En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.091 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
1 Ekim 2022 tarihinde eklendi
Senaryosunu da yazan Dan Krauss'un yönetmen koltuğunda oturduğu “The Anthrax Attacks”; 11 Eylül 2001 saldırısının yarattığı toplumsal travma henüz atlatılamamışken, değişik adreslere postalanan mektuplar aracılığıyla estirilen "şarbon terörü" saldırısının, yıllara yayılan öyküsünün anlatıldığı sağlam bir belgesel olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, o günlerden kalma eldeki mevcut gerçek görseller ile Dan Krauss'un; profesyonel oyuncuları kullanmak suretiyle çektiği kısımları, başarıyla harmanladığı bu Netflix belgeseline biraz daha yakından bakalım...
***
Bakteriyel patojenlerin adli tıp ve genomik analizi konularında uzmanlaşmış olan Dr. Paul Keim şarbonu:
"Şarbonu müthiş bir biyolojik silah yapan şey, yüksek öldürücülük derecesi değil... Komşunuzdan kapabileceğiniz Covid - 19 virüsü kadar bulaşıcı olması da değil... Sporlara sahip olmasıdır...
Zira spor formunda, on yıllarca yaşayabiliyor ve ondan kurtulamıyorsunuz da...
Bu sporlar vücuda girdiklerinde, anında çoğalmaya başlıyor ve iri boyutlardaki bir hayvanı dahi rahatlıkla öldürebiliyorlar...
Böylece de sporlar, o hayvan cesetleriyle beraber tekrar toprağa karışmış oluyor...
Yani hayatta kalabilip yaşam döngüsünü tamamlayabilmek adına, sürekli öldürmek zorunda bu bakteri..."
Biçiminde tanımlıyor...
***
- 5401 Broken Sound Bulvarı -
Boca Raton, Palm Beach Florida'daki American Media binası mühürlenmiştir...
Çünkü 63 yaşındaki Bob Stevens'ın kullandığı bilgisayarın klavyesinde şarbon tespit edilmiş ve kendisi; son derece nadir görülen bu hastalıktan, son 25 yıl içinde ölen ilk Amerikalı olarak tarihe geçmiştir...
***
- 4 Ekim 2001 (11 Eylül saldırısından üç hafta sonra) -
Dedektifler kurbanın şarbonu, doğal yollardan kaptığını düşünmektedirler...
Kısacası, bir çiftlik hayvanı yahut da topraktan almış olduğu farz edilmektedir...
Beyaz Saray'dan yapılan Başkanlık sekretaryası açıklamasında da; doğada avcılıkla da uğraşmayı seven Stevens'a bulaşmanın, solunum yoluyla gerçekleştiği şeklindedir...
O yüzden de, münferit bir vaka olarak görülen bu ölümün; henüz o günlerde, terörle ilişkilendirilmesi için çok da geçerli bir sebep mevcut değildir...
***
11 Eylül'den kısa bir süre sonra FBI'dan bir bilim insanı, Dr. Keim'i arayarak; akciğer veya solunum yoluyla bulaşan, sıra dışı bir şarbon vakasından söz etmeye başlar...
Şöyle ki, omurilik sıvısından alınan numune de; "bacillus anthracis" bakterisinin, merkezi sinir sistemi dahil her yere yayıldığı görülmektedir...
Yine Dr. Keim'e göre, şarbondan ölüm son derece acılıdır...
Ve...
Bakteriyi kaptığında sırasıyla:
Ateşin yükselir... Çok kötü hissedersin... Sonra da düşüp ölürsün...
***
Bob Stevens'ın ani ölümünün ardından; American Media'daki düzinelerce endişeli ofis çalışanı ve aile üyelerinden bir kısmına, bakteri testi yapılır...
***
FBI ajanı (1985 - 2006) Brad Garret, "Eğer belli bir yönünüz yoksa, her yöne bakmanız gerekir" diyor...
Şarbon zehirlenmesinden ölen biri vardı ve ne olduğu da bilinmiyordu...
Bu konudaki doğru soru, şu olmalıydı aslında:
"Şarbon oraya nasıl geldi?"...
***
DNA'nın analiz edilmesi ve bir an önce de sonuca ulaşılması amacıyla FBI, Dr. Keim ve ekibine bir örnek gönderir...
***
- 12 Ekim 2001 (İlk şarbon vakasından sekiz gün sonra) -
Sabah haberlerini sunan NBC'den Andy Lack, Belediye Başkanı'nın yanında olduğunu ve bu sabah NBC Nightly News'da (Gece Haberleri) çalışan bir meslektaşının "deri şarbonu" testinin pozitif çıktığını söylemektedir...
Böylelikle de, NBC binasının bir katı kapatılır ve başka şarbon izlerinin bulunup bulunmadığına dair araştırmalara başlanılır...
Aynı mektuba dokunmuş olan bir başka NBC çalışanının "deri şarbonu" testi de pozitif çıkmıştır...
***
"Büyük bir mektup yığını içinde, zarfının üzerinde; 'Tom Brokaw NBC TV 30 Rockefeller Plaza New York NY 10112' yazan bir mektup gördüm... Zarfı açıp içindeki not da yazılanları okuduğumda da, her yerim ürperdi" diyor asistan olarak çalışan (2001 - 2007) Casey Chamberlain...
Ne mi, yazıyordu?
Elbette ki:
"09 - 11 - 01
BU SONRAKİ
ŞİMDİ PENASİLİN AL
AMERİKA'YA ÖLÜM
İSRAİL'E ÖLÜM
ALLAH BÜYÜKTÜR"
Kendisine, esmer şekerle kum karışımı gibi gelmiş olan zarfın içindeki maddeyi çöpe atan Casey Chamberlain; sanki vücudunun ve damarlarının tamamında bir şeyler dolaşıyormuş tarzı garip bir duyguya kapılarak, çok kötü hastalanır...
Şayet eliyle temas etmekle yetinmeyip, bir de koklamış olsaydı şarbon olduğunu bilmediği o maddeyi Casey; şimdiye kesin ölmüş olacaktı...
Evet...
Artık net olarak belli olmuştur...
Bu, İslami anlamdaki kökten dinci El - Kaide örgütünden geldiği "iddia edilen"; Amerika'ya yönelik terör saldırılarının ikinci dalgasıydı...
Dakika 7...
Bizden bu kadar...
Geride, tarihi olaylara ilişkin derli toplu bilgiler sunan nitelikli belgeseller izlemeyi alışkanlık haline getirmiş olan sinemaseverleri; lafı çekiştirerek sündüren ve o sayede de süreyi uzatmak yerine yeterince "kompakt" olmayı hedefleyen, 87 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.