Hesabım
    Rüya Senaryo
    Ortalama puan
    3,0
    3 Puanlama
    Rüya Senaryo hakkında görüşlerin ?

    3 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    bilginokuryazar
    bilginokuryazar

    9 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    29 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Bazen iyi olacak diye düşündüğümüz şeyler bizi daha da çıkmaza sokar. İnsanların hangi yollarla sizi daha da görünür kılar düşüncesi konusunda dikkat etmek gerekiyor
    Film rüya üstünden yeni medya eleştirisi yapmış.
    Stellar Smith
    Stellar Smith

    6 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    27 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Bu, 2 yıldan fazla bir süredir katılmaya çalıştığım ancak dolandırıcıların benden birkaç kez para aldığı yeni dünya düzeni Illuminati'ye nihayet nasıl katıldığıma dair tanıklığımdır. Uzun zamandır Illuminati'ye katılmayı araştırıyordum ama dolandırıcılar bu yılın başlarında Lord Felix Morgan ile internette buluştuğumda paramı almaya devam etti. Onunla temasa geçtim ve ona her şeyi anlattım ve o da kullanılan kaydı önerdi ve ben de paramı ödedim. Başlamamı sağlayacak büyük bir üye var ve Dünya Düzeni'ne inisiye oldum ve inisiyasyonum tamamlandıktan sonra toplam 1.000.000 ABD doları alıyorum. Çok mutluyum! Ve Lord Felix Morgan'ın iyi işlerini yayacağına söz ver. Bugün yeni dünya düzeni Illuminati'ye katılmakla ilgileniyorsanız, bugün Lord Felix Morgan ile iletişime geçin; bu, her zaman arzu ettiğiniz İlluminati üyeliğini kazanmak için en iyi şansınızdır. Lord Felix Morgan ile iletişime geçin E-posta: Illuminatiofficial565@gmail.com veya WhatsApp +2348055459757
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.066 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    5 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da kaleme alan Kristoffer Borgli'nin, yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Dream Scenario"; üzerindeki gizem perdesini, final sahnesine kadar koruyan...

    Bir "dramedy (drama comedy)" olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz...

    Aralarında...

    Başroldeki Paul Matthews karakterini canladırırken, sıra dışı bir performans sergileyen Nicolas Cage ile birer A24 klasiği halini almış olan "Hereditary" (2018), "Midsommar" (2019) ve "Beau Is Afraid"den de (2023) tanıdığımız Ari Aster'ın da; yapımcıları arasında bulundukları...

    Dağıtımını da, yine A24'ün üstlendiği...

    Kültürel donanım ve eğitim fukarası kitleyi, çileden çıkartarak dağıtacağından emin olduğumuz...

    Bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Tüm dünyada yerleşik olan "erkek egemen" anlayışın tersine...

    Değişik bir bakış açısıyla, Paul'ünkü yerine, Janet'ın soyadını kullanmayı tercih eden...

    Matthews ailesi kahvaltıdadır...

    Ve evin...

    Ortaokul öğrencisi küçük kızı Sophie Matthews (Lily Bird), annesi Janet Matthews (Julianne Nicholson) ile babası Paul Matthews'a; içinde babasının da yer aldığı, kabusu andıran rüyasından söz etmektedir...

    ***

    Ki...

    Sophie'nin başının dert de olduğu bu rüyada da...

    Aynen diğer ikisinde de olduğu gibi, yine kayıtsız kalan babası...

    Pek de oralı olmayarak...

    Kendisiyle ilgilenmemiştir...

    ***

    Derken...

    Önce evin büyük kızı Hannah Matthews (Jessica Clement), okula gitmek amacıyla evden çıkarken...

    Peşinden de, saçları iyice dökülmüş ve aldığı kilolar ile bedeni de kalınlaşmaya yüz tutmuş olan Paul'de; evrim biyolojisi dersleri verdiği...

    Ancak...

    Öğrencilerinin ilgisini çekmeyi, çok da beceremediği kurgusal Osler Üniversitesi'ne doğru yola koyulur...

    ***

    Dersini tamamlayan Paul...

    Daha önceden rezervasyon yaptırdığı Madre restorandadır...

    Ve...

    Kendisini karşılayan resepsiyondaki Avery (Liz Adjei), şaşkınlıkla suratına baktığı Paul'e; kendisini bir yerden tanıdığını, ama bir türlü çıkartamadığını söylemektedir...

    ***

    Çok geçmez...

    Paul'ün randevulaştığı, hakemli bilim dergisi Nature'da bir makalesi yayınlanacak olan meslektaşı Sheila'da (Paula Boudreau) çıkıp gelir...

    ***

    İşte...

    Paul'ün, Sheila karşısında oldukça küçük düştüğü bu buluşma bize...

    Her ne kadar, fazlasıyla istiyor olsa da...

    Kendisinin, araştırmalar yapıp...

    Makale ve kitaplar yazan, bir bilim insanı değil de; sıradan bir üniversite hocası olduğunu da gösterir...

