Merel'in hayatı, kocasının keşif için gittiği denizaltı mağarasında sıkışıp vurgun yemesiyle alt üst olur. Kaybın yükünü taşımakta zorlanan Merel, kocasının ölümünden ve onunla birlikte gelen her şeyden kaçınır. Ailesiyle başbaşa kalan Merel bu süreçte, çocukları kadar birlikte birçok şeyi paylaştıkları bu evin ne kadar önemli olduğunu fark eder. O, başlarda evi hayatlarından çıkarmak istese de ev, ailenin diğer üyeleriyle birlikte varlığını sürdürmek için direnir.