Senaryosunu da, birlikte yapımcılığını da üstlendiği Amy Mills ile beraber yazmasının yanı sıra başroldeki karakterlerden Daniel Snyder'i de canlandıran Will Klipstine'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “The Harbinger”; gizeminin uzunca bir süre korunduğu, Ortadoğu kökenli Hristiyanlık dinine alternatif olmak üzere Kuzey Amerika kıtasına özgü inanç ve doğa üstü kavramların değişik bağlamlarda kullanıldığı bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz; mütevazı bir bütçeyle çekildiğini tahmin ettiğimiz, bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Film, kendini tavana asmak suretiyle ofis olarak kullandığı evinde intihar eden Jeffrey Scott Frederiks'in görüntüleri ve "Bir şeyin veya birinin gelişini işaret eden, bir kişi veya eşya..." şeklindeki bir giriş vurgusuyla başlar...
***
Jeffrey'in cenazesinde, onun tavana asılı cansız bedenini bularak yerdeki özel nesneyi de alan Daniel Snyder ile karısı Theresa Snyder'da (Amanda MacDonald) hazır bulunarak; Jeffrey'in karısı Claire'e (Kate Luyben) taziyelerini iletmek isterlerken, Snyder çiftinin küçük kızları Rosalie (Madeleine McGraw), "Hayır, ölmedi... Tam şu anda, onun sonsuza kadar Cehennem çukurlarında yanacağını görebiliyorum..." diyebilmektedir...
***
Rosalie'nin bu ve buna benzer davranışları sonrasında ebeveynleri Daniel ile Theresa, psikolog Dr. Emily Warren'a (Teal Redmann) giderek danışmak zorunda kalırlar...
Ki, doktor Rosalie'nin sergilediği bu özellikleri; duygusal bozukluk ve psikopati belirtileri olduğu kadar, gerçekte mevcut olmayan kimliklerle etkileşime girmek olarak da değerlendirmektedir...
Bunun üzerine lafa giren Daniel doktora, "Onun Doktor Jekyll ve Bay Hyde gibi biri olduğunu mu söylüyorsunuz?" biçimindeki soruyu yöneltir...
Ama doktor Rosalie'de, çoğul kişilik bozukluğu bulunduğu kanısında değildir...
Zira belirtiler daha çok, olmayan şeyleri gören ve duyan şizofreni hastalarına özgüdür... Üstelik tedavisi de bulunmaktadır...
Ancak Daniel'ın sıklıkla şehir değiştirilmesini gerektiren, kapı kapı dolaşarak sigorta poliçesi satıcılığı yaptığı işi yüzünden, bulundukları Des Moines'ten de yine bir başka yere taşınacak olan Daniel ile Theresa; Rosalie'nin tedavisini, yerleşecekleri yeni yerde yaptıracaklarını belirterek teşekkür edip doktorun muayenehanesinden ayrılırlar...
***
Yolda, 5478 nüfuslu St. Heraldson ilçesinin girişinde uğradıkları küçük bir marketten Daniel; bir harita ile kasiyerin (Trevor Keeth) tüm karşı koymalarına karşın haritanın içinden düşen, Amerikan yerlileriyle alakalı (Only at the Reservation) alternatif tıp içerikli eskiyerek yıpranmış bir tanıtım kartvizitini de alarak çıkar...
Evlerine vardıklarında, peşlerinden gelen komşu Betty Goss'da (Diana Wilde) kendilerine şöyle bir hoş geldiniz uğrayışı yapar...
***
Neyse...
Yeni evlerine yerleşir yerleşmez, sırtında "Vahşi Çocuk (Wild Child)" yazılı blue jean ceketiyle parka kadar uzanan Rosalie; diğer çocukların güle oynaya ardından koşturdukları kurbağayı, arasına aldığı avuçlarının içinde öğütürcesine ezerek parçalar...
Eve döndüğünde de, bahçe hortumuyla Daniel; dışarıda kızının ellerini yıkarken karşılarına, uzaktan kendilerini süzmekte olan korkutucu bir adam (Bruce Bohne) dikiliverir...
***
Tam da tedirginlikle içeriye girmişlerken, birden kapıları çalınıverir...
Gelen Daniel'in sigorta bölümünde çalışacağı Dynata Tech'in ustabaşılarından John Driscoll'dur (Steve Monroe) ve niyeti de sadece; ayak üstü kapıdan uğrayarak, aynen Betty Goss gibi kendilerine hoş geldiniz demektir...
John'u kapıdan uğurlarken göz ucuyla etrafı kolaçan eden Daniel; biraz önce gördüğü adamın ortalıktan yok olduğunu fark ederek, gönül rahatlığıyla kapıyı kapatır...
***
Aynı günün akşamı...
Rosalie yerde kalemleriyle resim çizerken, birden duyduğu bir gürültü sonrasında; farklı zaman birimi içindeki insanlarla birlikte olduğu görüntüler, gözlerinin önünde uçuşuverir...
***
Ertesi sabah...
İşine gitmek için evinden çıkarak aracına yöneldiğinde Daniel'a seslenen, bitişik evdeki komşuları Harlan Lester (Jamie Bozian) tüm aileyi; menüsünde, annesi Irene Lester'ın (Lynnette Marie) pişirdiği tavuk ile tatlının yer alacağı akşam yemeğine davet eder...
***
Derken...
Çalışacağı yere doğru aracını hareket ettiren Daniel'ın yol üstünde gördüğü ambulansın; kalp krizi geçiren Bayan Henderson için gelmiş olduğunu, Betty'den öğrenir...
Ve...
İşyerinde kendisini Gary Woronicz (Alex Galick) karşılar...
Ama o da nesi!
Odasının penceresinden dışarıya baktığında, bir gün önce evlerinin karşısında durmakta olan adam, şimdi de işyerinin önünde dikiliyor olmasın mı...
***
Çok geçmez...
Snyder ailesi; her biri bir diğerinden daha "misafir perver", "sevgi kelebeği" ama bir o kadar da "meraklı" bir görüntü sergileyen, John ile Betty'nin de katılacağı Lester'ların akşam yemeği davetindedirler...
Herkes değişik konulardan konuşarak yiyip içerlerken Rosalie birden lafı, "Karanlık Lord"a getirerek herkesi şaşırtır...
Theresa atılarak kızına, masadaki büyüklerden özür dilemesini söylerken Daniel'da; çok yer değiştirdikleri için çevresine uyum sağlamakta zorlanan kızını, kasaba girişinde kartvizitlerini cebine attığı Reservation'a götüreceğini belirttiği an, sofradakilerin hep bir ağızdan dillendirdikleri "Hayır!"ı ile karşılaşır...
Çünkü onlarla ilişki kuran herkesin başına kötü şeyler gelmektedir...
Neden mi?
En azından, ciddi anlamda öfkeye kapılarak sesini yükselten Irene Lester; onların, "lanetli" olduklarını da iddia etmektedir...
Fakat Daniel yine de, Amerikan yerlisi kahin Floating Hawk'ın (Irene Bedard) Rosalie'ye yardım edebileceğini düşünmektedir...
Dakika 25...
"The Black Phone" (2021) filmindeki Gwen karakterinden de tanıdığımız çocuk yıldız Madeleine McGraw'ın nitelikli performansını sürdürmeye devam ettiği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; kategorinin hayranlarını yeterince tatmin edeceğini umduğumuz, 89 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,