Senaryosunu da, Simon Amberger ve Peter Kocyla ile birlikte kaleme alan Boris Kunz'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Paradise"; distopik bir dünyanın tasvir edildiği, bir bilim kurgu gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, günümüzdeki kapitalist üretim tarzına egemen olan; ilkel komünal toplumlardaki yamyamları hatırlatan, neo - liberal anlayışın...
Zaten sömürmekte olduğu emeğine ilaveten, insanın bedeni ile ruhunu da metalaştıracağı günlerin de yolda olduğunun müjdesinin verildiği hikayesinin; yeterince sağlam bir yeşil perde, görsel efekt teknolojisine ilaveten devreye sokulan makyaj uygulamaları...
İle...
Tehlikeli sahnelerindeki performansların, koordinatörlüğünü Michal Krzyzkowiak üstlendiği dublör oyuncularca yerine getirildiğini gördüğümüz...
Alman yapımı, bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Film...
Filme damgasını vuracak olan "Aeon" şirketinin, genç yaştaki insanlara yönelik olarak hayata geçirdiği...
"Daha iyi bir hayat mı hayal ediyorsun? Asla karşılayamayacağınız bir hayat mı?
Aeon, zaman bağış programıyla; bağışlanan ömür yıllarının karşılığını, cömertçe veriyor...
Minimal ölçüde 'yayılmacı (invazive)' olan prosedür, kliniklerimizde rutin olarak uygulanır...
DNA testinizi bugün yaptırın...
Size uygun bir zaman alıcısı bulacağız...
200.000'den fazla bağışçı; ömürlerinden yıllarca süre vermek suretiyle, hayallerini gerçekleştirdi...
Aeon'da, dediğimiz gibi; zamanınızı verdiğinizde, hayat sizi ödüllendirir...
Hayallerinizi seçin...
Unutmayın, yaşınız size güzellik katar...
Zaman bağışlayın ve yeni bir hayata başlayın...
Senin zamanın, senin şansın, senin seçimin...
DNA'sı uyumlu reşit kişiler bağış yapabilir... İşlem, iki üç gün alır...
Baş ağrısı, yorgunluk, odak kaybı, buhran görülebilir...
Bilgi için aeon.de'yi ziyaret edin veya bağış yöneticinizle konuşun..."
Şeklindeki, tanıtım reklamıyla başlar...
***
İşte...
Bu genel çerçeve bağlamında, Aeon'un en başarılı profesyonellerinden Max Toma (Kostja Ullmann); on sekizine yeni girmiş olan sığınmacı Denys Bondar (Lukas von Horbatschewsky) ile, onun ömrünün 15 yılının pazarlığını yapmakta...
Ve...
Bunun karşılığında da kendisine, 700 bin Avro önermekte...
***
Üstelik de bu parayı...
Ülkenin bir köşesindeki...
Kaçak sığınmacı tecrit bölgesindeki evlerin birinde yaşamakta olan, ebeveynleri (Gülderen Sağlam ve Houssein Hariri) ile kendisinin; yasal olarak kazanılmış, vatandaşlık işlemlerinde kullanabileceğini de belirtmekte...
***
Sunulan havuç, bu kadar büyük olunca da...
Üniversite giderlerini karşılamak amacıyla kendi 5 yılını, bağışladığını da sözlerine ilave eden Max; piyango kazanmaktan farksız olduğunu iddia ettiği bu teklifi, Denys'e kabul ettirmekte...
Hiç de zorlanmayacaktır...
***
- Aeon Kampüsü, Berlin -
Bu işi tamamlayıp, kendisini kapısında heyecanla...
Yine bir Aeon çalışanı olan...
Yakın dostlarından Erika'nın (Alida Bohnen) karşıladığı, binadaki salonda gerçekleştirilen toplantıda Max; "Yılın Bağış Yöneticisi" olarak seçildiği açıklanarak...
