sindirilmesi zor bir film. beklentinizi karşılamaması onun altında kaldığından dolayı değil , zihninizdekilere göre oldukça orijinal olmasıyla alakalı. bu film özgün bir şey , izleyin derim
Bence inanılmaz bir film , karakter ile empati yapmanız fazla sürmüyor yaptıktan sonrada zaten film yağ gibi akıyor bulunamaz bir nimet izleyin!! 9.3/10
spoiler: Eski asker Travis Bickle. Hayattam hiçbir beklentisi kalmamış, amacı olmayan boş yaşayan bir insan. Gündem ne politika ne bi haber. Biraz da takıntılı bir kişilik ki bunu hiçbir amacı veya taksi şoförlüğünden başka hiçbir beklentisi olmamaya bağlayabilir. Hoşlandığı kadınla iletişim en tarzında en başta alfalık sezseniz de daha sonra kadını ayıp filme götürmesinin yanlış anlaşılacağını öngöremeyen kalın kafalı olduğunu görüyorsunuz. Kadın bu yüzden giderken, Travis de bu takıntı oluyor ve başkan adayı Palantine'yi öldürmeyi planlıyor. Bunu neden yaptığına dair hiçbir neden göremezsininiz çünkü politakadan bi haber olan Travis sadece kadın onu bıraktığı için takıntı yapmıştır. Daha sonra yolda birkaç kez gördüğü İris'i (Jodie Foster) kiralar. Yaşı küçük olduğu için buralarda neden bulunduğunu sorgular. İris'in gitmesi için yeteri kadar para bırakır ve Başkan adayı Palantise'i tam öldürecekken farkedilir, olay yerinden uzaklaşır. İris'in çalıştığı yere gider. Pezevenk Sport'u öldürür. (İris'in kendi durumunun yanlışlığını fark etmesi aslında Travis sayesinde olur çünkü İris'in yaşı küçüktür ve Sport'tan gördüğü ilgi,sevgi, şefkati gerçek sanıp inanır. Bir şeyleri sorgulamasına bir nevi Travis yol açar.) Akşam olunca Travis, İris'in çalıştığı yeri gider ve herkesi vurur, kendisi de vurulmuştur tabii. Sonunda anlayacağımız üzere İris ailesine kavuşur, uyumda doğal olarak zorluk çekse de okula başlar. Travis haberlere çıkar, nam salar sonra tekrar taksi şoförlüğüne döner.
Travis Bickle hayatında boşluk hisseden bir birey. Anne ve babasına yalan söylerek özel ajan olduğunu söylemesinden her zaman iyi,önemli veya yalnızca ses çıkaracak işler yapmak isteğini çıkarabiliriz. Kendi toplumuna ayak uyduramayan bir birey ve toplumundaki pisliklerin temizlenmesini isteyen birisi. Topluma ayak uyduramamasının bir nedeni eski bir asker olması olabilir. Ülkesi için Vietnam'da savaşan asker, ülkesindeki pislikleri görünce tabii ki onların temizlenmesini ister. Ancak artık taksi şoförlüğünden başka bir işi ( amacı, beklentisi ) olmadığı için bir kadına takacak kadar takıntılıdır. Bu takıntısı ilk başta onu bir başkan adayını öldürmeye(sadece bir kadın onu istemediği için) iterken, bir şekilde İris'in kurtuluşuna yol açıyor. 70'li yılların New York sokaklarını iyice görebileceğiniz bir film. Topluma yabancılaşmış, yalnızlık çeken ve buna bağlı olarak takıntılı bir bireyin işlenişi. Taksi Şoförü Travis Bickle. Böyle bir insanın ruh halini, kafa yapısını iyi anlayabileceğiniz bir film. Ama yine de zaman zaman, bir an önce bitmesini beklediğimi belirtmem gerekir.
Film sürekli aksiyon arayan izleyicilere göre değil fakat psikolojik filmlerden hoşlanıyorsanız mesela son dönemlerde çıkan joker filmi gibi bu filmi de beğenirsiniz.Oyunculuğa söylenecek laf yok hatta DE NİRO rol için 2 ay taksicilik yapmış ve aksanı üzerine çalışmış.Bence joker filmine ilham veren filmlerden biri diğer biri ise THE KİNG OF COMEDY. PHİLLİPS'in SCORSESE hayranlığı vardı anlaşılan.Genel olarak baktığımızda sevenine mükemmel bir film.
