“Kendiyle Dalga Geçip ‘Daha İyisini Yapabilirim’ Diyen Film”
Yazar: Gizem Şimşek Kaya2024 yılında Ahududu Ödülleri olarak da bilinen Razzie Ödülleri’nde En Kötü Film, En Kötü Senaryo, En Kötü Yönetmen, En Kötü Yeniden Yapım ve En Kötü Ekran Çifti Ödülleri’ni kucaklayan Winnie The Pooh: Blood and Honey filminin devamı olarak çekilen, Birleşik Krallık yapımı Winnie The Pooh: Blood and Honey 2, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Winnie The Pooh: Kan ve Bal 2’nin yönetmen koltuğunda serinin ilk filminde olduğu gibi Rhys Frake-Waterfield oturuyor. Senaryosunu yönetmen Frake-Waterfield ile birlikte Matt Leslie’nin kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Vince Knight üstlenmiş. Müzikleri Andrew Scott Bell tarafından yapılan filmin oyuncu kadrosunda ise Scott Chambers, Tallulah Evans, Ryan Oliva, Lewis Santer, Eddy MacKenzie, Marcus Massey, Peter DeSouza-Feighoney, Simon Callow, Alec Newman, Thea Evans gibi isimler bulunuyor.
İlk filmin kaldığı yerden devam eden yapımın konusunu 100 Dönüm Ormanı’nda yaşanan cinayetlerden sonra kaçmayı başaran Christopher’ın etrafında gelişen olaylar oluşturuyor. Birçok kişi cinayetlerin Christopher tarafından işlendiğine inanmıştır. Yaşanan dehşet üzerine terapiye başlayan genç adam geçmişiyle ilgili büyük sırlar olduğunu öğrenir. Bu arada intikam için geri dönme planları yapan Winnie ve Piglet bu kez Tigger ve Owl’u da yanında getirir. Büyük hesaplaşma için ormana dönen kahramanlar Christopher’ı öldürmek için her şeyi yapmaya hazırdır.
Öncelikle filmin yönetmeni Rhys Frake-Waterfield mahlasının filmde Christopher’i canlandıran Scott Chambers’ın mahlası olduğunu belirtmekte fayda var. Chambers, kariyerine Netflix için çekilen Chicken (2015), Malevolent (2018), Doctor Jekyll (2023) gibi filmlerde rol alan bir oyuncu olarak başladı. Rhys Frake-Waterfield isim altında ise sekiz yıl içinde her biri dünya çapında dağıtılan 114 uzun metrajlı film üretti. Geçen haftalarda ülkemizde gösterime girmiş olan Beneath The Surface (2022) bu yapımlardan biriydi. Oldukça ucuz ve başarısız olan bu filmlerin arasından sıyrılan Winnie-The-Pooh: Blood and Honey, ABD'de 1500'den fazla lokasyonda gösterilerek viral hale geldi. Ülkemizde ise 264 salonda gösterime giren ve 4 haftada 43.211 kişi tarafından izlenen film, 3.110.072,00 TL hasılat elde etti.
İlk filmden sonra izleyiciler açısından beklentilerin çok düşük olduğu bu filmin çekimlerinin başarılı olduğunu söylemek mümkün. Açılış sahnesinde, ilk filme benzer şekilde kadınların öldürülmesi nedeniyle izleyiciler “Yine aynı filmi mi izleyeceğiz?” diye düşünseler de sonrasında bunun hikâyesinden oyunculuklara kadar farklı bir film olduğu ortaya çıkıyor. İlk film; bu varlıkların maske takmış insanlar mı yoksa yaratıklar mı ya da kanla besleniyorlarsa kanı içmek yerine neden sadece vahşice cinayetler işleyip kan içmeden oradan ayrılıyor gibi soruların cevabını vermeyen, bunun yerine tamamen kadın bedeni teşhiri ile şiddet pornografisinin karışımıyla oluşturulmuş bir bulamaç idi. Serinin ikinci filmindeyse bunları bir olay örgüsüne oturtma çabası olduğu rahatlıkla gözlemlenebiliyor.
Serinin bu ikinci filminin içerisinde, ilk filmin televizyonda bir karakter tarafından izlenildiği sırada ve arada geçen başka repliklerde “yaşanan katliamdan sonra çekilen kötü korku filmi” olarak bahsedilmesi de bu kez iyi bir film amacıyla yola çıkılmış olduğunu izleyicilere gösteriyor. Makyajların maskelerden ibaret olmadığı, şiddet pornografisinin daha yoğun hissedildiği bu filmde; olayların başlama noktasına gidilmeye çalışılıyor. Ötekileştirilmiş olan Winnie The Pooh ve arkadaşlarının intikam hikâyesi gayet kanlı bir slasher olarak ilerlerken, yan karakter olarak karşımıza çıkan çocuk oyuncuların da hayli başarılı olduklarını, özellikle de Freddie’nin kalpleri çalacağını rahatlıkla söylemek mümkün.
Her ne kadar bazı mantık hataları olsa da ilk filmdeki sorunların çoğunun halledilmiş olduğunu söylemek mümkün. Parti sahnesine kadar olaylar tıkırında ilerlerken sonrasında finale hızla ulaşmak için biraz tökezlemeler yaşandığı göze çarpıyor. Yine de bazı bol kanlı sahneler oldukça yaratıcı ve izleyenlerin midesini kaldıracak kadar başarılı.
Sonuç olarak Winnie The Pooh: Blood and Honey 2; ilk yapımla kendi içinde de dalga geçen, çıtasını biraz daha yukarıya taşımış ama kült olamayacak kadar da tahmin edilebilir ilerleyen, orta halli bir korku filmi. Şiddet görüntülerine alışkın olmayanların izlememesi tavsiye edilir.