En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
VcdSamimiyeti
Takipçi
283 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
16 Eylül 2010 tarihinde eklendi
Harika bir konu..Ancak sahneleri çok olağandı,şehir yaşamındaki umursamazlık iyi vurgulanmış,travis karakteri iyi çizilmiş tamam ama sürükleyicilik eksik filmde,daha etkileyici olabilirdi..Bence başyapıt değil,ama bu ünvan kişiden kişiye göre değişir bu yüzden saygı duyarım.5/10
Yalnız ve temiz kalpli Travis Bicklen, kötülükler ve bozulmuşluklarla mücadelesini anlatır Taxi Driver... Bir gün karar verir, kötülüklere dur demenin zamanı gelmiştir artık.. İşte böyle başlar ve kanlı bir hesaplaşmayla biter hikayemiz.. Scorsese sinemasının en değerli örneklerinden biri olan Taxi Driver, kirli düzene karşı yapılmış en iyi eleştirel filmlerden bir tanesidir ayrıca... De Nironun tek kelimeyle usta işi oyunculuğu ise büyüleyici doğrusu.. İyi oyunculukları, sağlam senaryosu ve en önemlisi de unutulmaz yalnız adam Travis Bickle karakteriyle efsane bir film, Taxi Driver.. Her sinema sever tarafından arşivlenmeyi hakkeden bir başyapıt...
Film Travisin Taksici Olmasıyla Başlıyor. Travis Bickle Filmdeki İlk Sahnede Bile Bütün Film Boyunca Olan Psikopat Gülüşüyle Karşımızda. :DFilm Şüphesiz Scorsesenin Ve De Nironun En İyi Filmi.Akademinin Bu Filme Oscarı vermemesini Ben Akademinin En Büyük Ayıbı Olarak Görüyorum.Filmde Travis Bickle Rolündeki Robert De Nironun En Muhteşem Performansını İzliyoruz.O Psikopat tebessümü , Yavaş Yavaş Delirişini Muhteşem Ve Aşırı Derecede Gerçekçi Oynamış Usta Oyuncu.Ve Robert De Nironun Filmin Sonundaki Muhteşem Performansı Üniversitelerde Ders Niyetine İzlenilecek Cinste. Jodie Foster Daha O Yaşta Ne Olacağını (Büyük Bir Oyuncu :) ) Göstermiş Bu Filmle.Iris Rolüyle O Yaşta Oscara Aday Olmasına Şaşırmamalı. Usta Yönetmen Martin Scorsesenin En Muhteşem Filmi Şüphesiz Taxi Driver...Belkide Sinema Tarihinin En Güzel Filmi Taxi Driver :)
Çevresine büyük bir yabancılaşmaya duyan,çevreye alışamayan kabullenemeyen bir loser aslında travis.bu şartların onu adım adım nasıl bir katile dönüştürdüğünü karakterle beraber yaşıyorsunuz.Travisin üzerindeki silahlarla ayna karşısında prova yaptığı sahne ve ?Are you talking to me??repliği sinemanın efsane karelerinden birisdir aynı zamanda
Bi Karakter bukadar mı güzel işlenir ve oynanır deniro yine oyunculugunu konuşturuyor. filmin yönetmeni de alışılmamış planlar kullanarak kendine olan güvenini gösteriyor *10 - Açılış sekansı mükemmel. hele o ayna sahnesi .....unutmak mümkün mü dostum ha Bana mı dedin, ne yani bana mı dedin :)
Pisliğin, serseriliğin, köpeklerin, adiliğin, kokuşmuş bir düzenin karşısında duran yalnız bir adamın öyküsü ...Travis, yalnız bir insan. Aynı zamanda saf, temiz, doğru, dürüst bir insan. Beğendiği kadına olduğu gibi davranıyor, yapmacık değil.Sevdiği kadını kendi yaşantısının bir parçası olarak görmesi, onu porno filme götürmesi aslında saflığın, dürüstlüğün bir ifadesi ...Bu durum bence Travisin topluma ayak uyduramaması anlamına gelmez. Çünkü toplumun Travise verdiği bu ...Çevresindeki adaletsizlikler, ahlaki çöküntü, yozlaşmış kokuşmuş bir düzen onu rahatsız ediyor, ve bunu kendince değiştirmek istiyor.Kendisi kokuşmuş bir düzenin parçası olmak yerine bunu reddediyor ve ayakta kalma mücadelesi veriyor. Yaşadığı çarpık düzeni değiştirmek istiyor. Haksızlıklara tahammül edemiyor ...Burada biz kendimize sorabiliriz: Bizler gördüğümüz, yaşadığımız çarpık düzeni değiştirmek için neler yapıyoruz? Hiçbir şey ...Yalnız bir insan çevresini daha iyi gözlemleyebilir. Travis niteliksiz, yozlaşmış yığınların arasında olmaktansa yalnız kalmayı tercih etmiş. Ne büyük bir erdem ... Travisin yaşadığı yalnızlık bir çaresizlik göstergesi değil, bir tercih meselesi aslında ... Pislikten, adilikten, adaletsiz aşağılık bir toplumla kaynaşmaktansa yalnız olmayı tercih etmiş ...Bernard Russellin Akılsızca bir şeyi milyonlarca kişi söylese de o şey yine akılsızcadır. sözünden hareketle; Travis pis, adi bir toplumun içinde parlayan bir güneş gibi ...
