Rebel Moon - Part 2: The Scargiver: en yeniler yorumlar

Filim benim tarzım olduğu için genel olarak beğendim.Oyunculuklar gerçekten iyi.Benim eleştirim biraz komik olacak ama sadece dikkatimi çektiği için aslında bu yorumu yapıyorum.Gezegen arası gemiler savunma sistemleri değşet cihazlar ve silah yapın ama buğdayı orakla biçin :) Bu kadar teknoloji bolluğun içinde kimse ekin biçme aracı yapmayı akıl edememiş komik.....

Senaryosunu da, kendi yazdığı hikayeden...

Kurt Johnstad ve Shay Hatten ile birlikte kaleme alan usta sinemacı Zack Snyder'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Rebel Moon - Part Two: The Scargiver";bilim kurgu tarzda kurgulanılmış, fantastik bir macera olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

83 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantajla, yeşil perde ve görsel efekt teknolojileriyle başarılı makyaj uygulamalarının yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerindeki koordinatörlüklerini; Freddy Bouciegues ile Isaac Hamon'un üstlendikleri, dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Film...

Android Jimmy'nin (seslendiren Anthony Hopkins) yaptığı...


"Ana Dünya'nın nüfuz alanının uzak köşelerinden birinde; gaz devi Mara'nın yörüngesinde, küçük Veldt ayı vardı... Orada, bir köy dolusu basit çiftçi; basit bir köylü hayatı sürüyordu, ta ki tarlalarına bir savaş gemisinin gölgesi düşene dek...

Geminin komutanı Amiral Atticus Noble (Ed Skrein), Veldt halkının verebileceğinden fazlasını istiyordu kendilerinden...


Böyle olunca da...

Kora (Sofia Boutella) adında bir kadın ve Gunnar (Michiel Huisman) adındaki bir adam köyden yola çıkarak; Dretnota karşı savaşacak, savaşçılar toplamayı hedeflediler...

Neu-Wodi'de onlara güçlü Tarak (Staz Nair)... Daggus madenlerinde acımasız Nemesis (Bae Doona)... Pollux kolezyumunda asi General Titus (Djimon Hounsou)...

Ve Sharaan gezegeninde de Darrian Bloodaxe (Ray Fisher) ile teğmeni Milius (Elise Duffy) kendilerine katıldılar...


Gondival'ın uçan doklarındaki pusuda Kora, Amiral Noble'ı yendi ve yaralı bedenini kayalık kıyıda öylece bıraktı...


Ardından da...

Bu muzaffer savaşçılar topluluğu, ücretlerini almak için Veldt'e geri döndü...

Zaten Dretnote tehdidi de ortadan kalkmıştı... Ya da onlar öyle sanıyordu..."


Şeklindeki, kapsamlı bir yorumunu yine bu mecrada paylaşmış olduğumuz ve peş peşe izlemenizi de önereceğimiz...

Devamı olduğu "Rebel Moon - Part One: A Child of Fire"ın (2023) kısa bir özetiyle başlar...

***

Çok geçmez...

Komutan Cassius (Alfonso Herrera), kendisine bağlı olarak savaştığı Amiral Noble'ın tedavi edilmekte olduğu sağlık tesisine götürülür...

Ki...

Bu tesis, Gondival'in yörüngesinde beklemekte olan Noble'ın gemisi King's Gaze'de kurulmuş olup...

***

Uyandırılan ve anında da Cassius'a...

Geminin rotasının Veldt'e ayarlanması talimatını veren Noble'ın...

"İz bırakan (The Scargiver)" olarak nitelendirdiği Kora'nın göğsünde bıraktığı "yara izi" dışında

Sağlığının da yerinde olduğu görünmektedir...

***

Bu arada...

Köye dönüş yapan...

Kora, Gunnar, General Titus, Tarak, Nemesis ve Milius'u...

Hagen (Ingvar Sigurdsson) ile Den (Stuart Martin) karşılar ve kendilerine yiyecek içecek ikram ederken...

***

Üstelik...

Aynı esnada Kora...

Artık korkacak hiçbir şeyin kalmadığı...

Zira Nobel'ın ölmüş olduğu muştusunu iletirken...

***

Aslında çoktan...

Veldt'teki insanlara katılmış olmasına rağmen...

Bundan haberdar olmayan...

Ve dolayısıyla da...

Sanki her şey yolundaymış gibi sanmak suretiyle...

Kendisiyle görüntülü iletişime geçen eski komutanı Cassius'un emirleri sayesinde genç er Aris (Sky Yang)...

Noble'ın gemisinin, tahıl hasadını teslim almak üzere yola çıktığını...

***

Ve...

Buna karşı önlem alıp hazırlanmak amacıyla da geride sadece...

Beş günlerinin bulunduğunu öğrenir...

***

Öğrenir öğrenmez de...

Cassius ile Aris arasındaki bu konuşmaya...

Bizzat tanıklık eden köyün kızlarından Sam'in de (Charlotte Maggi) teyidiyle...

Bu bilgi...

Hiç vakit geçirmeksizin Kora ile diğerlerine de uçurulduğunda...

***

Hagen'dan bütün köylülerin alana toplamasını isteyen General Titus...

Onlara hitaben...


"Hepimizi karanlık günler bekliyor... Vakti geldiğinde omuz omuza durmamız gerekebilir, savaştaki kardeşler olarak... Başarılı olmak için aramızda güven olmalı...

Zamanla size savaşmayı öğreteceğiz... Önce bize gücünüzü göstermelisiniz... Toprağın töresini...

Hemen harekete geçmezsek, köyünüzün yok oluşu kesin olarak gerçekleşecektir..."


Biçimindeki uyarı konuşmasını yapıp...

***

Her ne kadar...

Karşı argüman olarak imkansız olduğu iddia edilse de...

Tarladaki tahılın da...

Üç gün içinde toplanmasında ısrarcı olur...

***

Çünkü onu...

Noble'a karşı...

Pazarlık unsuru ve kalkan olarak kullanmayı planlamakta...

***

Aksi taktirde de...

Yere dahi inmeden...

Açacakları top ateşiyle kendilerini...

Henüz yörüngeye girer girmez paramparça edeceklerini düşünmektedir...

***

Ancak...

Yeri gelmişken...

Hemen belirtmiş olalım ki...

Cassius değilse de...

Eski kulağı kesiklerden Amiral Noble...

Veldt'teki genç asker Aris'in taraf değiştirdiğini ve kendilerine yalan söylediğini çoktan anlamış...

Ve...

Tedbirlerini de ona göre ayarlamıştır bile...

Dakika 29...

***

Amiral Noble ile...

Kendilerine altı savaşçının liderlik ettiği Veldt köylüleri arasındaki savaşa ilaveten Kora'nın nasıl ve neden kanun kaçağı haline geldiğinin de anlatıldığı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; "Katledilen Kral" (Cary Elwes) ile Kraliçe'nin (Rhian Rees) kızları Prenses Issa'nın (Stella Grace Fitzgerald) bulunup, kendini Kral Naibi ilan eden senatör Balisarius'un (Fra Fee) yerine tahta oturtulacağı hikayeyi içerecek üçüncü devam filminin de müjdesinin verildiği...

93 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,