    ***

    Neyse...

    Sheila'nın yayınlayacağı makaleye, kendi adını da eklemesi ısrarında bulunan Paul açısından; kocaman bir fiyaskoyla neticelenen, bu yemek sonrasında...

    ***

    Paul ile karısı Janet...

    Paul'ün sıkıntı ve içinde bulunduğu, reddedilerek geri çevrilmiş olmanın yarattığı ruh halinden...

    Kurtulma fırsatı bulup da, oyunun sergilendiği sahneye dahi bakamayacağı bir tiyatroya gider...

    ***

    Çıkışta da...

    Kendisini, sürekli olarak rüyasında gördüğü için aklından çıkartamadığını belirtecek olan; Paul'ün eski kız arkadaşı Claire (Marnie McPhail Diamond) ile karşılaşır...

    Ve...

    Onun da, Sophie'ninkine benzer tarzdaki; rüyada neden yer aldığı bilinmediği gibi son derece pasif davranan...

    ***

    Örneğin...

    Ağır yaralanmalı bir trafik kazası esnasında; öylece ortalıkta dolanıp...

    Bizzat yardım etmek yerine, eliyle selam vererek geçip giden...

    İnanılmaz Paul betimlemesini dinlerlerken...

    ***

    Elbette Claire'de...

    Buna Janet'ın canı, biraz sıkılacak olsa da...

    Buluşarak laflamak maksadıyla, Paul'ün telefon numarasını almadan da bırakmaz kendilerini...

    ***

    Zaten...

    Ertesi gün de...

    Bir araya geldiklerinde, blog tarzındaki online The New Inquiry dergisinde yazmakta olan Claire'in asıl amacının; bu rüyalar ve geçmişleri hakkında bir şeyler karalayarak yayınlayacağı yazı serisi için, Paul'den izin almak olduğu da ortaya çıkacaktır...

    ***

    Ardından da...

    Yeniden üniversiteye dönen Paul...

    Fakültenin dekanı Brett'in (Tim Meadows) odasına, kapıdan şöyle bir uğrayarak...

    Oldukça anlamsız bir biçimde...

    Yakın zamanlarda kendisini, rüyasında görüp görmediğini sorarak...

    Oradan uzaklaşır...

    ***

    Ve...

    Nihayet...

    Matthews ailesinin dört bireyinin de, bir arada olabildikleri akşam yemeğinde...

    Paul, tam Sophie ile sohbet etmekteyken...

    Ziyadesiyle ilginç ve yüksek volümlü bir melodiyle, telefonu çalmaya başlar...

    ***

    Önce pek ilgilenmese de...

    Çalmayı sürdüren telefonun, arayanının...

    Evinde, yakın dostlarına karısı Carlota (Krista Bridges) ile beraber yemek veren...

    Üniversite yıllarından arkadaşı, Richard (Dylan Baker) olduğunu anlayınca...

    Açmak mecburiyetinde kalır...

    ***

    Ki...

    Bu Richard'ta kendisine...

    Biraz önceki yemekte hazır bulunan konuklarının; neredeyse hemen hepsinin, rüyalarına girdiğinden ve hiçbir hususla ilgilenmeden...

    Öylesine takıldığından bahsedecek...

    ***

    Ve...

    Şaşkınlığını gizleyemeyen Paul'de bayılarak...

    Şak diye düşüp...

    Evin zeminine yapışacak...

    ***

    Kendine gelip...

    Bilgisayardaki, mesajlar yağan kendi kişisel Facebook hesabı ile televizyonun karşısına geçtiğinde de...

    Bilim insanlarının açıklamakta zorlandığı, bir rüya salgını virüsüne dönüştüğünü öğrenecek...

    ***

    Fakat...

    Herkesçe tanınan...

    Bir şöhrete dönüşmüş olması sebebiyle de...

    Bundan rahatsızlık duymayacak...

    ***

    Tersine...

    Belki de, John Lennon'dan haberdar olmadığı yahut da umursamadığı için...

    Bunun...

    Bir bedelinin olabileceğini de, aklına getirmeden...

    ***

    Kendince...

    Yazmayı planladığı kitabın, PR'ı olarak kullanmayı tasarlayacaktır...

    Dakika 26...

    ***

    Analitik psikolojinin kurucusu, İsviçreli Carl Gustav Jung'un ortaya attığı ve günümüzde; beyinlerimizdeki hücrelerin her bir köşesine sızma gayreti içindeki reklam sektörünün, sıklıkla başvurduğu "Kolektif Bilinçaltı" teorisi...

    Bir kez daha test edilirken...

    ***

    Uluslararası şöhrete sahip insanların zamanla...

    "Rüya senaryosu" yerine "Ben senin kabusunum" adındaki birer "nefret objesine" de dönüşebileceklerinin, özenle izah edildikleri filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; sıkılmadan izleyebileceklerini umduğumuz, 75 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top