Hesabım
    Beni Ay'a Uçur
    Ortalama puan
    3,2
    5 Puanlama
    Beni Ay'a Uçur hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.343 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    9 Kasım 2024 tarihinde eklendi
    Sürekli tartışılan konulardan birini romantik-komedi türünde ele almaya çalışan bir film. Yıldız oyuncu kadrosuyla dikkat çekse de kurgu ve diğer sinematografi ögelerinin yetersiz kaldığını düşünüyorum. Süresi de dinamikliğini azaltmış. Daha kısa olabilirdi. Ortalama, izlenebilir.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.067 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    14 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
    20 Temmuz 1969 günü, Apollo 11 uzay aracıyla Ay'a yumuşak iniş yapılan ilk insanlı uçuşun...

    Aslında kurgudan ibaret olduğunu iddia edenlerle kafa da bulunan senaryosunu...

    Keenan Flynn ile Bill Kirstein'ın hikayelerinden uyarlayarak Rose Gilroy'un kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Greg Berlanti'nin oturmakta olduğu "Fly Me to the Moon"; uzun süresine karşın, sıkılmadan izlenilen bir "rom com (romantic comedy)" olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, 100 milyon dolarlık bütçesiyle, 1960'lı yıllardaki atmosferin...

    Üstün bir muvaffakiyet ile aktarıldığı...

    2025 yılında dağıtılacak Academy Ödülleri'nden en azından birini alacağını da tahmin ettiğimiz...

    Zaten sırf o yüzden de...

    8 Temmuz 2024 tarihindeki dünya prömiyerinin, New York'taki AMC Lincoln Square'de yapıldığını gördüğümüz; Apple Original Films yapımı bu Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Film...


    "Ekim 1957'de Sovyetler Birliği, dünyanın ilk yapay uydusu olan Sputnik 1'i yörüngeye fırlattı... Onların bu başarıları, ABD ve Sovyetler arasındaki uzay yarışını alevlendirdi...


    Bunun üzerine...

    Amerika'da, uydu fırlatma girişiminde bulundu ama sonu felaket oldu...

    Sovyetler Birliği ise, uzaya insan (Yuri Gagarin) gönderip sağ olarak geri getirdi...

    Böylelikle de...

    Dünya propagandalarında Sovyetler, bu uçuştan en iyi şekilde yararlandı... Doğal olarak, Rusya'daki sevinç sonsuzdu...


    Elbette ABD cephesi de boş durmayacak...

    Ve Başkan John F. Kennedy 1961 yılında Kongre'de...

    'Sovyetlerin elde ettiği avantajın farkına vararak, inanıyorum ki; bu 10 yılın sonu gelmeden bu ulus kendini, Ay'a insan indirip sonra da sağ salim Dünya'ya geri döndürmeye adamalıdır...' derken

    12 Eylül 1962'de Rice Üniversitesi'nde yaptığı...

    'Bu 10 yıl bitmeden başka şeyler yapmak yerine Ay'a gitmeyi seçtik! Kolay olduğu için değil, bilakis zor olduğu için... Çünkü bu, kabul etmeyi istediğimiz, geciktirmeyi düşünmediğimiz ve kazanma niyetinde olduğumuz bir görev...' diye sürüp giden...

    'Ay'a Gitmeyi Seçtik!' isimli ikonik konuşmasıyla..."


    Soğuk Savaş dönemine de denk düşen ABD ile SSCB arasındaki rekabetçi iklimin...

    Çok net bir biçimde vurgulanıldığı...

    Kısa bir bilgilendirmeyle başlar...

    ***

    Ve bu bağlamdaki ilk denemelerde de...

    NASA'daki fırlatmalarda yaşanan ölümlü kazalar...

    Hız kesmeden devam ederken...

    ***

    Kendini...

    Bir sonraki uçuşun ve astronotların güvenliğine adamış vaziyetteki fırlatma direktörü Cole Davis (Channing Tatum)...

    Ekibindeki Baş Mühendislerden Stu Bryce (Donald Elise Watkins) ve diğerlerinin gözleri önünde...

    Aksilikler yaşarken...

    ***

    Henry Smalls'a da (Ray Romano)...

    Bütçe ve adam yetersizliğinden dert yanmaktadır...

    ***

    Zira ona göre...

    Bu koşullar altında...

    Rusları dünyaya madara etmeleri...

    Neredeyse imkansız gibidir...

    ***

    Hatta öyle ki...

    Moral ve motivasyonu iyice bozulmuş durumdaki Cole...

    Uğursuzluk getireceği gerekçesiyle...

    Tesis içinde koşuşturan siyah kedilere bile...

    Henry'e güvenliği aratıp...

    Dışarıya attıracak kadar takmış durumdadır...

    ***

    İşte NASA'da...

    Böylesi talihsizlikler olup biterken...

    ABD Başkanı Richard Nixon'ın ofisinde çalışmakta olan Moe Berkus (Woody Harrelson) adında...

