En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.065 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
30 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
Senaryosunu Matt Greenhalgh'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Sam Taylor-Johnson'ın oturmakta olduğu, Amy Winehouse'un ikinci uzunçaları (2006) ile aynı ismi taşıyan "Back to Black"; biyografik bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 1990 yılının bütün bir yaz sezonu boyunca...
Kuşadası'ındaki şu an mevcut olmayan "Pink Floyd Bar"da saat 24:00'den sonra sahneye çıkan Tanju Okan'ı...
Şişeler dolusu bira eşliğinde iki saat süresince dinleyip...
İnsan Kaynakları'nın başındaki yönetici olarak giden...
Ama görevini de asla aksatmayan birisi olarak...
***
Gereksiz detaylar sebebiyle uzun tutulan süresine karşın...
Ziyadesiyle sönük kaldığını düşündüğümüz...
Ve bu bağlamda da...
***
Seyirci karşısına her çıktığında...
Bir alkolik olduğunu itiraf etmekten de çekinmeyen...
Bu talihsiz kadının yaşam öyküsünün...
Özellikle de magazinel kısmının masaya yatırılarak işlenildiğini tespit ettiğimiz bu filme biraz daha yakından bakalım istiyoruz...
***
(Tip olarak kendisine pek de benzemeyen Marisa Abela'nın canlandırdığı) Amy Winehouse, babası Mitch Winehouse (Eddie Marsan) ve akciğer kanseri büyükannesi Cynthia Winehouse'un (Lesley Manville)...
Kendisiyle müzik ve şarkı söyleme sevgisini paylaştıkları...
Ve bu konuda sıklıkla teşvik de ettikleri...
Yahudi bir ailede büyümüştür...
***
Ancak...
Amy artık...
Taksi şoförü babası Mitch'ten ayrı yaşayan annesi Janis Winehouse (Juliet Cowan) ile birlikte...
Aynı evde kalmaktadır...
***
Neyse...
Günlerden bir gün...
Çalan telefonun sesine uyanan Amy'i...
Bir demo kasetini...
Menajeri Nick Shymansky'e (Sam Buchanan) vermiş olan müzisyen arkadaşı Tyler James (Spike Fearn) aramakta...
***
Zira...
Kaseti beğenen Nick...
Amy'i bir de...
Canlı canlı dinlemek istemektedir...
***
Ardından da...
Sesine bayıldığı Amy'i yanı alıp...
Island plak şirketiyle...
Bir sözleşme imzalamasını sağlayacak...
Ve Amy'de...
İlk albümü "Frank"i (2003) çıkartacak...
***
Fakat...
"Frank"i ABD piyasasında da yayınlamak niyetindeki...
Nick ve Island prodüktörleri...
Aksini düşünen Amy'den...
***
Sahnede gitar da çalmak yerine...
Seyirciyle göz göze bakışarak...
Sadece şarkı söylemesini talep ettiklerinde...
Aralarında ciddi bir kopukluk meydana gelirken...
***
O ruh haliyle uğradığı bir barda Amy...
İşsiz ve kalacak bir evi de bulunmayan...
Bir video yapım asistanı olduğunu ifade eden Blake Fielder-Civil (Jack O'Connell) ile tanışacak...
Olay çıkartabilecek derecede içip kendinden geçen ve önüne gelene saldırmakta da...
Herhangi bir sakınca görmeyen Amy'nin ilişkisi...
Fazla da yürümeyecektir...
***
Bütün bu olan bitenin farkında olan...
Hatta...
Aldığı alkolün etkisiyle düşerken kafasını çarparak yaralayan Amy'i...
Sızmış vaziyette yerde bulan Nick kendisine...
Bir klinikte rehabilitasyon tedavisi önerse de...
Ne yazık ki bu...
Artık içmeme sözü veren Amy ve plak şirketinin sözleşmeyi feshetmesinden korkan babası Mitch tarafından geri çevrilecektir...
***
Hazır yeri gelmişken Amy'nin...
"Bulimia Nevroza"dan mustarip olduğunu da belirtmiş olup...
Anlatımımıza son noktayı koyalım...
Dakika 60...
***
Henüz 27 yaşındayken...
23 Temmuz 2011 tarihinde alkol zehirlenmesinden hayatını kaybeden Amy Winehouse'un, çalkantı ve skandallarla dolu kısa yaşamının ele alınmaya devam edildiği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; "geliyorum" diyen kaçınılmaz sonun yaklaşışını ibretle izleyecekleri, 62 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.