Senaryosunu da, "Ex Machina" (2014) ve "Annihilation" (2018) dan da tanıdığımız Alex Garland'ın kaleme almasının yanı sıra yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu "Civil War"; distopik bir gelecekteki, Amerika'da yaşanan iç savaş atmosferinin anlatıldığı...
Gerilim dozu yükselerek artan bir yol draması olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 50 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı avantaj sayesinde kullanılan yeşil perde ve görsel efekt teknolojileri ile başarılı makyaj uygulamalarına ilaveten; koordinatörlüklerini, Paul Chappell ile Jeff Dashnaw'ın üstlendikleri dublör oyuncuların katkılarının da bulunduğu...
Ve günün sonunda...
Brüt 112.9 milyon dolarlık bir gişe hasılatı rakamına da ulaşılabilindiğini gördüğümüz, bu Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
ABD'yi, üçüncü dönemindeki bir Başkan'ın yönetimindeki federal hükümet ile ayrılıkçı Batı Güçleri arasındaki bir iç savaşın sardığı bir ortam da...
Beyaz Saray'daki ofisinden, Başkan'ın (Nick Offerman) halka hitaben yaptığı canlı televizyon konuşmasında...
"Zafere her zamankinden daha yakınız... Bazıları bunu zaten, askeri harekat tarihindeki en büyük zafer olarak adlandırıyor da...
Bugün Teksas ve Kaliforniya'nın, sözde Batı Güçleri'nin; büyük bir kayıp yaşadıklarını söyleyebilirim... Birleşik Devletler ordusunun, savaşan kadın ve erkeklerinin elinden; çok büyük bir yenilgi...
Teksas ve Kaliforniya halkı, bu yasadışı ayrılıkçı hükümetler devrilir devrilmez; Amerika Birleşik Devletleri'ne geri döneceklerini bilmelidir...
Florida ittifakının, Carolina'nın cesur halkını; ayaklanmaya katılmaya zorlama girişiminde, başarısız olduğunu da doğrulayabilirim...
Amerika vatandaşları, direnişin son noktalarını da ortadan kaldırırken; artık tarihi bir zafere, her zamankinden daha yakınız...
Tanrı hepinizi ve Amerika'yı korusun..."
Şeklinde seslenir...
***
Kolorado'lu ünlü bir savaş foto muhabiri olan Lee Smith'de (Kirsten Dunst)...
Oteldeki odasında oturmuş onu dinlerken...
Sokaklardaki...
Gecenin karanlığını aydınlatan patlamalar da...
Durmak nedir bilmeden devam etmektedir...
***
Ertesi sabah...
Aynı Lee...
Reuters Florida'nın muhabiri Joel (Wagner Moura) ile birlikte...
New York kentinin merkezindeki...
Polislerin yanı sıra pek çok sivilin de hayatını kaybettiği...
Şiddetli bir patlamaya tanıklık ederlerken...
***
Kendilerine...
Lee'nin polis şiddetinden kurtardığı...
Hevesli genç fotoğrafçı, 23 yaşındaki Missouri'li Jessie Cullen'de (Cailee Spaeny) katılacak...
***
Sonra da...
Fikrine başvuracakları...
The New York Times'ın deneyimli gazetecisi ve Lee'nin akıl hocası Sammy (Stephen McKinley Henderson) ile buluşacaklardır...
***
Zira...
Washington D.C.'ye gidip...
Lee'nin fotoğrafını çekeceği Başkan ile...
Joel'de röportaj yapmayı planlamaktadır...
***
Ve bu...
Tam 14 aydır...
Hiçbir gazetecinin kendisine ulaşılamadığı Başkan ile yapılacak...
Bir ilk olacaktır...
***
Böylelikle...
Geceyi aynı otelde geçiren...
Lee, Joel, Sammy ve Jessie...
Başkan ile yapılacak görüşme için...
Washington D.C.'ye doğru yola koyulacak ve yaklaşık 1.397 km gidecekler...
***
Giderlerken de yolda...
Özellikle de...
Yaptığı toyluklar sebebiyle...
Grubun başını sıklıkla derde düşüren Jessie'yi hayretler içinde bırakacak...
İnsanlık dışı...
Pek çok olumsuzluğa da tanıklık edeceklerdir...
Dakika 29...
***
Mevcut Beyaz Saray yönetimi ile Batı Güçleri arasındaki, hız kesmeden süren çatışmaların neden olduğu kaotik ortamın hakim olduğu filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe bir finali de bünyesinde barındıran, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,