Karen, kocası Markus ve çocuklarıyla birlikte pastoral çocukluk evinde yaşamaktadır. Karen'ın kız kardeşi Jule ve ailesi, Markus'un doğum günü için ziyarete gelir. İki kadın birbirinden daha farklı olamazdı. Ölen annelerinin kasvetli anıları Jule'un baskıcı kız kardeşine karşı isyanını kışkırtır. Ev yavaş yavaş hayatla dolar ve bacadaki bir serçe özgürlüğe giden bir yol ararken, Karen giderek daha gergin hale gelir.
