Şeytani Havuz
Yazar: Tuğçe Madayanti ŞenBazı kötü filmler kârlı olduklarını kanıtlamayı sürdürdüğünden olsa gerek “Night Swim” (Gece Yüzüşü) Ocak ayının başından itibaren pek çok ülkede sinema vizyonlarında gösterime girmeye devam etmekte. İşte bu filmlerden biri olan “Night Swim” Türkiye’de bu hafta vizyona girdi. Pastoral bir banliyö mahallesinde geçen film, kendi yüzme havuzlarındaki kötü niyetli varlık nedeniyle hayatları altüst olan bir ailenin içinde bulunduğu kötü durumu konu almakta; Beyzbol oyuncusu Ray Waller (Wyatt Russell) hastalık nedeniyle erken emekliye ayrılmak zorunda kalır. Ray ve ailesi bahçesinde geniş bir yüzme havuzu olan bir eve taşınır ve eşi Eve (Kerry Condon), genç kızı Izzy (Amélie Hoeferle) ve küçük oğlu Elliot (Gavin Warren) ile bu evde yaşamaya başlar. Travmaları ile boğuşurken bir yandan spor hayatına dönmenin hayalini kuran Ray fizik tedavisine katkı sağlayacağına inandığı havuzlarında düzenli yüzmeye başlar. Lakin havuz, yani su lanetlidir.
Filmin korku türü içerisinde nerede durmaya çalıştığını anlamaya çalışarak başlayalım. Su, doğası gereği gizemli, derin ve tehlikeli olabilecek birçok özelliği bünyesinde barındırır. Özellikle geleneksel Japon korku hikayelerinde kötü ruhlar su ve bataklıkla ilişkilendirilir. Ring serisi ve Dark Water (Karanlık Su) filmlerinde, suyun lanetli mekanlara işaret ettiğini biliyoruz. “Night Swim” filmi büyük ihtimalle suyun karanlığı besleyen bu sembolizminden beslenmekte. Örneğin, suyun kirliliği kötülüğün bir simgesi olarak kabul edilebilmekte veya kirli su bilinçaltının karanlık ve kötülük dolu yerlerine işaret edebilmekte. Dolayısıyla, suyun kirlenmesi, saf ve temiz suyun niteliğini yitirmesine neden olur ve böylece de kötülüğün bir tür aracı haline gelir. Bu filmde bilinçaltı hasarlı olduğu için şeytani gücün ulaşabildiği isim, kariyerine geri dönme hayalleri kuran baba Ray karakteri. Wyatt Russell’ın canlandırdığı Ray’in yüzme havuzunun uğursuz etkisine yenik düşerek "The Shining"deki Jack Torrance'a benzer bir dönüşüme uğradığı görüyoruz. Ancak neredeyse komik bir şekilde!
Kötülüğün kaynağı olarak, günlük hayatlarımızın neşe ve ferahlamayı çağrıştıran masmavi berrak yüzme havuzunun seçilmiş olması, türün su ile ilişkisi düşünüldüğünde ilgi çekici gelebilir. Bir yanıyla da dilek havuzu görevi gören bu su haznesi, kişinin hırsları, zayıflıkları ile ne dilediğine dikkat etmesi gerektiğine dair bir gönderme de yapmakta. Ancak “Night Swim” filminde havuzun içinde yaşayan kötü ruh veya canavara benzeyen, ne olduğunu ve neden olduğunu ve ne istediğini hiç anlayamadığımız bir entiti ile karşı karşıyayız. Bu durum filmin tüm doğrularını götürmeye yetiyor da artıyor.
“Night Swim” filminin amaçladığı ile sunduğu arasında müthiş bir kopukluk bulunmakta. Filmin iyi sonuç vermemiş olmasının başlıca nedeni, aslında orijinalinde bir kısa film olması ve yönetmen Bryce McGuire'ın kendi kısa filmini uzun metraja dönüştürürken her anlamda tökezlemiş olması. Yönetmenin tüm çabalarına rağmen havuz ve havuz metaforu ne yazık ki filmin gerektirdiği dehşet verici ortamı sağlayamıyor ve aceleye getirilmiş son bölümü ile kendini rezil ediyor. Bu tür filmlerde, seyircinin en keyif aldığı kısımlar, ana karakterlerden birinin şeytani kaynağın gizemlerini araştırdığı bölüm olur. Bu bölümün senaryoda çok yanlış yer aldığını ve aşırı hızlı bir şekilde çözüme ulaşıp finale geçildiği gözükmekte. Hatta şeytani havuzun gizemlerini araştırdıkça, fark etmeden komediye kayan film ucuz diyaloglarıyla da absürt bir hal alıyor. Sonuç olarak da "Night Swim” bir yandan 80'lerin B filmlerinin nostaljisini kullanmak isterken bir yandan günümüzün başarısız korku filmleri kümesine doğru hızlıca giriş yapıyor. En şaşırdığım şey, ’Banshees of Inisherin’ filmindeki rolü ile geçtiğimiz senenin Oscar’larında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisinde adaylığı hakkıyla alan Kerry Condon’ın her nasıl olduysa Akademi adalığından yakalamış olduğu sihrin hakkını asla veremeyeceği “Night Swim” filminde oynamış olması. Lanetli yüzme havuzunun ailesinin hayatında yol açtığı hasarlarla boğuşan bir eş ve anne rolünde karşımıza çıkan oyuncu ne yazık ki kötü senaryonun kurbanı olmuş.