Alkışlar arasında, sahneye davet edilecektir...
***
276 yıllık bağış toplama başarısı gösteren Max'e, ödülü verilir verilmez...
Bu kez sahneye...
Aeon'nun kurucusu da olan CEO'su Sophie Theissen (Iris Berben) çağrılır...
***
Ödül alan tüm çalışanlarını, ellerini sıkarak birer birer tebrik eden Sophie...
Yapmakta oldukları, yoksuldan ömür satın alıp varlıklının yaşam süresini uzatma rezilliğine...
Meşruiyet kazandırmak gayesiyle, şu konuşmayı yapar...
"Wolfgang Amadeus Mozart... 35 yaşında öldü...
Zamansız ölümü, bizi hangi baş yapıtlardan mahrum etti?
80 yaşına kadar yaşadığını düşünün... 120, 150 yıl yaşadığını düşünün...
Friedrich Schiller'i düşünün...
Frida Kahlo, Nelson Mandela, Marie Curie...
Başka neler başarırlardı?
İnsanın, topluma katkısının süresini; yaşın değil, kişinin belirlediği bir dünya...
Şimdiki ve gelecekteki tüm Nobel Ödülü sahiplerinin, bugün itibarıyla; alıcı veri tabanımıza dahil edildiğini, büyük bir mutlulukla duyuruyorum...
Ben bu konuşmayı yaparken, ilk 15 bilim insanı bağışlarını aldı ve Berlin Krono-Klinik'te dinleniyorlar...
Doktorlarımız ve terapistlerimiz onları, yeni hayatlarına hazırlıyor...
Böylece araştırmalarına, uzun yıllar boyunca devam edebilecekler...
Aeon ile birlikte gelişimin hizmetinde... Lucy Theissen Vakfı'nın da katkılarıyla...
Zamanı geri alabiliriz... Ama yine de, sonsuza dek durduramayız... Araştırmamıza devam edeceğiz...
Yaş ve ölüm, bizi tanımlamayacak; biz onları tanımlayacağız... Mutlak özgürlüğe giden, son büyük adım...
Sadece ilk 10 bin kişi için değil, bu gezegendeki tüm insanlar için...
***
Ancak Aeon ve Lucy Thiessen Vakfı'nın bu çalışması...
Tesisi basıp, 15 gençleştirilen hastayı öldüren...
Personel ile hasta yakınlarını ise, sağ bırakan...
Adam Grubu'nun, saldırı tehditleri altındaydı da...
***
Zira Aeon'da hemşirelik de yapmış olan Lilith'in (Lisa Loven Kongsli) liderlik ettiği bu gruba göre durum...
"Zaman bağışı sistemi, eşitlik ilkesini askıya alır... Ömrü, meta olarak görenler; insanları da, meta meta olarak görür... İnsanları, besi hayvanlarına çevirdiler...
Bugün Berlin'de ölenler bunu yaptı... Bütün ömür hırsızlarını infaz edeceğiz... Nobel Ödülü olsa bile..."
Biçiminde özetledikleri, acımasız bir soygundan ibarettir sadece...
***
Derken...
Yaşanan bu, terör saldırısı sonrasında...
Başarısız olan, mevcut operasyon şefinin işine son verilirken...
Berlin Terörle Mücadele'de 16 yıl geçirmiş olan Victor Nowack (Numan Acar), Berlin'deki yeni operasyon şefi olarak Aeon'a dahil olur...
***
Victor'un görevi...
Öncelikli olarak, şirketin Almanya'daki çalışanlarını tek tek araştırıp...
Aralarına, başka casusların da sızıp sızmadığını tespit etmek olacaktır...
***
Fakat...
Onun da amiri olan...
Güvenlik direktörü Kaya (Lorna Ishema), yalnızca Almanya değil...
Tüm dünyadaki personellerinin, değerlendirmeye dahil edilmesini istemektedir...
***
Neyse...
