Hesabım
    Mucize Aynalar
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Mucize Aynalar

    Distopik ve fantastik Mucize Aynalar

    Yazar: Banu Bozdemir

    Aziz Nesin’in öykülerinin iç içe geçtiği, distopik, fantastik ve absürt komedi örneği sayılabilecek Mucize Aynalar, hayallerinin peşinden koşmaya çalışan insanların hikayelerine odaklanıyor. Yanlış hatırlamıyorsam Mucize Aynalar daha önce kısa filme uyarlanmıştı, burada ise filme ismini veriyor ama pek o kadar öne çıkmıyor, daha doğrusu diğer öykülerle paslaşıyor. Aziz Nesin, öykülerini bilen bilir, daha çok sosyal hayatın çarpıklıklarından ve olumsuzluklarından etkilenerek kurgular. Onun eserlerinde günlük olaylar, her tabakadan insanı kapsayacak şekilde gözler önüne serilir ve mizah en önemli silahtır, hicvetme yeteneği sayesinde güldürürken düşündürme tavrı da ön plandadır. Aziz Nesin’in daha önce Zübük, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Toros Canavarı ve Gol Kralı gibi öyküleri de filme uyarlandı.

    Farklı işlere imza atmaya çalışan Tolga Örnek imzası taşıyan filmde bazı detaylar öne çıkıyor. İlki neredeyse 50-60 yıllık geçmişe sahip ve o dönemin argümanlarını taşıyan hikayelerin günümüze uyarlanması. Örnek bunun üstünden kara komedi ve distopik ortam kurgusuyla gelmeye çalışmış. Mucize Aynalar’ın edebi öyküsü her şeyi kaydeden aynaların bir anda atom ışınları sayesinde her şeyi ortaya dökeceği üzerine. Aynayı üreten adamın bunu yurt dışından birilerine pazarlayıp köşeyi dönme hikayesinin uzandığı yolları anlatan filme, aynı zamanda diğer öyküler de eşlik ediyor. Bir Ölü Aranıyor, adli tıp ambulansının şoförü olan ve aynı zamanda başından geçen absürt olayları kaleme alan başka bir adamın hikayesine odaklanıyor.

    Film öyküler arası geçiş yaparken bir yandan da onları birbirine bağlamaya çalışıyor ve nispeten bunu başarıyor. Filmi bölümlere ayırırsak en tavan yapan kısmı yemek yedirme sahnesi oluyor. Türk misafirperverliğinin aşırı zirve yaptığı sahnenin temposu, dozu ve mizahı gerçekten de iyi. Mucize Aynalar projesiyle ilgilenen Almanları evlerinde bol yemekle ağırlayan ailenin ısrarıyla gelişen olaylar zincirine adaletin olmuş bitmiş mantığı da el atıyor. Cengiz Bozkurt, Şebnem Bozoklu, Eren Demirtaş ve Zerrin Sümer bu bölümü uçuruyor adeta.

    Boran Kuzum’un hayat verdiği ambulans şoförü ve senarist karakterini ise Nesin’in kendisiyle bağdaştırdım biraz. Yönetmen Örnek aslına sadık kalma, sadelik hikayesini güzel bir anekdotla anlatıyor. Bir Ölü Aranıyor’da senaryosuyla yapımcıların ilgisini çeken adamın senaryosunun başına gelmeyen kalmıyor, öykü yalın haliyle kalamıyor. Entrikalarla süsleniyor ve hikaye bambaşka yollara sapıyor. Burada Örnek’in ve tabii Aziz Nesin’in entrikalı, uzayan, anlam kaybına uğrayan hikayelere eleştiri oklarını sapladığına güzel bir şekilde tanıklık ediyor. Hikayenin distopik atmosfer kısmının en fazla öne çıktığı yer ise devlet binası bölümü oluyor. Cengiz Bozkurt’un katlar arasında mekik dokuduğu, bir imza için saatlerini harcadığı, hantal devlet kurumlarını eleştiren Aziz Nesin’in öngörüsü ve Örnek’in kara mizahıyla birleşince bu bölüm de bildik ama temposu yüksek bir bölüm olmuş.

    Aziz Nesin öykülerini her ne kadar ağlatmak için yazsa da taşlamaları, ironik yaklaşımları onu hep kara mizaha itmiştir ve bu anlamda iyi bir toplum gözlemcisidir. Mucize Aynalar bu anlamda daha büyük ve özenli prodüksiyonu hak etse de, derdini bize ulaştıran, seyirciyi yakalayan bir iş olmuş. Aziz Nesin’in fikirlerini yıllar sonra beyaz perdede izlemek ise ayrı heyecan yaratıyor diyebilirim…

    twitter.com/banubozdemir

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top