Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Acar
‘İlgi Manyağı’ uç noktalara sürüklenen karakteri incelerken duygusal teşhircilik üzerine de düşündürüyor bizi. Thomas ve Signe, ünlü olmak veya dikkat çekmek için sosyal medyayı değil, özellikle popüler dergileri ve gazeteleri hedefliyorlar. Belli ki, Borgli filminin sadece bir sosyal medya hikâyesi olarak değerlendirilmesini istemiyor. Ama herkesin bir şekilde ünlü olmak ve bundan para kazanmak istediği bir çağda geçiyor film. Her ikisinin ünlerini maddi kazanca çevirmek istediğini; birinin bedenine zarar vererek, diğerinin hırsızlık yaparak şöhret olduğunu düşündüğümüzde, öykünün anlamı daha da genişliyor.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Evrensel
Yazar: Şenay Aydemir
“İlgi Manyağı”, bazı dinamiklerinin nasıl işlediği (Signe- Thomas ilişkisi örneğin) konusunda inandırıcılık sorunları yaşasa da ilgi çekmenin ve bunu sürdürmenin nasıl bir sosyal probleme dönüştüğünü göstermesi açısından hayli çarpıcı anlarla dolu. Signe’nin içine düştüğü durum giderek derinleşip, karanlıklaşırken bile bu durumlardan büyük bir ilgi çıkardığına dair hülyaları ustaca bir kurguyla filmin derdini çok iyi anlatıyor.
Eleştirinin tamamı için: Evrensel
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
‘İlgi Manyağı’, narsist eğilimlere sahip ‘arızalı’ bir genç kadın olan Signe’nin öyküsünden kesitler aktarırken bu çağın insan tipolojisini de kara komedi çizgileri içinde tasvir ediyor. Norveçli yönetmen Kristoffer Borgli’nin imzasını taşıyan yapımda Signe’nin hastalığı ruhsaldan fiziksele dönüşüyor. Odak noktası olmak için her türlü çabasını ve giderek azıtan kötülüğünün portresini izliyoruz
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
‘İlgi Manyağı’ uç noktalara sürüklenen karakteri incelerken duygusal teşhircilik üzerine de düşündürüyor bizi. Thomas ve Signe, ünlü olmak veya dikkat çekmek için sosyal medyayı değil, özellikle popüler dergileri ve gazeteleri hedefliyorlar. Belli ki, Borgli filminin sadece bir sosyal medya hikâyesi olarak değerlendirilmesini istemiyor. Ama herkesin bir şekilde ünlü olmak ve bundan para kazanmak istediği bir çağda geçiyor film. Her ikisinin ünlerini maddi kazanca çevirmek istediğini; birinin bedenine zarar vererek, diğerinin hırsızlık yaparak şöhret olduğunu düşündüğümüzde, öykünün anlamı daha da genişliyor.
Evrensel
“İlgi Manyağı”, bazı dinamiklerinin nasıl işlediği (Signe- Thomas ilişkisi örneğin) konusunda inandırıcılık sorunları yaşasa da ilgi çekmenin ve bunu sürdürmenin nasıl bir sosyal probleme dönüştüğünü göstermesi açısından hayli çarpıcı anlarla dolu. Signe’nin içine düştüğü durum giderek derinleşip, karanlıklaşırken bile bu durumlardan büyük bir ilgi çıkardığına dair hülyaları ustaca bir kurguyla filmin derdini çok iyi anlatıyor.
Hurriyet
‘İlgi Manyağı’, narsist eğilimlere sahip ‘arızalı’ bir genç kadın olan Signe’nin öyküsünden kesitler aktarırken bu çağın insan tipolojisini de kara komedi çizgileri içinde tasvir ediyor. Norveçli yönetmen Kristoffer Borgli’nin imzasını taşıyan yapımda Signe’nin hastalığı ruhsaldan fiziksele dönüşüyor. Odak noktası olmak için her türlü çabasını ve giderek azıtan kötülüğünün portresini izliyoruz