Venom: The Last Dance, Marvel’ın sevilen anti-kahramanı Venom’un hikayesini epik bir şekilde sonlandırıyor. Film, Eddie Brock ve simbiyotu Venom’un, önceki filmlerin bıraktığı noktadan daha karanlık ve duygusal bir yolculuğa çıkmasını konu alıyor. Eddie ve Venom’un ilişkisi daha derin bir bağ kazanırken, karşılarına çıkan tehlikeler de bir o kadar ölümcül. Bu kez, düşman yalnızca fiziksel güçle değil, psikolojik olarak da Eddie ve Venom'u köşeye sıkıştırıyor.
Film, Eddie’nin iç çatışmalarına odaklanırken, Venom’un dünyasına dair daha önce keşfedilmemiş mitolojik unsurları da ele alıyor. Karakterlerin geçmişine yapılan bu derin dalış, hikayeyi daha yoğun bir hale getiriyor.
Tom Hardy, hem Eddie Brock hem de Venom olarak yine olağanüstü bir performans sergiliyor. Hardy’nin enerjik ve karmaşık oyunculuğu, izleyiciyi Eddie ve Venom’un inişli çıkışlı ilişkisinin içine çekiyor. Michelle Williams, Anne karakterine daha fazla ağırlık katarken, Woody Harrelson’ın Cletus Kasady/Carnage yorumu tam anlamıyla çarpıcı.
Filmdeki görsel efektler, serinin önceki yapımlarını geride bırakacak bir kalite sunuyor. Her ne kadar hikaye tatmin edici bir şekilde sona erdirilmiş olsa da, zaman zaman senaryo bazı klişelere saplanıyor. Ayrıca, birkaç yan karakterin hikayesi yeterince derinleştirilmiyor, bu da bazı sahnelerin gereksiz hissettirmesine neden olabiliyor.
Filmin aksiyon dozu yüksek, hikayesi duygusal ve görsel efektleri muhteşem. Marvel hayranları ve Venom severler için kaçırılmaması gereken bir "son dans".