Kesinlikle çok kaliteli bir yapım ve çekimleri spoiler: sanırım robert de niro nun izlediğim ilk filmiydi ama gerçekten harika bir oyuncuymuş aslında film de yanlız lığı tercih eden ve savaştan yeni gelmiş ve taksici olarak işe başlayan adamın hikayesini konu alır ama adam ülkedeki yaşantıyı pislikleri görünce artık psikolojik olarak iğrenmeye başlıyor ve surekli ara ara sinemaya gidiyor ve bir şekilde dostluk arkadaş edinmekten uzaklaşıyor hayatina bir anlam ariyor ve filmin sonlarina doğru görüyoruz ki artık hayatında anlamlı bir şey yapmayi tercih ediyor filmin konusu basit olsa bile seyir keyfi çok iyi izletiriyor kendini gerek çekimleri gerek karakterler. Bu film mutlaka izleyin
Çok iyi bir başlangıç yapan bir film karakterlerin uyumu harika, başlangıçta bu süre 4 saat olsa gider derken bir anda filmde bir boşluk yaşanıyor izleme zevkim kaçıyor ve ilerletmek zorunda kalıyorum. Bence film 35 dakika ilk 25 ve son 10 gerisi bosluktan ibaret... başyapıt diyenler varsa ve başyapıt görmek istiyorlarsa BABA ve FIGHT CLUB izlemeliler. Çok iyi bir film izleyicisiyim diyebilirim ilk 25 ve son 10 dk dışında boş, iyi seyirler...
Film tam bir başyapıt.Özellikle filmin en çarpıcı yani amerkan toplumuna ve politik yapısına yönelttiği ağır eleştiri.Vietnam gazisi travers üzerinden savaştan dönen askerlerin topluma nasıl yabancılaştığı ve ahlaki erdemlerden yoksun olan bir toplumun çöküşü çarpıcı bir şekilde yansıtılmış.Son sahnede treversin 2 parmağını bitişik bir şekilde çakağına dayadığı sahne hala belleklerdeki yerini koruyor.Son olarak"you talkien me".
Yalnızlık adamı çengel yapar be dostum. Yalnızlıkta düşünceler derinleşir, karanlıklaşır. Yapacak bir şey bulamayıp 'şimdi ne yapacağım ben' dediğiniz oldu mu hiç? O ne kötü bir histir. Kafanızın içinden bir bir tane fare geçer. Ha birde uykusuzluk. Fight Club'ta ne diyordu? 'İnsan uykusuzluk çekerken sanki her şey uzakta. Her şey suretin suretinin sureti'. Travis' de bir gün uykusuzluk çekerken artık dur dedi kendine. En azından gece yarısı bir işe gireyim de para kazanayım dedi. Taksi Şoförü olmaya karar verdi. Sonrası malum. Travis zaten kendi içinde güçlü biri. Yalnızlıkta aklını çok yoğun işlerle meşgul ediyor. Yoksa delirmesi hiçten bile değil. Birde şehrin gece hayatını gördükçe giderek farklı bir şeyler yapmaya güdülüyor kendisini. Ve o anda kişilik dönüşümü yaşıyor. Siz buna psikopatlıkta diyebilirsiniz ama adamın aklı zehir gibi çalışıyor. Belkide o şehirdeki bir çok kişi Taravis'in kafasını yaşıyor. Fakat Travis kadar cesaretleri olmadıkları için o bunalımlı hayatlarına devam ediyor. Kendilerini baskı altında tutuyorlar daha doğrusu. Değişime izin verseler kaderde öğrenecekleri çok şey var. Size bir şey söyleyeyim mi? Bence alın elinize kağıt kalem filmi öyle izleyin. Travis'in günlüğüne yazdığı her söz ders niteliğinde. Ben 6 bira içtim(içki sağlığa zararlıdır.) filmi izlerken. Ve şu güne kadarda insan psikolojisini bu kadar iyi yansıtan bir film görmedim arkadaş. Küçük bir dipnot; filmin müziklerini yapan Bernard Herman'ın müzikleri tamamladığı gün ölmesi de ilginç bir tesadüftür. Alfred Hichcock film müziklerini de bu adam yapardı. sonuç olarak sakin ve yanlızlık içerisinde kafanız sallantılıysa izleyin pişman olmazsınız iyi seyirler...
beklediğim gibi bi film çıkmadı karşıma.oyunculuk güzel ama senaryo çok basit ve filmin süresi gereksiz yere uzatılmış bu yüzden filmi izlerken sıkıldım.izlenmesede olur.10/6 De niro için...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.