Senaryosunu, Evan Hughes'un aynı isimli "çok satan (best selling)" romanından (2022) uyarlayarak Wells Tower'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Harry Potter ile Fantastic Beasts serisi filmlerinden tanıdığımız David Yates'in oturmakta olduğu "Pain Hustlers"; baş rollerdeki oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen, bir suç draması olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
122 dakikalık süresinin, gereğinden fazla uzun olduğunu düşündüğümüz...
11 Eylül 2023 tarihindeki dünya prömiyeri, Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapılmış olan ve izleyicisiyle de Netflix tarafından buluşturulan; bu bağımsız (indie) Amerika yapımı filme biraz daha yakından bakalım...
***
"Beni yargılayın tamam... Ama bu benim öyküm ve haklı nedenlerim vardı..." diyerek lafa başlayan Liza Drake (Emily Blunt); bir striptiz barda, direk dansçısı olarak çalışmakta olup...
Dr. Jimmy (Josh Ventura) ile tatsız bir sohbette bulunduğunu fark ettiği bar müşterilerinden Pete Brenner'ın (Chris Evans) yanına sokularak, kendisiyle tanışır...
Ve ona...
İnsanları tanımak konusundaki hünerini gösterir...
***
Liza'nın bu becerisinden ciddi anlamda etkilenen Pete ise; "Benimle çalış... Cebine yılda yüz bin dolar koyarım..." diyerek, cebinden çıkarttığı kartvizitini, Liza'ya takdim ediverir...
***
Derken Liza...
Sorunlu bir ergenlik dönemi geçirmekte olan kızı Phoebe Drake'in (Chloe Coleman) okulundan çağrılır...
***
Zira...
Okula getirdiği fişeklerle Phoebe, ciddi bir yangına sebep olmuş ve Liza'nın kız kardeşi Andy'nin (Aubrey Dollar) kızıyla beraber...
Üç günlük bir uzaklaştırma cezasına çarptırılmıştır...
***
Ki...
Bu olay, Liza'nın iki aydır...
Kirasını da ödemeden, kızı ve annesi Jackie Drake (Catherine O'Hara) ile birlikte kalmakta oldukları...
Andy ve Jeff (Chris Marks) çiftinin garajlarından çıkartılmalarına da yol açacaktır...
***
Üstelik de...
Kendi vardiyasında, işi bırakarak kızının okuluna gitmesi nedeniyle Liza; çalıştığı bardan da kovulmuşken...
Yani...
Tam da bir, çifte kavrulmuşluk hali...
***
Bunun üzerine...
Kızını da yanına alarak, oldukça gürültülü...
Komşularının arasında Sidney (Alex Klein) ve Andy (Aubrey Dollar) ile kızlarının (Chapel Oaks - Elle Lisic) bulunduğu...
Tek oda bir eve yerleşen Liza...
***
Ertesi sabah...
"Kendimden ve hayallerimden vazgeçmeyeceğim... Hayatımı anlamlı kılacağım..." düsturu ile...
Bir gün önce kendisine iş teklifinde bulunan Pete'i arayarak, telefonuna sesli bir mesaj bırakır...
***
Geri dönüş alamayınca da...
Dr. Jack Neel'in (Andy Garcia) patronu, Pete'in de, üst düzey yöneticilerinden biri olduğu...
Neredeyse iflasın eşiğindeki ilaç firması Zanna Therapeutics Inc.'i, kendini tanıtmak amacıyla ziyarete gider...
***
Gider gitmez de...
Gerçekte lise iki terk olan Liza'ya, doktoralı bir CV ayarlayarak patronuyla tanıştıran Pete...
Onu, Pete'in şirketteki rakibi Brent Larkin'in (Jay Duplass) şart koşması yüzünden; ancak bir haftalık deneme süresiyle...
Hemencecik işe aldırıverir...
***
Peki...
Ne midir bu, bir haftalık deneme süresi işi...
Şöyle ki...
Dr. Jack Neel'in, şirkete adını veren karısı Zanna'nın; büyük ağrılar içinde, akciğer kanserinden hayatını kaybetmesinin ardından da...
Aynı doktor...
Lonafen isimli mucizevi bir ilaç geliştirmiş...
Ama maalesef...
İlacın piyasa payı, diğer ağrı kesici rakipleri karşısında...
% 1'in altında kalmıştır...
***
İşte...
Zanna'nın pazarlama ekibine katılan Liza'nın, kendisine verilen bir haftalık süre içerisinde yapması gereken de...
En azından bir doktorun, kanserli hastalarından birinin reçetesine...
Reklamlarında ifade edildiği bir biçimde; "Ani kanser sancısının tedavisinde kullanılan, devrim niteliğindeki Lonafen'i" yazmasını sağlamak olacaktır...
***
Eğer bunu başarabilirse ve arkası da gelirse...
Artık Liza için...
Ayda 40 bin dolarlık bir prim rakamına ulaşması, hiç de şaşırtıcı olmayacaktır...
***
En azından Liza'ya Pete...
Bu şekilde gaz vermektedir...
***
Çok geçmez...
Liza'yı Pete...
İlk iş gününde...
Geçtiğimiz yıl, 9 milyon dolarlık reçete yazmış olan Dr. Nathan Lydell'ın (Brian d'Arcy James) "ini" olarak betimlediği...
Lakeland (Paint Clinic) Ağrı Kliniği'ne götürür...
***
Fakat...
Rakip firmanın ilaçlarını tercih ettiği için Liza, Dr. Lydell'ı ikna etmek de hiç de başarılı olamaz...
Aynen Dr. Bowen'da da (A.K. Benninghofen) duvara tosladığı gibi...
***
Ama...
Olumsuzluklarla dolu geçen dört günün nihayetinde...
Bir ara, pes edip işi bırakıyor şeklinde görünse de...
Liza'nın önünde...
Başarısız olmak gibi bir seçenek de, asla mevcut değildir...
***
Çünkü...
Doktorları William Smith'in de belirttiğine göre...
Sıklıkla epilepsi nöbetleri geçirmek de olan kızı Phoebe'nin; ufukta, sağlık sigortasının masraflarını karşılamadığı bir beyin ameliyatı geçirme ihtimali de belirmiştir...
***
Ve...
Liza şansını, Matt (Willie Raysor) adındaki Irak gazisi hastasının karısı Kate (Selena Anduze) sayesinde; Dr. Lydell ile bir kez daha deneyecektir...
Dakika 35...
***
Liza'nın, kendisi ve kızı için kurmayı hayal ettiği ve hatta...
Kısmen de deneyeceği, muvaffakiyetlerle dolu müreffeh bir hayatın aniden...
Beklenmedik bir kabusa dönüşeceği, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ilaç sektöründeki kıyasıya rekabetin işleyiş biçimlerindeki rezaletin bir kısmına tanıklık edeceğiniz, 87 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,