“Yıkıntıların Arasından Yeni Bir Yol Bulmak”
Yazar: Onur Çakmak“Aşka Düşmek” adıyla salonlarımıza konuk olacak olan Falling Into Place filminde, 1 saat 53 dakikalık süre boyunca İskoçya kırsalında bir barda tesadüfen karşılaşan iki modern insanın, günümüzde zor bulunan haliyle aşka ve hayata karşı konumlanışlarını görüyoruz.
Falling Into Place’in, ilk bakışta tatmin edebilecek bir “Feel-good movie” olduğu söylenebilir. Ancak çekimleri İngiltere ve İskoçya’da yapılan filmin karanlık ve kasvetli tarafları ve özellikle iki ana karakter özelinde sahip olduğu diyaloglar filmi bu sınıflandırmadan uzaklaştırıyor. Başrollerdeki Aylin Tezel ve Chris Fulton’un canlandırdığı Kira ve Ian, farklı geçmişlerle 30'larına kadar gelmiş ve yaşamlarında bir çıkış, yeni bir yön arayan iki karakter. Film de neredeyse tamamen bu ikiliyi merkezine alıyor ve onlarla örülü ihtimallerden hiç uzaklaşmıyor.
Kira ve Ian’ın bir gece salaş bir mekanda karşılaştıktan sonra beraber geçirdikleri gece boyunca yavaş yavaş birbirlerini tanımaya çalışmaları, bu karşılaşmayı sanki ergenlik çağındaki sevgililer gibi merak ve heyecanla doldurduğu sahneler gerçekten dikkate değer. Bu sahnelere İskoçya kırsalına ait nefis kadrajlar ve melodiler eşlik ediyor.
Oyunculuklar üzerinden ilerlersek, Aylin Tezel, yeni ayrıldığı sevgilisi sonrası iniş çıkışlar yaşayan, duygularının karmaşıklığı arasında gezinen bir kadın olan Kira rolünde güçlü bir performans sergiliyor. Altındaki zeminin kaymaya meylettiği bir dönemde ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadın karakteri beyaz perdeye iyi yansıtıyor. Tezel’in ayrıca Kira'nın içsel mücadelelerini ince yüz ifadeleri ve beden diliyle aktarma becerisi filme derinlik katıyor ve yolculuğunu izleyiciyle ilişkilendirilebilir kılıyor.
Film sadece Kira'nın yolculuğunu takip etmekle kalmıyor, aynı zamanda Ian'ın ailesiyle olan karmaşık ilişkilerini de inceliyor. Ian'ın kız kardeşiyle olan bağı özellikle önemli ve karakterin duygusal dünyasına ışık tutuyor. Kız kardeşi, Ian'ın hayatında destekleyici ama bir o kadar da zorlayıcı bir figür olarak tasvir ediliyor; çoğu zaman hem bir sırdaş hem de bir ayna görevi görerek Ian'ın iç çatışmalarını ve çözülmemiş sorunlarını yansıtıyor. Bu ilişki, Ian'ın kırılganlıkla mücadelesini ve ailevi beklentilerle kendi arzu ve özlemlerini dengeleme çabalarını vurgulayan kritik bir anlatı aracı olarak hizmet ediyor.
Öte yandan, Chris Fulton’un başarıyla canlandırdığı Ian, Kira'nın hikayesine zıt ama tamamlayıcı bir bakış açısı sunuyor. Ian'ın karakteri, Kira gibi kendi zorluklarıyla uğraşan ve hayatında anlam arayışında olan biri. Yolculuğuna iç gözlem ve kırılganlık anları damgasını vuruyor ve izleyiciyi erkek deneyiminin farklı bir yönünü görmesini sağlıyor. Filmin uzun sayılabilecek bir bölümünde ayrı kalan ve kendi dünyalarını gördüğümüz Kira ve Ian arasındaki kimya ekrana güzel geçiyor ve gelişen ilişkileri, anlatıya duygusal ağırlık katan bir sahicilik duygusuyla tasvir ediliyor.
Filmin yönetmeni Aylin Tezel’in geçmişten gelen oyunculuk ve yazarlık titrleri bulunuyor. Berlin’deki oyunculuk eğitimini yarıda bırakarak oyunculuğa adım atan Tezel’in birçok filmde rolü bulunuyor. Dikkatleri üzerine çektiği film ise ülke genelinde hatırı sayılır bir başarıya ulaşan Yasemin Şamdereli’nin Almanya-Welcome to Germany isimli yapımı. Tezel, 2011-2020 yılları arasında 3 adet kısa film çekerek yönetmenlik koltuğuna da geçmiş.
Tezel’in yönetimi, her iki karakterin hikayesini dikkatle dengeleyerek, bir yandan onları anlamlı bir şekilde bir araya getirirken, diğer yandan da her birinin hikayesinin organik bir şekilde gelişmesine izin veriyor. Sinematografi aralarındaki bağın samimiyetini yakalıyor, kullanılan yakın plan çekimler yüz ifadelerini ve konuşulmayan anları öne çıkarıyor. Bazı sahneler sanki olmasa da olurmuş gibi hissettirse de tempo, hikayenin içinde tutmayı başarıyor. Sonuçta izleyici olarak her iki karakterin iç dünyalarına doğru yolculuk yapabilmek mümkün ve filmin finaline fazla yabancılaşmamak olası görünüyor.
Genel olarak, “Falling Into Place” bir amaç ve bağlantı duygusu arayan iki bireyin iç içe geçmiş yaşamlarını inceleyen, güzel hazırlanmış bir ilk film. Hem Aylin Tezel'in hem de Chris Fulton’un güçlü performanslarıyla, insan deneyimine dokunaklı ve içe dönük bir bakış sunan film, karakter odaklı dramalardan hoşlananlar için izlenmeye değer bir seçenek.