Hayali - Beyazperde.com eleştirisi : “Korku Sinemasına Giriş 101…”

Blumhouse yapımcılığında çekilen Imaginary, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Hayali filminin yönetmen koltuğunda Cry Wolf (2005), Truth or Dare (2018), Fantasy Island (2020), The Curse of Bridge Hollow (2022) filmleri ile Are You Afraid of The Dark? (2021) dizisinin de yönetmenliğini yapmış olan Jeff Wadlow oturuyor. Senaryosunu yönetmen Wadlow ile Greg Erb ve Jason Oremland’ın birlikte kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini James McMillan üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda ise DeWanda Wise, Taegen Burns, Pyper Braun, Betty Buckley, Tom Payne, Veronica Falcón, Samuel Salary, Matthew Sato gibi isimler bulunuyor.

Filmin konusunu büyüdüğü eve yıllar sonra geri dönen ve çocukluk dönemindeki hayali arkadaşıyla yeniden karşılaşan bir kadının hikâyesi oluşturuyor. Çocuk kitapları yazan ve çizen Jessica, yeni kocası Max ve üvey iki kızıyla birlikte eski ebeveynlerinin evine taşınırlar. Çocukluğuna dair birçok şeyi hafızasından silmiş olan Jessica, üvey kızları ile yakınlaşma girişimlerinde başarısızlıkla karşılaşırken, küçük üvey kızı Alice’in evde bulduğu oyuncak ayıyı arkadaş edinmeye başlamasıyla birlikte kısa süreli bir mutluluk yaşar ancak bu mutluluk bir felakete dönüşecektir.

Yönetmen Wadlow’un daha önce saymış olduğum diğer filmlerinde olduğu gibi karanlık bir fantastik dünya barındıran film, Alice in Wonderland’den Coraline’e birçok filme gönderme yapmasının yanı sıra atmosferini de oldukça başarılı olarak tasarlamış. Başlangıcı sert bir girişle başlatan yönetmen, sonrasında ilk yarının bitimine dek kısık alevde karakterlerle izleyicilerin özdeşleşmesine olanak tanımayı tercih ediyor. Chucky ile Annabelle gibi kültü oyuncak bebek korkuları sonrası, bu yıl merakla beklenen oyun uyarlaması Five Nights At Freddy’den sonra yeni bir oyuncak korkusunun da tetiğini çekerek, çocukların en sevdiği oyuncak ayılara korkuyu yönlendiriyor. Bu yönlendirmeyi yaparken de toplumsal olaylardan yararlanmayı ihmal etmeyecek özellikle dünyayı kasıp kavuran “Mavi Balina”ya da göndermeler yapan bir yapılması gerekenler listesi de sunuyor. Büyük resme baktığınızda yönetmen Wadlow’un sıkı bir Tim Burton fanı olduğunu görmek de mümkün zira filmin afişinde görülen başka boyuta açılan kapı da Beetle Juice göndermesi içeriyor.

Oyuncuların performanslarının hayli başarılı olduğu yapımda yoğun olarak kullanılan korku klişelerinin yanı sıra oldukça yaratıcı ters köşe sahneler de karşımıza çıkıyor. Bu da izleyicinin yer yer neyin hayal neyin gerçek olduğu üzerine düşünmek zorunda kalmasını da sağlıyor.

Korkunun dozunun 13 yaşı ve üzerindeki çocuklara göre ayarlandığı filmde, bu yıl gösterime giren Five Nights At Freddy’e benzer şekilde kan ve şiddet görüntülerine yer verilmemesi de dikkat çekiyor. Özellikle çocuk kitaplarında korku temalarının belirli dozlarda artırılması ve bunun da çocukların hayatlarını şekillendirme adına tercih edilmesiyle; korku sinemasında çocuklara ve genç yetişkinlere yönelik filmlere daha sık karşılaşmamız da hiç şüphe yok ki doğru orantılı. Bu tarz yapımlar aynı zamanda ebeveynlere çocuklarıyla ilgilenmeleri ve onları dikkatle dinlemeleri konusunda uyarırken çocuklara da hem ailelerine güvenmelerine hem de korkularının üzerine giderek onları yenebileceklerine dair mesajlar vermekten geri durmuyor.

Conjuring ya da Insidious serisi gibi filmlerden keyif alanların tatmin olamayacakları ama çocuklarına hafta sonu korku filmi izletmek isteyen ailelerin rahatlıkla tercih edebilecekleri bir yapım olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün. Sonuç olarak Imaginary; izlerken keyif aldığınız, korkudan ziyade fantastik ve gizem yönleri öne çıkan, adeta korku sinemasına giriş 101 tadında bir yapım.