Senaryosunu, Abishek J. Bajaj'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda, bu senaryonun yazımına, Chanchana Homsap, Apiwat Bunchalaksi ve Mark Dadlani ile birlikte destek olan Wisit Sasanatieng'in oturduğu “The Whole Truth”, "haunted house / perili ev" konsepti içinde kurgulanan, gizemli bir korku - gerilim olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, düşük bütçesine karşın görsel efekt ve makyajların ustalıkla uygulandığı, kapalı tek bir mekan da çekilen bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...
Anneleri Mai (Nicole Theriault) ile beraber yaşayarak, ancak spaztizm karşıtı aparatlar ile desteklenerek yürüyebildiği sol ayağından engelli olduğu açıkça görülebilen Putt (Nattapat Nimjirawat) ve ablası Pim (Sutatta Udomsilp), patronu Bay Lee (Tananan Kanjanakuha) tarafından iş yerinde terfi ettirilerek, akşama mesaiye kalmak suretiyle Çinli bir müşteri ile online görüşme yapması istenen Mai işini bitirdiğinde, yoğun yağmur altında kullandığı otomobiliyle, karşıdan doğrudan üzerine gelen bir başka araçla çarpışarak yoğun bakıma kaldırılınca, bir süreliğine büyük anneleri Wan (Tarika Tidatid) ve büyük babaları Phong (Sompob Benjathikul) ile yaşamak mecburiyetinde kalırlar...
Ertesi sabah annelerinin eski odasında uyandıklarında çocuklar, büyük annelerinin demans hastası, anneleri Mai'nin de ciddi anlamda bir beyin sarsıntısı geçirmiş olduğunu öğrenirlerken, kendi evlerinde bıraktıkları annelerinin kedisi Latte ve diğer özel eşyalarını da alarak umulandan daha da uzunca sürecekmiş gibi görünen, "zorunlu misafirliklerine" bir ön hazırlık yaparlar...
Zira annelerinin doktoruna (Ronnaporn Kanivichaporn) göre Mai'nin yeniden kendine gelerek komadan çıkma olasılığı yüzde elli düzeylerindedir...
Neyse...
Olan biteni kabullenerek annelerinin büyüdüğü eve yeniden dönen Putt ile Pim, o evin duvarında bir delik tespit ederler...
Ancak ilginç olan şudur ki; artık her nasılsa aynı delik, sadece kendileri için var olup dede ve ninelerine gözükmemektedir...
Üstelik büyük anne Wan, geçmiş günlerden kalma izine rağmen duvarda asılı olmadığı açıkça belli olan bir saate bakarak, çocuklara yatma zamanının geldiğini de söyleyebilmektedir...
Yani işin içinde ciddi bir gariplik mevcuttur...
Bu arada büyük anne Wan tarafından kapı dışarı edilen Latte, iki gündür ortalıkta gözükmezken, duvardaki delik de kendiliğinden yok oluvermiştir...
Derken...
Bir sonraki gün, yakaladığı her ortamda Pim'i söz ve gözleriyle taciz eden Putt'ın sözde arkadaşı Fame (Sadanont Durongkaweroj), bu kez dedelerinin evine de gelerek Putt'ı, okulda amigo kız olan ablasının, duştayken gizlice çekilmiş görüntülerini sosyal medya da yaymakla tehdit eder...
Fakat an itibarıyla duvar da yeniden beliren ama Fame'in bir türlü göremediği delik, duvara kafasını yaklaştıran Fame'in burnuna son derece feci bir tekme atarak kanlar içinde bırakır...
Bu ilginç olayın yaşandığı gün büyük anne Wan, tam iki kez çılgınca kendinden geçerek, olan biteni anlamakta bir hayli zorlanan Putt ile Pim'i fena halde şaşırtır...
Elbette asıl bomba haber; emekli emniyet yöneticilerinden Phong'un kızının komaya girmesine sebep olan kişinin kimliğini tespit etmek amacıyla emniyete giderek, kendisine saygı da kusur etmeyen polis amirlerinden Pol (Surapol Poonpiriya) vasıtasıyla, kaza esnasında zil zurna sarhoş olan ve direksiyonda kendisinin değil bir başka arkadaşının (Pakapong Thienthong) oturduğunu iddia eden emlak kralı Apiwat'ın oğlu Chaiyut'un (Steven Isarapong Fuhrer) adına ulaşmasıdır...
Zaten kaza, resmi polis kayıtlarına da, bu biçimde geçmiştir...
Tabii ki, gerçek suçluyu adalete teslim etmeyi kafasına koyan Phong; düzmece olduğundan emin olduğu bu masala inanmaz ve bir punduna düşürerek enselemeyi planladığı Chaiyut'un peşine düşer...
Aynı esnada Pim ile Putt evde, Fame'in içinde Pim'in videosunun da bulunduğu ve farkına varmadan koltuğa düşürdüğü cep telefonunu bulurlarken; duvardaki, çocukların bitişiklerindeki evin içine açıldığını düşündükleri delik de, garip sesler çıkartarak hareketlenmeye başlar...
Dakika 55...
Geride sizleri, mevzuya, anlatılan hikayenin önemli karakterlerinden Krit (Atichart Lee) ile Pinya'nın da (Keetapat Pongruea) dahil olacakları; ardı ardına gelen "ters köşeler" nedeniyle de, son saniyesine kadar ne tüm olan bitenin, ne de işin içindeki faillerin gerçek yüzünü asla tahmin edemeyeceğiniz, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Hani filmin, "Bütün Gerçek" olan Türkçe adı da, altı satırlık bu son tanımlamamızı vurgulamıyor değil de aslında...
Türün meraklılarına, yapılacak olumsuz yorumlara aldırmadan; oyuncularının da "duru" bir performans sergiledikleri, bir Hollywood versiyonuna da esin kaynağı olabileceğini umduğumuz, "yeterince özgün" bir öyküye de sahip olan bu Tayland filmini kaçırmamalarını öneriyoruz...
Keyifli seyirler,