Yılın Bağış Yöneticisi Max...
Mutlu ve mesut bir şehir hastanesi doktoru olan karısı Elena (Marlene Tanczik) ile birlikte...
O kadar gelirleri ve teminat gösterebilecekleri varlıkları da olmamasına rağmen...
Ulaşabildikleri banka kredisiyle, yeni satın aldıkları evlerinde...
Akşam yemeklerini yemekte...
***
Ve...
Talihleri yaver gitmekteyken de...
Göl kenarında, çok daha lüks bir ev almanın...
Hayalini kurmaktadırlar...
***
Ardından da...
Çift beraberce...
Kendileri için market alışverişi de yaptıkları...
Elana'nın annesi Marion (Cornelia Heyse) ile babası Stefan'ın (Andreas Windhuis) ziyaretine gittiklerinde...
Stefan, yaptığı iş dolayısıyla...
Kapitalist sistemin çarklarının; tıkır tıkır işleyen, bir parçası halini almış olan damadı Max'i...
Adam Grubu'nun lideri Lilith'inkinden, hiç de farklı olmayan bir dille eleştirecektir...
***
Yemek sonrasında da...
Yola koyularak evlerine döndüklerinde de...
Alevler içinde...
Cayır cayır yanmakta olan apartman dairelerinin görüntüsüne, tanıklık edeceklerdir...
***
Bir an için Max...
Tüm masrafları, sigorta şirketinden tahsil edebileceğini düşünse de...
Avukatları Luna Ackermann'dan (Haley Louise Jones) işittiklerine göre...
Yangının...
Yanar vaziyette bırakılmış bir mumdan sıçrayan, bir kıvılcımdan kaynaklandığı tespit edildiği için...
Sigortadan, tek bir kuruş dahi alamayacaklar...
***
Üstelik...
Ev kredisi kullandıkları banka da...
Geriye kalan 2,5 milyon Avro'luk kredinin tamamının, derhal ödenmesini talep edecektir...
***
Bu durumda...
Max'in DNA'sı ile uyuşan mevcut Aeon müşterisi, bir motosiklet kazasında hayatını kaybettiği için geriye kala kala...
Bankanın, haciz koydurtarak tedbir amaçlı olarak göz altına aldırttığı Elena'nın...
Kendilerine verilen krediye karşılık olarak ipotek ettirdiği...
Ömründen, 40 yılı bağışlaması yahut da zorla alınması seçeneği kalmaktadır...
***
Artık Max'in son umudu...
Kendisine, durumu inceleyeceği sözünü veren patronu Sophie Theissen'dir...
Ama haftalardır...
Ondan da ses çıkmamıştır...
***
Yani...
Eğer engel olamazsa...
Mahkeme kararınca...
Elena'nın toplam ömrünün 38 yılı, göz göre göre...
Elinden alınıp gidecek ve anında...
Bir o kadar da yaşlanacaktır...
***
Ki nihayetinde...
Öyle de olur...
***
Çünkü...
Elena'nın DNA'sı, aniden 38 yaş birden gençleşecek olan Sophie Theissen'in DNA'sı ile tam bir uyum içindedir...
***
Bu durumda...
Bir kadın (Corinna Kirchhoff) hızla çökerek yaşlanırken...
Ötekisi de (Alina Levshin), Benjamin Button'ı anımsatan...
Tersine bir hızla gençleşecektir...
Dakika 35...
***
Gerek Max'in DNA'sıyla uyumlu müşterinin geçirdiği motosiklet kazasının...
Gerekse de Max ile Elena'nın evlerinin yanışının...
Tesadüfi olmadıklarının anlaşılacağı, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; aksiyon severleri de yeterince tatmin edeceğini umduğumuz, başta Marie Theissen (Lisa-Marie Koroll) ve asıl kimliği meçhul "Judas" kod adlı karakterler olmak üzere ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran...
82 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,