Senaryosunu da, Greg Erb ve Jason Oremland ile birlikte kaleme alan Jeff Wadlow'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Imaginary"; gizemini sonuna kadar koruyan...
Hatta...
Ayakları pek de yere basamayan, karmakarışık yapısıyla...
Aklı başında bir sonuca da ulaşamayan, doğaüstü olayların anlatıldığı bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 13 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek; sırf yapımcılığını üstlenen Jason Blum'ın şöhreti hatırına, brüt 38.6 milyon dolarlık hasılat rakamıyla...
Doğrudan gişeye çakılmaktan, son anda kurtulmuş olduğunu fark ettiğimiz bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film...
Müzisyen Max (Tom Payne) ile evli olan çizgi çocuk kitapları yazarı Jessica'nın (DeWanda Wise)...
Yıllar önce akıl bütünlüğünü yitiren babası Benjamin "Ben" Barnes (Samuel Salary) ve kitaplarındaki kurgusal karakterlerden örümcek Simon (Michael Bekemeier) ile köşe kapmaca oynadığı...
Kabus misali bir rüyası ile başlar...
***
Ki...
Uyanır uyanmaz Max'in...
"Haşere ilaçlamacısı mı çağırsak acaba?" sorusunu yöneltişinden...
Ve karşılığında, onun verdiği...
"İhtiyacım olan şey, yeni bir terapist..." biçimindeki yanıtından...
Jessica'nın benzer rüyaları, sıklıkla gördüğünü anlıyoruz...
***
Bunun üzerine Max Jessica'ya...
İlk karısından olan kızları küçük Alice (Pyper Braun) ile on beş yaşındaki Taylor'ı da (Taegen Burns) yanlarına alıp...
Jessica'ya babasından kalan...
Doğup, annesi kanserden ölene kadar yaşadığı...
Ve...
Tuval gibi kullandığı duvarlarına...
Resimler de çizdiği eve...
***
Üstelik de...
Başta boya olmak üzere...
Tadilat işlemlerinin, halen devam ediyor olmasına rağmen...
Hızlıca taşınmayı önerir...
***
Ardından...
Taşınır taşınmaz da...
Araları, oldukça iyi olan Jessica ile Alice...
Koskocaman evin içinde saklanbaç oynarlarken...
Ebe olan Alice, saymayı bitirip de Jessica'yı aramaya çıktığında yolu...
Bir dolabın içine kapatılmış vaziyetteki, oyuncak ayı Chauncey'i bulacağı...
Alt kattaki kilere düşer...
***
Böyle olunca da artık Alice'in...
Bir başka arkadaşa gereksinimi kalmamış...
Ve dolayısıyla...
Jessica ile de işi bitmiştir...
***
Aynı esnada...
Odasında telefonuyla, kendi kendine selfie çekmekte olan Taylor'ın fotoğraf karesine...
Garip bulduğu yaşlıca bir kadın takıldığında...
Koşarak dışarıya çıkar ve kendi yaşlarındaki Liam'dan (Matthew Sato) onun...
Komşuları Gloria Patterson (Betty Buckley) olduğunu öğrenir...
***
Bu arada...
Yeri gelmişken Alice'in...
Babası ve üvey annesince, hayali arkadaşı olduğunu sandıkları Chauncey ile saklambaç oynadığını...
***
Ve...
Ondan saklanırken de...
Kendisi yatakta, Jessica ile Max'in arasına girip yorganın içine sığınırken...
Ebe olan Chauncey'in de kendiliğinden çıkıp gelip, aynı karyolanın altına yerleştiğini belirtmek isteriz...
***
Ertesi günün ilerleyen saatlerinde...
Kızlar odalarına çekilip uykuya dalmış ve Jessica'da çalışma odasında...
Son kitabının rotüşlerini tamamlamaktayken...
Gecenin sessizliğini...
Zıplayan bir topun sesi bozacak...
***
Ve bunun üzerine...
Evi dört dönen Jessica kilerde...
Gün içinde üstüne gülücük işareti çizip, kucağında Chauncey'in de olduğu Alice'in oyuncak sepetine koyduğu...
Yuvarlanmaya devam eden mavi topu görecek...
***
Ardından da yukarıya çıktığında...
"Burada bir şey var... Kızlarımı korumam lazım..." diyen Samantha Dooley'in (Alix Angelis)...
Yani Max'in, akıl sağlığı yerinde olmayan eski karısının saldırısına uğrayacaktır...
***
Ki...
Bu saldırının öncesinde Alice Jessica'yı...
Chauncey'den aldığı bilgi sayesinde uyarsa da...
Yapılabilecek çok da bir şey kalmadığı gibi...
Jessica'nın bedeninde...
Herhangi bir hasar da oluşmamıştır zaten...
***
Neyse...
Bu arada...
Jessica ile kızlarını bir arada bırakan Max...
Grubuyla bir turneye çıkarken...
***
Jessica'da...
Yanına yaklaşarak...
Çocukluğunda, bakıcılığını üstlendiğini söylemesine ilaveten...
Vakti zamanında kendisinin de...
Aynen Alice misali...
Hayali bir arkadaşının bulunduğunu da ifade eden Gloria ile ayak üstü sohbet edecektir...
***
Derken...
Jessica'yı...
Kendisini, evdeki "CB (Chauncey Bear/Ayı Chauncey)" ile konuşmaması hususunds uyarırken...
Aniden sinir krizi geçiren babasını, ziyaret ederken görürken...
Mevcudiyeti ile otoritesine direndiği Jessica'nın yokluğunu fırsat bilen Taylor'da...
Alice ile Chauncey'in de gıcık kaparak, kendisini psikopat olarak nitelendirdikleri Liam'ı...
Gizlice eve davet eder...
***
Ama...
Alice'e, sırayla tamamlanması gereken bir görevler listesi hazırlamış olan Chauncey...
Hem de...
Alice'e zarar verme pahasına da olsa...
Kontrolü büsbütün eline alırken...
Telefona sarılarak Max'i arayan Jessica...
Büsbütün çaresiz kalmış ve eskiden de Alice ile ilgilenen Dr. Soto'yu (Veronica Falcón) çağırmakla yetinmiş...
***
Ve...
Onu çağırır çağırmazda ortaya...
"Asla Asla (NeverEver)" şeklindeki, kaybolan diğer çocuklar (Noah Martinez, Lilly Sunshine) ile Jessica'nın da (Rhythm Hurd); henüz beş yaşındayken kullandığı bir kavramın yanı sıra...
Chauncey'i sadece...
Jessica ile Alice'in görebildiği gerçeği de ortaya çıkmıştır...
Dakika 44...
***
Belli bir süresinde...
Jessica, Taylor ve Alice'in, kendilerine yol gösteren Gloria'nın eşliğinde...
Oldukça saldırgan bir ayıya dönüşecek olan Chauncey'e (Dane DiLiegro) karşı...
Görsel efekt, yeşil perde ve başarılı makyaj uygulamalarına ek olarak, Michael Yahn'ın koordinatörlüğündeki dublör oyuncuların da yardımıyla mücadele edecekleri filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; kategorinin ve Blumhouse Productions yapımlarının hayranlarında hayal kırıklığına yol açan, 60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,