Hesabım
    Çok Aşk
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Çok Aşk

    Çok aşk, belki de aşk yok!

    Yazar: Banu Bozdemir

    Hasan Can Kaya’nın yazıp oynadığı, Kıvanç Baruönü’nün yönettiği Çok Aşk filmi, özellikle müzikleriyle Yeşilçam kalıplarıyla ilerlemeye çalışan bir film olmuş. İzleyicilerin 1 Erkek 1 Kadın dizisinin senaristlerinden biri olarak ve talk show programı Konuşanlar’dan tanıdığı Hasan Can’ın korsan film satıcısı olarak başladığı yolda, çeşitli iş denemeleriyle bir aşkın peşinden sürüklenişini izliyoruz. Filmin özelliği parça parça parodilerden oluşuyor hissi yaratması oluyor. Yani Hasan Can çeşitli iş ve aşk denemeleri eşliğinde hikayeyi ilerletiyor. Bütünsel olarak baktığımızda hikayenin inişli çıkışlı bir grafiği var, her yerde aynın etkiyi yakalamak zor.

    Filmin artılarından biri iyi bir ekip kurulmuş; Uğur Yücel, Şebnem Sönmez, Ege Aydan, Bahtiyar EnginBerkan Şal ve Barış Yıldız filme karakter özellikleri olarak çok şey katan oyuncular. Başrolde Hasan Can Kaya’ya eşlik eden Büşra Pekin içinse aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Bir kere rolü komedi unsurları barındırmıyor, Hasan Can’a eşlik etmiş için yazılmış ve Pekin oynamasa da olurmuş. Çünkü karakterin ona kattığı bir şey yok, aynı şekilde onun da karaktere.

    Show programlarıyla ünlenen, internet fenomeni olduktan sonra filmi çekilen ünlüler dünyasıyla sıkça karşılaşıyoruz. Hasan Can’ın farkı metin ve espri üretebilmesi. Dediğim gibi parça parça daha anlamlı duran espriler bir bütün içinde fazlaca dağılmış. Ama ara ara yapılan toplumsal mesajların filmi şöyle bir harekete geçirdiğini söylemek mümkün. Aklımda kalan bir tanesini yazayım. Hasan Can’ın abisi devlet memuru olmak için çabalarken ve internet cafede sonuçlarına bakarken nihayet kazandığını öğrenir. O sırada birisi daha sonuçlarına bakmasını rica eder. Kazanamadığını öğrenir ve cevapları önceden bildiğini ve şıklarda kaydırma yaptığını söyler. Abisi onu aylar sonra cezaevi müdürü olarak görür ve haksız kazanımların eleştirisi bir kez daha karşımıza çıkar.

    Hasan Can bir yandan görür görmez aşık olduğu kızın kalbini kazanmaya çalışırken bir yandan da senaryolar yazıp ünlü olmanın hayallerini kuran bir tip. Muhtemelen kendi hayat hikayesinden de izler taşıyor film, çünkü sonrasında ünlü olmuş bir Hasan Can görüyoruz. Sanki kendi adımladığı yollara bir de aşk hikayesi dozu katmış gibi. Ama aşk en inandırıcı olmayan kısım…

    Bu arada Uğur Yücel ilginç bir baba tiplemesiyle karşı karşıya. Şebnem Sönmez’in oynadığı anne karakteri de evdeki korsan filmleri izleyip o ruh haline bürünen bir anneyi oynuyor. Dediğim gibi tiplemelerde sıkıntı yok, sıkıntılı olan kısım bütünsel bir akış olmaması. Bu filmden sonra Hasan Can senaryolar yazıp film çekmeye devam eder mi bilinmez ama en azından kendisini farklı bir şekilde göstermek istemiş gibi algıladım ben…

    twitter.com/banubozdemir

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top