uğur tazegül.............tolga_taze24@hotmail.comfilm hakkındaki yorumumSiyah beyaz bir Kansasda mutlu bir çiftçi ailesi karikatürüyle karşılar bizi Oz Büyücüsü. Hikaye, Em Teyzesinin yanında yaşayan Dorothynin tek arkadaşı ve sevimli köpeği Totonun, kasabanın saygın kişilerinden Bayan Gulchı korkutması, zaten köpeklerle pek de hoşbeş olmayan Bayan Gulchın de onayıyla Totoyu yok etmek üzere alıp gitmesiyle başlar. Zeki Toto ileride cadı olarak tekrar karşımıza çıkacak olan Bayan Gulchın elinden kurtulur ve Dorothye geri döner. Kanuna karşı gelinemeyeceğine göre, bir çocuk için yapılacak tek şey kalmıştır: Evden kaçmak. Dorothyi, bu yanlıştan yolda rastladığı bir medyum döndürür; ki medyumu da sanki Dorothynin mutlu aile ortamından anımsıyoruzdur.Dorothy evin en güzel yer olduğunu geç de olsa anlamış, eve doğru koşarken, Orta Amerikanın meşhur fırtınalarından biri patlar. Filmin yapım yılı göz önüne alınacak olursa; özellikle hortum ve fırtına efektlerinin dönem için oldukça ileri olduğu söylenebilir. Tüm bu keşmekeş içinde atlanmaması gereken ise, Dorothyin yol boyunca söylediği olağanüstü şarkıların bizi ve elbette Hollywoodu Judy Garland mucizesiyle tanıştırdığıdır.Em teyze ve ailenin diğer fertleri Dorothyden umudu kesip sığınağa girdikleri sırada Dorothy eve dönmüştür; ama geç kalmıştır. Sahne sinema tarihinin ne ilk son-anda-kaçırılan-umut-edilen-şey sahnesi olacaktır, ne de son. Sesini kimseye duyuramayan Dorothy kafasını bir yere çarpar, bayılır ve:Biraz Lewis Carrol ve Alis Harikalar Diyarındayı çağrıştıran bu geçiş diğer bir özelliğiyle dikkat çekicidir; çünkü Oz ülkesi renklidir. Technicolora borçlu olduğumuz görüntüler, Disney öncü renkli animasyonu, 1937 yapımı Snow White and the Seven Dwarfsın (Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler) olağanüstü başarısıyla yarışabilmek için şartlar oldukça zorlanarak elde edilmiştir.L. Frank Baumun 1899da yayınladığı romanı bundan sonrasını sağ elinin işaret parmağını diline az buçuk değdirmiş herkes bilir: Kansasa dönmek isteyen Dorothy ve yolda rastladığı arkadaşları; beyni olmayan korkuluk - samankafa; kalbi olmayan teneke oduncu - teneke adam ; cesareti olmayan aslan - aslan adam; ve sorunlarına deva olacağını umdukları gizemli Oz Büyücüsünü arayışları...Hikaye kısaca böyledir. Temelde sanat tarihinin en klişe konularından birini, iyiyle kötünün savaşını işleyen kitap, hem çocuk hem de bilimkurgu edebiyatının öncülerindendir. Rengini ve farklılığını şaşırtıcı biçimde 100 yıl sonra bile koruyan hikaye edebiyatçıların deyişiyle bir arkhetupostır (kendinden sonra gelenleri etkileyen, ilk olan). Ama düşülmemesi gereken yanılgı hikayenin yalnız bu denli yalın olduğu düşüncesidir. Çünkü, çocukları eğlendirmek için yazılmış ve çekilmiş gibi görünen eser, aslında olduğu iddia edilen diğer Ozun üzerindeki bir örtüdür. Örtünün altını görmekse dönem Amerikasının siyasi ve ekonomik yapısını anlamadan pek de mümkün değildir.DİÐER OZKitabın yazıldığı sosyal ve ekonomik ortamla filmin sinema perdesine yansıdığı yıllardaki Birleşik Devletler arasındaki en dramatik fark kuşkusuz Amerikan ekonomisinin dip yaptığı 'great depression'dır (büyük depresyon). Bir çıkış ve umut arayan Amerikan halkına umut verme fikri, filmin hem izlenen dış katmanında hem de daha derin incelenmesi gereken sembolik altyapısında açıkça görülür. Verilmek istenen mesaj en açık biçimde Oz Büyücüsünün kendisi tarafından verilir. Samankafa 'Universitatus Committeeatum e plurbis unum'um onursal düşünce doktorasını alır (Th. D. Dr. of Thinkology); korkak aslan cadıya karşı yapılan savaşta gösterdiği cesaret neticesinde üçlü haç madalyasıyla ödüllendirilir ve kalbi olmayan teneke adam da bir yetkinlik belgesi alır. Dorothyse zaten başından beri Kansasa dönebilir ama önce bunu öğrenmesi gerekmektedir. Tek yapması gereken kırmızı terliklerinin topuklarını birbirine vurmaktır (belki sırf bu yüzden Wizard of Oz deyince aklınıza ilk gelecek renk kırmızı olacaktır). Sonuç: Başarmak için ihtiyacımız olan tek şey kaybettiğimiz güvenimiz...Bu noktadan sonra filmi en baştan irdeleme zorunluluğu doğar, çünkü filmin şarkı sözlerini yazan ve senaryoda devamlı değişen yönetmen kadrosundan çok daha fazla etkiye sahip olan 'Yip' Harburgun da dediği gibi: '..müzikaller, insanları düşündürmek içindir..'Daha en başta Dorothyi Oz ülkesine sürükleyen hortum rahatlıkla 30ların insanları sarsan, alışkanlıklarını değiştiren, bilinmeyen ve güvensiz yeni Amerikasıyla tanıştıran büyük depresyonla ilişkillendirilebilir. Oz ülkesine ulaşmak için Dorothynin takip etmek zorunda olduğu sarı, tuğla yol umut ve özgürlüğü simgeler. Hem kitapta hem de filmde ifade edildiği gibi; her ne olursa olsun ve karşılarına ne çıkarsa çıksın sarı, tuğla yoldan ayrılmadıkları müddetçe Dorothy ve arkadaşları özgür ve umut dolu olacaklardır.Dorothy ve arkadaşları tüm sorunlarını çözmek için yola çıkmışlardır ve çare Oz büyücüsüdür; bu da