    Nevi şahsına münhasır bir tip...

    Aniden çıkıp gelerek...

    Büyük bir reklam ajansının başarılı Kreatif Direktörü Kelly Jones'a (Scarlett Johansson)...

    ***

    Bundan böyle...

    Otomobil reklamlarıyla ilgilenmek yerine...

    NASA'nın önderliğinde yürütülen...

    ABD'nin Ay ve Apollo misyonunu parlatarak pazarlamasını teklif eder...

    ***

    Ki bu görevi...

    Özellikle de Moe'nun...

    Kendisinin karanlık geçmişini de düzeltebileceğine dair teminatı da alır almaz...

    Ziyadesiyle cazip bularak kabul eden Kelly...

    Yardımcısı Ruby Martin (Anna Garcia) ile birlikte...

    New York'tan atladıkları ilk uçakla...

    Ünlü John F. Kennedy Uzay Üssü'nün de yer aldığı Florida'ya uçar...

    ***

    Ve artık...

    Nasıl bir tesadüfse de...

    Vardıkları günün akşamında...

    Masasına oturmuş...

    İçkisini yudumlayıp kitabını okur durumdaki Kelly ile sade kahve ve sandviçini ısmarlayan Cole...

    Bir restoranda karşılaşıp...

    Ayak üstü tanışırlar da...

    ***

    Neyse...

    Ertesi sabah...

    Kelly ile Ruby soluğu...

    Görevlerini icra edecekleri Kennedy Uzay Üssü'nde alır...

    ***

    Ve içeride...

    Kapsamlı bir tur atarlarken...

    Birden...

    Araç Montaj Binası'nın içine dalacak...

    ***

    Ancak...

    Çok tehlikeli olması sebebiyle de...

    Tam da...

    NASA Halkla İlişkiler uzmanları olarak...

    Stu ve onun genç yardımcısı Don Harper (Noah Robbins) ile tatlı tatlı sohbet ederlerken...

    Cole tarafından fark edilerek...

    Binanın dışına çıkartılacaklar...

    ***

    Zira Cole...

    Hem kendininkinin...

    Hem de adamlarının mesailerinin...

    Tek bir saniyesinin dahi...

    7 ay sonra Ay'a fırlatılacak Apollo 11 dışındaki hiçbir şeye harcanmasını istememekte...

    ***

    Ve NASA çalışanlarını...

    Apollo 11'in astronotları...

    Edwin "Buzz" Aldrin (Colin Woodell), Neil Armstrong (Nick Dillenburg) ve Michael Collins (Christian Zuber) ile tanıştırmaktadır...

    ***

    Böyle olunca da...

    Yani...

    Gerek Cole ve gerekse de Cole'un talimatları nedeniyle...

    Ekibindekilerden herhangi biri kendileriyle konuşmaya yanaşmayınca...

    ***

    Cole dahil...

    Herkesin benzerini bulan Kelly...

    Çakma röportajlar ve görüntülerden oluşan...

    Reklam filmleri kurgulamaya başladığında...

    Cole ile arasındaki ipler daha da bir gerilirken...

    ***

    Washington'dan telefon açan Moe Cole'a...

    Biraz sakin olması tavsiyesinde bulunacaktır...

    ***

    Çünkü Kelly'nin...

    Şu ana kadar yaptıkları sayesinde...

    Kamuoyunun...

    Apollo projesine desteği yeniden tesis edilirken...

    Kongrenin mali muslukları açması da sağlanmış...

    ***

    Ve Moe şimdi de Kelly'den...

    Artemis adını verdikleri...

    Ay'a inişin alternatif bir versiyonunu hazırlamasını da istemektedir...

    ***

    Böylelikle de tüm dünyaya...

    Gerçek Apollo 11 uçuşunun başarısızlıkla sonuçlanması halinde...

    Kelly'nin hazırladığı...

    ABD bayrağının dikileceği Ay'a iniş ve Ay'da dolanış sahnelerini de içeren sahte materyal...

    "Bakın Ay'a inişi gerçekleştirdik..." denilerek sunulabilecek...

    ***

    Fakat...

    Prodüksiyon süreci...

    Son derece gizli yürütülerek...

    Başta Cole olmak üzere...

    Kimseyle bu bilgi paylaşılmayacak...

    ***

    Hatta...

    Sır gibi saklamayı düşündükleri...

    Ay hakkındaki incelikler...

    Ruslar tarafından öğrenilmesin diye...

    Görev başarılı da olsa...

    Kelly'nin hazırladığı sahte film dünyaya...

    Gerçek Ay'a inişmiş gibi takdim edilecektir...

    Dakika 32

    ***

    Moe'nun ısrarcı olduğu talimatlarına uyulup uyulmayacağının da anlaşılacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; pek çok beklenmedik sürprizi de bünyesinde barındıran, 100 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top