Nuovo Olimpo eleştirileri

Senaryosunu da, Gianni Romoli ile beraber kaleme alan İtalyan sinemacı Ferzan Özpetek'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Nuovo Olimpo"; romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, ister beğenirsiniz ister beğenmezsiniz...

Özgün anlatım tarzı ile dünya sinema literatüründe artık kendine, büyük usta Pedro Almodóvar kadar önemli bir yer edinmiş olan Özpetek'in bu filmine de; fırsat buldukça ötekilerine de yaptığımız ve yine bu mecrada yayınladığımız şekilde biraz daha yakından bakalım...

***

Akşam saatlerinde...

Tarih 1 Kasım 1978'i gösterirken...

Roma sokaklarının birinde...

Teknik ekip ve oyuncu kadrosunda...

Gönüllü olarak çalışan sinema okulu son sınıf öğrencisi Enea'nın da (Damiano Gavino) yer aldığı...

Bir filmin çekimleri yapılmaktayken...

***

Oradan geçen...

Ve hatta bir ara...

Enea ile göz göze gelen Pietro (Andrea Di Luigi)...

Şimdi Titti'nin (Luisa Ranieri) işletmekte olduğu...

Eşcinsel erkek müşterilere hizmet veren sinema salonu Nuovo Olimpo'dadır...

***

Film başlayalı 10 dakika olmasına rağmen...

Yine de biletini alan Pietro...

Salona geçip boş koltuklardan birine yerleştiğinde...

***

Bir kez daha...

Öndeki koltuklardan birinde oturmak da olan Enea ile

Göz göze gelir...

***

Ardından da...

Filmi yarım bırakıp...

Sigara tüttürmek bahanesiyle koridorda buluşan...

Enea ile Pietro'dan Enea...

Sinemanın tuvaletine geçerek...

Aynen diğer erkekler gibi sevişme önerisinde bulunarak...

Aralarındaki ilk hamleyi yapsa da...

***

Tuvalete çekildiklerinde...

"Dur lütfen... Burada olmaz..." diyen Pietro...

Enea'yı durduracak...

Ve...

Öylece çekip giderken de...

Ertesi gün için aynı yerde...

Buluşmak üzere randevulaşarak ayrılacaklardır...

***

Sonrasında da...

Aldıkları bu gazla...

Ameliyat olacak hasta annesini (Aglaia Mora) kontrol eden tıp fakültesi öğrencisi Pietro kendi evine geçerken...

Babası Carlo (Gianluca D'Ercole) ile birlikte yaşayan Enea'nın ziyaretine birden...

Kız arkadaşı Alice (Aurora Giovinazzo) çıkıp gelmesin...

***

Ve sevişirlerken Enea ona...

Hem de hiç çekinmeden...

Gün içinde Pietro ile yaşadıklarından söz etmesin mi...

***

Neyse...

Ertesi gün Nuovo Olimpo'daki randevuya ilk giden...

Sevgilisi Pietro'nun gelip gelmediğini Titti'ye soran...

Ve...

Titti'den aldığı "Gelmedi..." yanıtıyla yetinmediği için içeriye dalıp salonu kolaçan eden Enea olur...

***

Çok geçmez...

Enea arkadaşlarından Ernesto (Giancarlo Commare) ile fuayede sohbet ederken...

Neredeyse sinemadaki herkesin...

Merakla yolunu gözlediği Pietro'da mekana varır...

***

Ki...

Okuldan sınıf arkadaşı da olan Alice'ten...

Büyükannesinin boş evinin anahtarını istemeyi planlamış olan Enea...

Zaman ve mekan kendilerini ayırmasın diye yanında...

Pietro'ya verilmek üzere...

Söz konusunu evin adresini yazıp...

Yerini de işaretlediği bir harita da getirmiş olup...

***

Böylelikle de...

Devamı ile nihayetindeki hal ve tavırlarından anlaşıldığı kadarıyla...

İkisini de memnun edecek biçimdeki...

İlk cinsel birliktelikleri de gerçekleşecek...

***

Ama...

Ne yazık ki bu...

Aynı zamanda...

Anti-faşist göstericiler ile polisin karşı karşıya geldiği...

Siyasal anlamdaki o kaotik günlerdeki...

Sebebini finalde öğreneceğimiz...

Son buluşmaları da olacaktır...

Dakika 43...

***

Elbette Enea ile Pietro...

Çok daha farklı koşullarda...

1988, 1993 ve 2015 yıllarında da karşılaşacaklar...

***

Ancak...

Spoiler" vermek suretiyle, bu filmi izlememiş olanların canlarını sıkmamak adına anlatımımızı burada noktalarken, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; homofobiklerin canını sıkmaya devam eden, 70 dakikalık bir bölümün daha beklemekte olduğunu belirtmekle yetineceğiz...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Yargılayıcı düşüncelerin aksine ben filmi beğendim. Erotizm olduğunu kabul edip öyle izlemek gerek. Ve yarım kalmış bir aşk hikayesi, çoğumuzun hayatında olduğu gibi..