İrlandalı yazar A. M. Shine'ın aynı isimli romanından (2022) uyarladığı senarayosunu da kaleme alan Ishana Shyamalan'ın, ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çekmek amacıyla yönetmen koltuğunda da oturduğu "The Watchers"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...
Korkunun, "Monster/Canavar" alt kategorisindeki...
Gizemini uzunca bir süre koruyan, gotik tarzdaki bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, yapımcılarının arasında...
Korku filmleriyle büyüdüğünü iddia eden Ishana'nın babası M. Night Shyamalan'ın da bulunmasının yanı sıra yirmili yaşlarının henüz başında olması gereken Mina karakterini, 30 yaşındaki Dakota Fanning'in canlandırmasını ziyadesiyle yalnış bulduğumuz; 30 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek, brüt 30.5 milyon dolarlık hasılat rakamıyla gişeye çakılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film...
"İrlanda'nın batısında hiçbir haritada olmayan bir orman var... Kayıp ruhları, ateşin güveyi çektiği gibi çektiğini söylüyorlar... İçinde ne olduğunu kimse söyleyemiyor...
Oraya girenler bir daha çıkamıyor..."
Söyleminin ardından...
Aynı ormana girip...
Umarsızca koşarak uzaklaşmaya çalışan John (Alistair Brammer) isimli şahsın...
Vardığı "Dönüşü Olmayan Nokta 108"de...
Direnip karşı koymasına rağmen...
Faili meçhul bir biçimde bir oyuğa çekildiği sahne ile başlar...
***
İrlanda Galway'deki bir evcil hayvan dükkanında çalışmakta olan Amerikalı Mina'nın patronu kendisine...
Belfast'taki bir hayvanat bahçesine götürüp vermesi için bir güneş konur papağanı teslim eder...
***
Yolculuk öncesinde...
Bir kafesin içindeki papağanı evinde bırakan Mina...
Aynı günün akşamı...
Kılık değiştirdikten sonra...
Caroline adını kullanacağı bir Kuğu Gölü balerini olarak gideceği barda...
Collin (Shane O'Regan) ile tanışır...
***
Ertesi sabah...
Aracına atlayan Mina...
Papağan ile beraber yola koyulur...
***
Ki yolda kendisini telefonla...
15 yıl önce ölen annelerinin (Siobhan Hewlett) ...
Amerika'daki anma törenini düzenleyen ikiz kızkardeşi Lucy (Dakota Fanning) arasa ve konuşmak istese de...
Mina onu...
Sessizce dinlemekle yetinecektir...
***
Zira...
Annesinin ölümüne...
Kendisinin sebep olduğundan emin olması yüzünden...
Ciddi anlamda...
Suçluluk duymaktadır...
***
Derken...
Kendi kendine düşüncelere dalan Mina'nın aracı...
Radyo ile GSM sinyallerinin de yok olduğu...
Ve...
Filmin giriş sahnesinde John'un oyuğa çekildiği...
Ormanın içinden geçerken...
Aniden bozuluvermesin mi...
***
Böyle olunca...
Aracından inen Mina sessizce...
Ormana doğru ilerleyip...
"Dönüşü Olmayan Nokta 12" ile karşılaştığında...
***
Yeniden araca dönüp...
"Sanırım yakınlarda oturan biri var..." demek suretiyle...
Kendisine Darwin biçiminde hitap edeceği papağanı da yanına alıp...
"Merhaba... Kimse yok mu? Arabam bozuldu... Yardım lazım..." diye bağıra bağıra...
Yürüyerek ormana dalacak...
***
Baktı ses seda yok...
Araçta kalmanın daha güvenli olacağını düşünen Mina...
Tekrar aracı bıraktığı yere yönlendiğinde...
Bu kez de...
Kaybolduklarını fark ederek...
Sağına soluna bakındığında...
***
Gözüne ilişen Madeline'nın (Olwen Fouéré) peşinden koşup kendini...
Onun...
Ciara (Georgina Campbell) ve Daniel (Oliver Finnegan) ile birlikte yaşadığı...
Vakti zamanında Gözcüler hakkında araştırmalar yapan...
Prof. Roy Kilmartin (John Lynch) tarafından kurulan...
Ve...
"Harikalar Diyarı" olarak adlandırılan...
Şimdilerin...
"Kümes" olarak tanımladıkları mekana atacaktır...
***
Ki...
Bu üçlü de aynen...
Mina gibi kayboldukları için oraya sığınmışlardır...
Daha da doğrusu...
En azından böyle söylemektedirler...
***
Neyse...
Mina'yı sakinleştirir sakinleştirmez...
Ayakta yan yana dizilen...
Madeline, Daniel, Mina ve Ciara...
Mina'yı merak eden...
Gözcülerin gelmesini beklemeye koyulurlar...
***
Ki...
Ciara'nın anlattığına göre bu aslında...
Günlük bir rutindir...
Ve...
Her akşam güneş battıktan hemen sonra gelip...
Güneş tekrar doğana kadar...
İçeriye girmeden...
Dışarıdan içeriyi gören cam bir pencere olan Kümes'in duvarından...
İçerideki insanları seyretmektedirler...
***
Yani...
İnsanlar sadece güneşin altında...
Gözcüler de güneş battıktan sonra dışarıda dolanabilmektedirler...
Ve bu...
Tartışılması dahi kabul edilmeyen bir orman kuralıdır...
***
Çok geçmez...
Çıkıp gelen Gözcüler...
Bir adım öne çıkarak kendini tanıtan Mina'yı...
Alkış yağmuruna tutmak suretiyle...
Kendisine de "gösteriye hoş geldin" mesajını verirler...
***
Kafası iyice karışan Mina...
Sabah olup da...
Hava aydınlanır aydınlanmaz...
Kendisine yapılan...
"Gidemezsin..." uyarılarına aldırmadan...
Darwin'i kaptığı gibi...
Kümes'i terk edip...
Ormanın içine yönelecektir...
***
Hem de...
Arabayı bulup...
Çalıştırarak eve dönmek umuduyla...
***
Ama...
Gelip kendisini bulan grubun bilge lideri Madeline'dan...
Bunu başarmasının imkansız olduğunu öğrenen Mina...
Gerisin geriye...
Kümes'e dönmek mecburiyetinde kalacak...
Ve...
Yaklaşık beş aydır Kümes'e tıkılıp kalmış olan Ciara sayesinde...
Ormana ilişkin ince ayrıntılara da hakim olurken...
***
Bizlerde...
Gözcüler tarafından oyuğa çekilen John'un...
Ciara'nın kocası olduğu bilgisine vakıf olacağız...
Dakika 30...
***
Prof. Roy Kilmartin ile Gözcüler olarak nitelendirilen yaratıklara ait tüm sırlar...
Sırasıyla yavaş yavaş gün yüzüne çıkarak berraklaşırken...
Gözcüler arasından...
İnsanların içine gizlice sızmayı becerebilmiş...
Gündüz gezip, kaçabilme ve beden değiştirebilme hünerine de haiz olan Ainriochtan'ın marifetlerinin devreye gireceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; çok sayıdaki ters köşe sürprizi de bünyesinde barındıran, 72 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,