Efsunlu 3: Muska - Beyazperde.com eleştirisi : Biraz Amerikan biraz Japon ama en nihayetinde Muska…

Cinephone yapımcılığında Çanakkale’ye bağlı Ayvacık ile Balıkesir’in Küçükkuyu ve Altınoluk ilçelerinde çekilen Efsunlu 3: Muska filminin yönetmen koltuğunda Ammar: Cin Tarikatı (2014), Azazil: Düğüm (2014), Helâk: Kayıp Köy (2015), Deccal (2015), Deccal 2 (2017), Alem-i Cin (2018), Alem-i Cin 2 (2019), Sir-Ayet 2 (2019) filmlerinin görüntü yönetmenliğini; Efsunlu: Kabirden Gelen (2019), Efsunlu Ayin (2020), Araf 5: Aile (2022), Ma-Şer (2022) filmlerinin ise yönetmenliğini yapmış olan Uğur Kaplan oturuyor. Senaryosunu Koray Yeltekin ile M. Ülkü Akkoyunlu’nun beraber kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Furkan Bayraktar üstlenmiş. Müzikleri Fırat Haznedaroğlu’na ait olan filmin oyuncu kadrosunda ise Eylül Ezgi Yılmaz, Serhat Üstündağ, Müge Coşgun, Elif Güçkıran, Berker Mehmet Korkmaz, Beyza Urhan, Güler Aşık, Leman Aşağıçay, Dilay Şenol, Ayşe Örgün Bozan, Hakan Karagöz, Büşra Zobu gibi isimler bulunuyor.

Filmin konusunu, bir gazetecinin araştırmaları sırasında kendini doğaüstü olayların ortasında bulması oluşturuyor. Gazeteci olan Ebru, bir ruh sağlığı merkezinde akıbeti belli olmayan kayıp kadın hastabakıcıları haberleştirmek için bir plan yapar ve bu ruh sağlığı merkezinde hastabakıcı olarak işe başlar. Yaptığı planın önceleri işe yaradığını düşünen Ebru, bir anda kendisini bir hasta olarak bulur. Artık burada diğer hastalar gibi tedavi görüyordur. Ancak Ebru, daha önceden haberin kaynağı ile ilgili olabileceğini düşündüğü fotoğrafı paylaştığı Kerem’in bu fotoğrafı detaylı olarak soruşturması nihayetinde, ruh sağlığı merkezinde yıllar öncesine dayanan, sırlarla dolu olayların gizemi ortaya çıkmaya başlar. İkilimizin bu izbe yerdeki gerilim ve korku dolu zor yolculuğu başlamıştır.

Efsunlu 3’e gelmeden önce…

Efsunlu: Kabirden Gelen (2019) filminde, yıllar önce kızlar yurdunun kapısının önüne bırakılan Burcu bebek, yurdun sahibesi Zahide tarafından evlatlık alınmış, kilitli kapılar ardında büyütülmüştür. Yurda yeni gelen Kübra; Funda ve arkadaşlarının zorbalıklarıyla zor günler geçirmektedir. Burcu’nun hastalığını öğrenen Kübra, ona yardım etmek istediğinde esrarengiz paranormal deneyimler yaşayacaktır. Bilinen bir şey varsa o da bu yurtta hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığıdır.

İlk filminin kaldığı yerden devam eden Efsunlu: Ayin‘in konusunu ise kız öğrenci yurduna yeni gelen Ebru’nun yurdun geçmişini araştırması oluşturuyordu. Gazetecilik bölümü son sınıfta okuyan Ebru, başlarda anlatılan hikayelere inanmasa da burada yaşadığı korku dolu deneyimler ve geçmişe ait gördüğü sanrılar nedeniyle yurdun geçmişini araştırmaya karar verdiğinde cevapsız birçok soruyla karşılaşacaktır. Bu yurtta hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Ebru, kendisine musallat olan varlığın geçmişte yurtta kaybolduğu iddia edilen kızlarla bir bağlantısı olduğunu çözdüğünde, binlerce yıldır insanlar ve cinler arasında süregelen bir akdin bozulacağı ayin gecesinin tam ortasında kalacaktır.

Gelelim Efsunlu 3: Muska’ya…

Serinin üçüncü filmi, ilk iki filmi devam ettiriyor ve yurt yangınından sonra okulu bitirip bir gazetede çalışmaya başlamış olan Ebru’nun bir haberin peşine düşmesiyle başlıyor. 

Neredeyse her hafta bir ya da iki yerli korku filminin gösterime girdiği bu son dönemde, çekim kalitesi ile diğerlerinden rahatlıkla ayrılan film hakkında oyuncularının performansları ile senaryo konusunda aynı şeyleri söylemek pek de mümkün olmuyor.

Filmin iki artısı bulunuyor: İlki iyi ekipman kullanıldığı için çekim kalitesinin iyi olması, diğeri ise isminin sonuna eklenen rakamlar ile seri film izlenimini oluşturmaya çalışan yerli türdeşleri arasında, aynı konuyu devam ettirerek bu mantığı en iyi kullanan seriler arasında başta gelmesi. Bunun dışında muhtemelen diyalogların kötü yazılmasının da etkisiyle oyuncuların performansları da hayli yapay ve gerçekçilikten uzak kaçıyor. Bunda yalnızca diyalogların değil senaryodaki mantık hatalarının da payı oldukça yüksek. Akıl hastaneleri ya da cezaevlerinde kalan kişilerin kendilerine zarar vermesini önlemek amacıyla kolyeden kemere küpeden kesici aletlere varan bir yelpazede eşyalara izin verilmez. Oysa bu akıl hastanesinde saçları sürekli kuaförden çıkmış gibi olan, ojeleri eksik olmayan ve makyajı her gün yapılı olan hastalar; piercingli hasta bakıcılar bulunuyor. Hatta bulunmakla da kalmıyor geceleri hastalar ve hasta bakıcılar hastanenin içerisinde kol gezebiliyor. Büyüsel bir ritüel sahnesiyle başlayan filmin finalinde ise bir twistle karşılaşıyoruz, muska ile korundukları varlığın bir cin değil hayalet olduğunu öğreniyoruz. Makyajlar başarılı olsa da hayaletin J-Horror yani Japon korku filmlerinden fırlamış bir görünüme sahip olması da ayrı bir sorun olarak performansların inandırıcı olmamasına yeni bir boyut ekliyor. Zeynep adlı hayaletimiz Japon Ringu filminden fırlamış gibi duruyor. Üstelik, Trick’r Treat (2007) filminden kaçma Sam figürünün cosplayi olan bir oyuncak bebek de aralara sıkıştırılıyor.

Bütçesinnin diğer yerli yapımlara nazaran yüksek olduğunu belli eden bir yapımın, bunca mantık hatası ve gerçekçilikten uzak makyaj seçiminde bulunması da bütçenin maalesef boşa harcanmış olduğu izlenimini uyandırıyor. Serinin diğer filmlerinin yurtta geçmesi ve yurdun yanmasıyla finale ermesi sonrası bu filmde de finalin yangınla yapılması, izleyicilerin Ebru karakterine adeta bir piromani hastası teşhisi koymasına neden oluyor.

Sonuç olarak Efsunlu 3: Muska; her ne kadar bütçeli ve kaliteli çekimlere sahip olsa da mantık hataları ve yapaylığı ile sınıfta kalan bir film olmaktan kurtulamıyor.