110 dakikalık tutarsızlıklar silsilesi..
Yazar: Duygu KocabaylıoğluÜlkemizde yayın yapan dijital mecralar, yakın dönemde farklı nedenlerle gündemden düşmüyor. Gerek Netflix’in kalite çıtası iyice yalpalayan işleri ve değişen abonelik kriterleri olsun, gerek Disney Plus’ın önce yayından kaldırdığı Türkçe içerikler ve sonrasında Atatürk dizisi ile yarattığı uluslararası polemik olsun, gerek festival sinemasını evimize getiren MUBI dahil olmak üzere hemen hemen tüm platformların üyelik ücretlerine yaptığı fahiş fiyat güncellemeleri olsun, gişedeki “Barbieheimer” fırtınasının yanı sıra dijital platformların gündemi de bu yaz oldukça kızgın. Tüm bu hengâmenin içinde, bundan yaklaşık 2 ay önce Amazon Prime’da yayına giren ve halen ana sayfa açılışında ilk tanıtım kutucuğunda seyirciyi karşılayan, tartışma yaratmaya da oldukça müsait bir başka yapım mevcut; Culpa Mía / My Fault filmi.
Arjantinli İspanyol yazar Mercedes Ron’un aynı adlı üçleme roman serisinden uyarlanan İspanyol gençlik romantik dramı Culpa Mía, yeni zengin üvey babasının malikanesine taşınan ve orada yeni üvey kardeşi Nick ile yakınlaşan, 17 yaşındaki, yarı asi yarı kendisini bulma çabasındaki Noah adlı bir genç kızın hikayesini merkeze alıyor. Sağ tandanslı ve ahlakçı (kendisinde olmamasına rağmen çevresine ahlak pazarlayan/satan kişi) köşe ya da sinema yazarları moduna bürünmeyi asla istemem - ve elbette bu wattpad romanını da okumadım ama - hikayenin omurgası dakika bir gol bir ofsayt bir pozisyon ile açılıyor zaten. Elbette ki bize ne kim kiminle isterse birlikte olsun, sevişsin, istediği ensest - ya da değil? - ilişkiyi yaşasın; sırf bu roman üçlemesi yazıldı, filme çekildi ve çok okunduğu ve çok seyredildiği için genç kitlelerin topluca ahlakının bozulacağı da yok. Kendi Türk edebiyatı külliyatımızdan hemen bir hatırlatma geçelim, temel eserler arasında yer alan Çalıkuşu romanının iffetli Feride’si doğrudan teyze oğlu, kuzeni olan Kamran’a aşıktı zaten ve uzunca bir müddet bu hikayelerin yazımı da filme çekimi de herhangi bir şekilde ahlaka mugayir değildi.
Fakat Culpa Mía filminde esas sorun, merkezine böylesi bir yasak gençlik aşkını koyma hedefi ile çevresine serpiştirdiği yan ama destekleyici olmaktan uzak, tutarsız hikayeler ve çocukluk travmaları ile öyküyü içinden çıkılmaz bir hale getirmesi. Babasının Noah’a ve annesine yaşattığı çok ağır psikolojik travmalar sonucu, Noah’ın yıllar sonra üvey abisine duyduğu çekimi ve aşkı meşrulaştırmaya çalışma gayreti. Ve bunu yaparken klişelere ve mantık hatalarına boğulması. Sinema olarak elde tutarlı bir şey kalmayınca seyirciler olarak bizler de ne Noah ve Nick’in safiyane duygularına inanıyoruz -ki safiyaneden ziyade baya cinsel elektrik var aslında- ne de herhangi bir karakterle özdeşlik kurabiliyoruz.
Bu bağlamda filmdeki karakterler, ister başrol ister yan roller olsun çok yüzeysel ve tek boyutlu olarak tasarlanmış. Noah, saf, masum ve güzel bir kız olarak sunulurken, Nick ise kendi dünyasında asi, sert ve gizemli bir erkek olarak resmediliyor. (bakınız Twilight serisi; orda gerçeküstü fantastik aşk bile daha elle tutulurdu!) Pek tabii Nick’in de Noah gibi geçmişten gelen ve ‘haklı’ ailevi nedenleri var. Sonsuz zenginlik içinde müthiş bir tatminsizlik hissiyle hep daha fazlasını ve sertini isteme girdabına sürüklenmiş. Bu iki karakter arasındaki ilişki ise dediğimiz gibi çok zorlama ve gerçekçi olmayan bir düzlemde evriliyor.
Filmdeki diğer karakterler de çok sığ ve klişe olarak kurgulanmış. Gerek Noah’ın zengin ama züppe üvey babası, gerek başının belada olduğu psikopat gerçek babası, gerek Nick’in çete arkadaşları ve karşı çetedeki ‘kötüler’, gerek çılgın parti ortamlarındaki tipler... Bir tek yan karakter, BFF Jenna biraz gerçeğe yakın bir tablo çiziyor, gerisi faso fiso.
Konular arasındaki kopukluklar, olayların hızlı ve mantıksız biçimde şekillenmesi, pek çok mevzunun altının boş bırakılması gibi tutarsızlıklar 1 saat 50 dakikalık filmin hissiyatını 2,5 saate çıkartıyor. Tüm bu olumsuzluk içerisinde araba yarışlarındaki aksiyon sahneleri teknik anlamda başarılı ve bir nebze seyircide heyecan uyandırıyor diyebiliriz. Öte yandan görsel efekt kullanımı da bir dijital platform işi için oldukça amatör seviyede kalmış maalesef.
Özetle Culpa Mia, genç oyuncuların ellerinden geleni yapsalar da kötü senaryoyu kurtarmaya güçlerinin yetmediği, 12-17 yaş arasındaki genç kız seyirci kitlesi hariç izleyenleri hayal kırıklığına uğratacak bir yapım olarak değerlendirilebilir. Orijinal romanın ruhunu yakalayıp yakalayamadığı bilmiyoruz ama, maalesef ikinci ve üçüncü devam filmlerinin de geleceği aşikâr bir film denemesi olarak Amazon Prime’da çok izlenmeye devam ediyor. Sinema ‘sanatı’ açısından zaman kaybı...