El club de los lectores criminales eleştirileri

Senaryosunu, aynı isimli kendi romanından (2018) uyarlayarak Carlos García Miranda'nın kaleme aldığı ve ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çekmekte olan Carlos Alonso Ojea'nın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "El club de los lectores criminales / Killer Book Club"; Wes Craven'ın yaratıcısı olduğu "Scream" (1996) serisi ile türe damgasını vuran efsanevi "I Know What You Did Last Summer"ın (1997), İspanyol versiyonu olduğunu...

Açıkça hissettiğimiz, her yerinden kan damlayan bir "slasher" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan; bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Film...

"Carrion'lu Kız" isimli bir korku romanındaki Alicia karakterinin, üzerlerine benzin döktüğü annesi ile evlerinin tamamını yaktığı bir sahne ile başlar...

***

- 6 Yıl Sonra -

Madrid'teki kurgusal bir üniversitenin öğrencileri olarak üyesi oldukları, Katil Kitap Kulübü'ndeki toplantılara katılan Ángela (Veki Velilla), Sebas (Álvaro Mel), Virginia (Priscilla Delgado), Koldo (Hamza Zaidi), Eva (María Cerezuela), Sara (Ane Rot) ve Rai (Carlos Alcaide) ile aslında sıradan bir barmen olan Ángela'nın erkek arkadaşı Nando (Iván Pellicer)...

Kulübün yedinci toplantısında...

Her birinin ellerinde, birer kopyası bulunan...

Miranda Duncan'ın Katil Palyaçolar romanı üzerine konuşacaklardır...

***

Söz konusu bu yedinci toplantıdan itibaren kulübe dışarıdan dahil olan Nando ile...

Nando'ya, kendileriyle tartışmak adına yeterli eğitime sahip olmadığını hissettiren Sebas arasında...

Hafiften, soğuk rüzgarlar da eser...

***

Bu arada...

Hemen belirtmiş olalım ki...

Nando'nun da kolaylıkla farkına vardığı gibi...

Sebas'ta, altı yıl önce yazdığı "Carrion'lu Kız"dan sonra tıkanıp kalmış olan Ángela'ya abayı yakmış durumdadır...

***

Neyse...

Fiyaskoyla sonuçlanan bu toplantının ardından...

Üniversite yurdundaki odasına çekilen Ángela; öğretmenlerinden Profesör Luis Cruzado'ya (Daniel Grao), yazmakta olduğu yeni romanının sadece ilk birkaç bölümünü eklediği bir e-posta göndermeyi düşünse ve o bağlamda...

Bir hazırlık da yapsa...

Bu fikrinden vaz geçerek...

Google'da "Coulrophobia (Katil palyaço olarak da bilinen şeytani palyaçonun sebep olduğu korku)" araştırmasına başlar...

***

Ertesi sabah...

Üniversitenin oditoryumunda yapılan derste...

"Canavarları, iblisleri, hayaletleri, cadıları ve karanlığın diğer tasvirlerini; ticari başarılarına rağmen, eleştirmenler hiç takdir etmemiştir... Bana göre de vasat bir tür...

Büyük bir zayıflığı ve eksikliği var..." diyen...

Ve...

"Ne peki?" sorusunu da ekleyen...

Prof. Cruzado'nun dersindedir çocukların tamamı...

***

Bu soruyu Ángela, "Hikayelerde gerçekçiliğin olmaması mı?" şeklinde yanıtladığında da...

Cruzado'dan...

"Aynen öyle..." karşılığını alır...

***

Zira ona göre...

"Korku türünde...

Sisler, kapanıveren kapılar olabilir ama iyi hikayenin temel bileşeni yoktur..."

Hatta...

"Günümüzde yazarlar, başkalarının zihinlerini yazıyor... İsim vermeyeceğim fakat öğrenci yazılarında bile tonla var... En sevdikleri yazarlardan intihal yapıyorlar..." diye devam ederken...

Birden atılan Virginia, "İntihal değil... Fan fiction..." biçiminde bir düzeltme yapma ihtiyacını hisseder...

***

Cruzado açısından, yine de değişen hiçbir şey olmaz...

