Hesabım
    Geçiş
    Ortalama puan
    3,0
    2 Puanlama
    Geçiş hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.066 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Eylül 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, kendisini ilk kez...

    Kapsamlı bir yorumunu yine bu mecrada paylaştığımız "And Then We Danced" (2019) ile tanıdığımız Gürcü asıllı İsveçli sinemacı Levan Akın'ın kaleme almasının yanı sıra yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu "Crossing"...

    Bu konuda artık, iyice ustalaştığını tespit ettiğimiz Akın'ın...

    Aynen bir paratoner misali...

    LGBTQ karşıtı homofobiklerin öfkesini bir kez daha üzerine çektiği, sımsıcacık bir drama olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, 15 Şubat 2024 tarihindeki dünya prömiyeri...

    74. Berlin Uluslararası Film Festivali'nin Panorama Bölümü'nde yapılan ve LGBTQ hikâyeli filmlere verilen "Teddy" Ödülü'nü kazanan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Ağabeyi Zaza (Levan Bochorishvili) ve onun karısı Ruso (Nino Karchava) ile birlikte Batum'da yaşayan ve harçlığını...

    Ülkeye gelen Türk turistlere tercümanlık yaparak çıkartan Achi'nin (Lucas Kankava) evlerinin önüne...

    Vakti zamanın da...

    Zaza'yı da okutmuş olan emekli öğretmen Lia (Mzia Arabuli) gelerek durur...

    ***

    Zira o...

    Eskiden bu bölgedeki köhne kulübelerden birinde yaşayan...

    Ve sınırı geçip İstanbul'a gittiği rivayet edilen yeğeni...

    Trans kadın Tekla'yı (Tako Kurdovanidze) tanıyan birilerini aramaktadır...

    ***

    Derken...

    Lia'yı evine davet edip içki de ikram eden Zaza...

    Sözüne...

    Karşıdaki yapıları işaret ederek...

    "O kulübelerde, bazı garip tipler yaşardı... Fahişeler falan... Yeğeninizde fahişeydi demiyorum..."dese de...

    Lafı çok da döndürüp dolandırmadan...

    Aslında kast ettiği tam da budur...

    ***

    Neyse...

    Misafirperverlikleri için teşekkür eden Lia...

    Kalkıp dışarıya çıktığında...

    Elindeki cep telefonunda Tekla'ya ait olduğunu iddia ettiği İstanbul'daki bir adresle...

    Peşinden koşuşturan...

    Çok az Türkçe ve çat pat İngilizce 'de konuşabilen 17-18 yaşlarındaki Achi...

    ***

    İstanbul yolculuğunda Lia'dan...

    Kendisini de yanına katmasını ister...

    ***

    Böylelikle...

    Tekla'nın bulunmasında Lia'ya yardımcı olurken...

    Kendisi de...

    İstanbul'da yaşayan annesine ulaşabileceği gibi...

    Bir iş bulup çalışabilecektir de...

    ***

    Bu kısa ve öz konuşma...

    Lia'yı ikna etmeye yeterken...

    Ertesi sabah birlikte yola koyulacaklar...

    ***

    Sınırı geçer geçmez de ilk iş olarak Lia...

    Cebindeki bütün Gürcistan Larileri ile bozduracağı bir altın bilezik karşılığında alıp çantasına koyacağı...

    Bir miktar Türk Lirası nakit para ile beraber...

    İstanbul seferine başlayacaklardır...

    ***

    Derken...

    Onlar İstanbul'a ulaşırlarken bizde...

    Eskiden bir seks işçisi...

    Bugünlerde ise "Pembe Hayat" adlı bir STK'da avukat olarak çalışmakta olan trans kadın Evrim (Deniz Dumanlı) ile tanışırız...

    ***

    Ki kendisi...

    Tam teşekküllü bir devlet hastanesinden...

    Şimdi bedensel olarak da tamamen kadın olduğuna dair bir rapor alıp...

    Bir erkeğe ait olan eski kimliğini değiştirmek amacıyla uğraşmaktadır...

    ***

    Neyse bu arada...

    Yol yolak bilmeyen Lia ile Achi'ye...

    5 TL karşılığında sokak çalgıcısı küçük İzzet (Bünyamin Değer) ile arkadaşı Gülpembe (Sema Sultan Elekçi) yardımcı olur...

    Ve onları ellerindeki adrese...

    Yani İstanbul ve trans kadınlar denilince herkesin malumu olan Taksim Tarlabaşı'na götürse de...

    ***

    Orada Tekla'yı bilen veya tanıyan...

    Kimseye rastlayamaz...

    ***

    Ardından da...

    Koridordaki ortak bir banyo ile tuvaletin tüm müşterilerce kullanıldığı...

    Geceyi geçirecekleri...

    Taksim'deki ucuz otellerden birine yerleşirler...

    ***

    Ancak...

    Odalardaki gürültüden gözüne uyku girmeyen Achi...

    Kendini sokağa atacak ve kendileriyle aynı otelde kalan Özge'nin (Derya Günaydın) davet ettiği bir partiye katılıp...

    Gecenin fenerini de...

    Sabaha karşı orada söndürürken...

    ***

    Uyandığında...

    Achi'yi odada göremeyen Lia'da...

    Baktı Tekla'yı bulamıyor...

    Hiç değilse gelmişken bir gezinelim demek suretiyle...

    İstanbul'da turistik bir tur yapacak...

    ***

    Ama elbette...

    İşin peşini de bırakmayıp...

    Yeniden kapağı Tarlabaşı'na...

    Ve özellikle de Gülşen (Okşan Büyük) ile Aynur'un (Mehtap Özdemir) evine atacak...

    ***

    Fakat...

    Daha da iyi bir gelişme olarak Achi...

    Söz konusu partide...

    Kendilerine yardımcı olabileceğini söylemesine ek olarak...

    Mustafa (Soner Yalçın) ile Ömer (Ziya Sudançıkmaz) arasına sıkışıp kalmış olan "Pembe Hayat"ın avukatı Evrim ile de tanışacaktır...

    Dakika 50...

    ***

    Müzikleriyle kulakların pası silinirken...

    İstanbul aşıklarına, Taksim civarı ile Boğaz'da şahane bir gezi de yaptırılıp...

    Hangi cinsel kimlikle tanımlanırsa tanımlansın...

    İnsana sadece, "primat" kategorisindeki sıradan canlı bir varlık olduğunun anımsatıldığı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; bizzat kendi ifadesiyle Akın'ın, “dayanışmaya övgüm ve İstanbul’a aşk mektubum” olarak nitelendirdiği "Crossing"in, 56 dakikalık bir bölümü daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top