Mahlûkat’ı Vizyondayken Kaçıranlara...
Yazar: Gizem Şimşek KayaMatine Film yapımcılığında İstanbul’un çeşitli lokasyonlarında çekilen Dabbetü’l-Arz: Kıyamet filminin yönetmen koltuğunda Şeytan-ı İns (2019), El-Deccur (2020), Araf 4: Meryem (2020), Alem-i Cin 3: Salgın (2022) filmlerinin de yönetmenliğini yapmış olan Gökhan Arı oturuyor. Senaryosunu da yönetmen Arı’nın kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Kadir Yücel üstlenmiş. Müzikleri Samet Önder Kök imzalı olan filmin oyuncu kadrosunda ise Bertan Dirikoğlu, Taner Şahin, Mehmet Sabri Arafatoğlu, Başak Polat Karsavuran, Merve Yıldız, Hilal Yazıcı, Hiranur Erkek, Ömer Faruk Çalışkan, Harun Uzun, Naz Gedik, Mehmet Tekkanat, Yurdaer Tosun gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu, bir Havas aliminin bir musallat vakasını çözmeye çalışırken yaşadığı olaylar oluşturuyor. Rukye hocası Cemil’in köyünde yaşayan bütün hamile kadınlarda bir musallat başlar. Cemil hocanın yaşanan bu musallatı bozmak için cin kavminin tamamını yakmasından sonra her şey geriye dönülmez bir hal alacaktır.
Çekimlerinden mekân tasarımına, makyajlardan ışık kullanımına değin hayli başarılı olan filmde, oyuncuların performansları da ortalamanın üzerinde seyrediyor. Musallatın göstergesi olarak sütün içerisine düşen kan damlalarının gösterilmesi, korku unsuru olarak Türk korku sinemasında çok da karşımıza çıkmayan ahırda bulunan korkuluk gibi unsurların metafor biçiminde kullanılması oldukça akıcı ve başarılı korku sekanslarının elde edilmesini sağlamış.
Filmde yer alan görsel efektler de benzer yapımlardaki örneklere nazaran hayli gerçekçi olarak karşımıza çıkıyor. Devamlılık sorunu olmayan, birkaç sahne dışında fon müziğinin rahatsız etmediği, geçen hafta vizyona giren Efsunlu 3: Muska (2023) filminin de makyözü olan Gülcihan Ege’nin bir kez daha başarılı makyajlarıyla göz yormadığı iyi bir film karşımıza çıksa da filmin ikinci yarısından itibaren izleyiciler açısından “Ben sanki bu filmi izledim” hissi yoğun biçimde hissedilmeye başlanıyor.
Farklı hikâyelerin filmin finaline doğru kesişmesi ile yerli korku sinemasında karşımıza çıkan, kısa metraja uygun öykünün çekiştirilmesi geleneğinden rahatlıkla çıkılabileceğini gösterirken, maalesef aslında vizyona girdikleri yılların en çok izlenen yerli korkuları olmayı başaran Siccîn 6 (2019) ile Mahlûkat (2022) filmlerinin birleşiminden oluşan bir film izlediğimizi de fark ediyoruz. Mekân kullanımından makyajlara değin bu kadar başarılı olan bir yapımın, başka iki filmden neredeyse aynı sahnelerin yeniden çevrimiyle sunulması hayal kırıklığı yaşatırken verilen onca emeğin de ziyan olmasına neden oluyor. Üstüne üstlük, afişindeki deforme suratlı kadın görselinin ise başka bir yapım şirketine ait olan Cin Baskını (2020) filminin afişinde de karşımıza çıkmış olması cabası…
Sonuç olarak Dabbetü’l-Arz: Kıyamet; teknik olarak başarılı olmasına karşın özgün bir hikâye sunamaması nedeniyle ortalama bir yapım olmaktan kurtulamazken, 5 Nisan 2024’te vizyona gireceği şimdiden ilan edilen serinin devam filmi Dabbet’ül-Arz: Kıyamet 2 için tehlike çanlarını da çalmaktan geri durmuyor…