***
Derken...
Hatice ile annelerinin hastanedeki bakımından sorumlu olan hastabakıcı Evren (Okan Urun)...
Bir kafede buluşup sohbete daldıklarında...
***
Beraber yaşadığı...
Kendi yaşlı annesi Melahat'a (Tülay Bursa) benzettiği...
Annelerinin ağrılarına son vermek isteyen Evren'in...
Ağrı kesici yerine insülin enjekte ederek...
Hastası Halime'yi öldürmüş olduğuna dair itirafı gelir...
***
Bu açık itiraf üzerine Hatice...
Aklına ilk gelen tepki olarak...
Polise ihbarda bulunmayı düşünse...
Ve hatta bir karakolun önüne kadar gitse de...
***
Hiçbir şey yapmadan...
Uzunca bir süre boyunca...
Sessizliğe gömüleceği evine dönmeyi tercih eder...
***
Fakat...
Çok geçmez ve Hatice konuyu...
Evren'in aynısını başka hastalara da yapmış veya yapabilecek olması olasılığı nedeniyle...
Hemen polise gitmeleri gerektiğini söyleyecek olan kız kardeşi Kader'e açar...
***
Elbette...
Acilen karakola koşuşturmak yerine önce...
Baba evinde yenilecek bir akşam yemeği esnasında...
Hızır, Emin, Hatice, Kader ve Sebahat'ten oluşan aile meclisinde...
Bu hayati mahiyetteki mevzunun...
Etraflıca bir konuşulup tartışılmasının ardından...
Dakika 40...
***
Gerek söz konusu karakterler ve gerekse de izleyici bağlamında...
Her ne kadar kimseyi tatmin etmeyecek olsa da...
En nihayetinde...
İşin sonunun nereye varacağının görüleceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; nitelikli oyuncu ve senaryoda da payı bulunan görüntü yönetmeni Şafak Ildız'ın performansları sayesinde seyredilebilen...
Ama bunu kesinlikle...
Esaslı bir "yüzleşme" olarak nitelendiremeyeceğimiz, 40 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.