kürt yönetmen bahman ghobadi yedinci sanat adına iyi bir iş çıkarmış...oyuncularını oranın yerel kişilerinden seçen bahman'ı uluslararası pek çok ödül almasına ve onu dünya çapında hatırı sayılır bir üne sahip olmasını sağlayan bu ilk yapıtı sarhoş atlar zamanı tam bir arşivlik... kesinlikle kaçırmayın...
iran doğumlu bir kürt yönetmenden iran kürtlerini anlatan başarılı bir yapım.çocuk oyuncuların performansı övgüyü hakediyor.bahman ghobadi iki filminde de(kaplumbağalar da uçar)çocuk oyuncuları filmin en önemli öğesi olarak kullanmış be çok başarılı olmuş.çocuk oyuncuları bu kadar iyi yönetmesinde iranda çocuk esirgeme kurumunda çalışmasının etkisi kanımca önemli düzeyde....
Uzun zamandır izlemek istediğim bir filmdi fakat yeni izleme firsati buldum.film belki bir ekol değil ama mükemmel bir drama zor şartlar altında çekildiği muhakkak ama filmin gerçekçiliği nedeniyle teknolojik yetersizliği görmezden gelinebilir.''izlenmeli''..
ABD’li oyunculara taş çıkartacak cinsten oyunculuklar gördüm bu filmde...Hepsini tebrik ediyorum ve Bahman Ghobadi’yide...10/9Çok sürükleyiciydi film, sıkılmadan izledim...80 dakika sanki 10 dakkika gibi geldi bana...Mutlaka izleyin ve bu filmi izlerken yaşadığınıza şükredin...Ayrıca Madi’yede çok üzüldüm...Çocuk mu yoksa gençmi anlamadım...Yaşlı görünüyordu...
Son derece yetkin bir film. Hele de atlara içirtilen içkinin sebebi aslında bir semboldür filmde. Mükemmel bir film diyorum. teknolojiden uzak belgesel niteliğinde bir insanlık dramı...
bende bir önceki arkadaşın dediği gibifilmi görünce sewinçten resmen havalara uçtum ve cebimdeki son parayı da filmin cd’sine vererek otobüssüz olarak eve gitmek zorunda kaldım ama buna değdi.mükemmel bir filmdi,insanı derinden etkileyen ve hüzne boğan bir film.bir başyapıt...
filmi bulduğumda sevinçten havalara uçtum desem yeridir.çok merak ediyordum. öncelikle eminenin bakışlarında yetişkinlerin yitirdikleri, zamanın törpülediği pek çok şeyi gördğümü söylemek istiyorum:saflığı, masumiyeti..çevresinde olup bitenleri daha iyi anlmak için sanki kocaman kocaman açıyor gözlerini. babalarnın ölümünden sonra amcasının eyüp'e ''artık ailenin reisi sensin eyüp''demesi; ama eyübün ablasını istemeye geldiklerinde o'na sormadan ablasını vermesi..eyüp ''neden bana sormadın?''dediğinde suratında patlayan tokat!sanki seyircinin yüzüne indiriliyor o tokat. madi'nin sarı ceketi ve tüm çocuklar gibi onun da sürekli üşüyen elleri..damatın ailesi tarafından, söz verildiği halde istenmemesinin yarattığı tartışmayı,uzaktan ellerini ısıtmaya çalışarak izlemesi. ve eyüp'ün madinin ameliyatı için atı satmaya giderken pusuya düştüklerinde, aşırı alkolden -tıpkı diğerleri gibi-ayakta duramayan atını kurtarmak için çevresindekilere yardım için yalvarışı..içine düştüğü ikilem:atı bırakıp gitse, madi'yi nasıl ameliyat ettirecek?bırakmasa ölecek kucağında taşımaya çalıştığı madi ile birlikte! ve elinde meyve suyu ile sıcacık koltuğuna gömülüp ayaklarını uzatmış, ikide bir 'yazık ya' deyip durarak filmi izleyen ben!
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.