Hayatımın Filmidir.. Beni şimdiye kadar hiçbir film bu kadar etkilememiştive de nironun muhteşem performansına hayran kalmamak elde değil.. Filmi izlemiyosunuz, adeta yaşıyosunuz.. Tam bir kült film 10 üzerinden 10..
ben bu filmin mağlesef bir başyapıt olduğunu düşünmüyorum...bunda en büyük etken kuşkusuz aşırı beklenti içinde olmqam olabilir...ben filmde hiç bir etkileyicilik göremedim...ama robert denironun perfomansına laf yoq :D...robert deniro aşkına 10/7...
Kesinlikle bir başyapıt, sinema severlerin kaçırmaması gereken bir film, fakat anlamadığım bir nokta var Travis işlediği o kadar cinayetten sonra nasıl kısa bir süre sonra serbest bırakılıyo ve taksicilik yapmaya devam ediyo. Bu nasıl bir yasadır, nasıl kanundur anlamadım.
1976 yılından bugüne pek çok kişiyi etkisi almış, almayada devam edecek sessiz ama derinden işleyen bir film ?Taxi Driver? . Filmin konusu şöyle; Travis Bickle (Robert De Niro), geceleri uyuma problemi çektiği için taksicilik yapmaya karar vermiş bir Vietnam gazisidir. Taksicilik yaparken şehrin arka sokaklarını da yakından tanıma fırsatı bulacaktır, zira görünenden çok daha farklıdır ?arka sokaklar?? fahişeler ortalıkta cirit atmakta, insanlar gerçekten kokuşmuşlukta son noktaya gelmiş durumdadır. Bickle için durum herşeyden çok daha karmaşıktır çünkü kendisininkiyle arka sokakların ahlaki yapısı tamamen zıttır, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamakta zorlanacaktır. Mesela sewgilisini sinemaya porno film izlemeye g*türmek Bickle için sorun değildir çünkü ne zaman sinemaya gitse arka sokaklardaki çiftlerden bikaçını bu filmleri izlerken görmüştür. Bunu gerçekten safiyane yapmıştır aslında, gördüklerinden ne öğrendiyse onu uygulamıştır fazlasını yada eksiğini değil.(bu durum sevgilisinden ayrılmasına sebep olmuştur,çünkü seçtiği kız arka sokak kültürüne mensup biri değildir.) bu olay belkide kahramanımız için bir dönüm noktası olmuştur. 12 yaşındaki güzel fahişe Iris (Jodie Foster), Bickle için bardağı taşıran son damla olmuştur, artık birinin sifonu çekip bu şehri temizlemesi gerekir ve bu gü(ü kendisinde fazlasıyla bulur. Toplumun gölgesinde kalmış, her insanla iletişim kuramayan bir karakter Travis Bickle. Yazılan yorumları okuduğumda bazı kişilerin umduklarını bulamaklarını ifade ettiklerini gördüm. Film bittiğinde aslında bu muymuş dedim bende ilk, ama düşününce koca kalabalığın içinde tek kişilik bir yaşam başka nasıl anlatılabilirdi ki? Sanırım Bickle'ı anlamak için insanlarla iletişim kuramamanın, gürültülü bir şehirde yalnız kalmanın, tek başına olmanın ne demek olduğunu bilmek,tatmak gerek. Başka türlü Bickle karakterini o koca şehirden cımbızla çekip irdeleyemezsiniz, yalnızlığın adını koyamadığınız için,daha doğrusu adamın yalnız olduğunu anlayamadınız için de filmi vasat olarak yaftalamak kaçınılmaz olur. Yönetmen gerçekten bunu çok güzel hesaplamış, yalnızlık teması adı altında örnek verilebilecek filmlerden biri Taxi Driver. Bu filmin en önemli yanlarından biri de şüphesiz Jodie Foster. 12 yaşında canlandırdığı fahişe karakteriyle alkışı hak eden bir performans sergilemiş, oyunculuk gerçekten maya işiymiş?
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.