Çünkü...

Onun da hırsızlıktan bir farkı yoktur...

Ve...

Bunun tek çözümü de, insanın bizzat kendisi olması ve kendisini yaşamasıdır...

***

Dersin bitiminde Cruzado...

Ángela'yı, göndermediğini zannettiği e-postayı görüşmek üzere odasına davet eder...

***

Ancak...

Karısından boşanma aşamasında olan kart zampara Cruzado Ángela'yı odasına...

Kendisi adına bir başkasının göndermiş olduğu anlaşılan aşk içerikli e-posta için çağırmış...

Ve...

Şimdi de...

Kapısını kilitlediği odasında, cinsel tacize yeltenmekte...

***

Karşı koyan Ángela'nın direnişiyle karşılaşıp beceremeyince de...

Kendisini serbest bırakırken...

"Hey... Beni dinle... Tek kelime etme... Hayatını mahvederim...

Bana bak! tek kelime edersen hayatın biter... Yazarlık kariyerine veda edersin... Anladın mı orospu?" diyerek tehditler savurmaktadır...

***

Ardından da...

Yaşadıklarından, Nando ve oda arkadaşı Sara'ya da bahseden Ángela...

Akademik çevrelerde, saygın kişiliğiyle tanınan Cruzado hakkında şikayette bulunmaz...

Zaten bulunsa da...

Herkes, kendisi yerine Cruzado'ya inanacağı için...

Sonuç alması da pek mümkün olamayacaktır...

***

Böyle olunca da...

Güvenmedikleri Virginia hariç, Ángela'nın Katil Kitap Kulübü'ndeki dostları Cruzado'ya; Katil Palyaço şakası yapmak suretiyle, haddini bildirmeye karar verirler...

Bunun için de...

Ángela Cruzado'ya, "Beni yine öpmeni istiyorum..." mesajını gönderirken...

Alışverişe çıkılarak, palyaço maskeleriyle diğer malzemeleri de satın alınır...

***

Sonrasında da...

Gecenin karanlığında...

Eli çekiçli palyaçolar ile feci şekilde düşerek ölecek olan Cruzado arasındaki, üniversite koridorlarında gerçekleşen koşuşturma başlar...

***

Gecenin finalinde...

Polise gidip gitmemek konusunda gelgitler yaşayan kulübün üyeleri...

Maskeler ile kullandıkları kıyafetleri yakıp, çenelerini kapalı tutmak konusunda birbirlerine söz vererek dağılırlar...

***

Çok geçmez...

Polis...

Alkol problemi de bulunan ve boşanacağı karısından ayrı olarak üniversitedeki odasında yaşayan Cruzado'nun, intihar etmiş olması ihtimali üzerinde yoğunlaşır...

Ve...

O gecenin hem tanık hem de sanıkları olan gençleri, bir anlamda rahatlatırken...

Her birinin telefonuna, "Çılgın Palyaço Artık Grubun Yöneticisi..." mesajı gelir...

***

Bu da demek oluyor ki...

Ya kendileri dışında, biri daha olan bitenlerin tamamından haberdardır ve şimdi de devrededir...

Yahut da bu "Çılgın Palyaço", aslında içlerinden birisi veya birileridir...

Üstelik de mesajına...

"Birinci bölüm: Profesörün Ölümü... Esas Kız (Ángela), Çılgın Çocuk (Rai), Gergin Olan (Nando), Seksi Kız (Sara), Velet (Virginia), Fenomen (Koldo), Kütüphaneci (Eva) ve Platonik (Sebas), Profesörü böyle öldürdüler... Katil Kitap Kulübü oldular... Yaptıklarıyla ölmeyi hak ettiler...

İşte bu yüzden, tek tek can verecekler...

Sonraki her bölümde biri...

Devamı da gelecek..." yazılı ayrıntıları da ekleyecektir...

Dakika 29...

***

Bugün henüz, yirmili yaşlar ile otuzlu yaşların başlarında olan kategorinin meraklılarının, ilgiyle izleyeceklerini umduğumuz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran...

Oldukça kanlı, 60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,