Senaryosunu da, John Phillips ile beraber kaleme alan Gene Stupnitsky'nin yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “No Hard Feelings”; izleyicisine, "Bunun neresinde gülecektik?" dedirten nitelikteki bir yaz komedisi olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, ihalenin kazananları Sony Pictures ve Columbia Pictures ile...
Ucuz kurtulduklarını düşündüğümüz Apple Original Films, Netflix ve Universal Pictures gibi kaybedenleri arasındaki bir teklif savaşına yol açmış olan bu talihsiz Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
32 yaşındaki Maddie Barker (Jennifer Lawrence), New York Montauk'ta Uber sürücülüğü ve tekne limanındaki Fern'in (Alysia Joy Powell) barında barmenlik yaparak hayatını kazanmakta olan bekar bir kadındır...
***
Günlerden bir gün...
Hem de...
Sabahın kör bir saatinde, annesinden kendisine miras kalmış olan evin emlak vergilerini ödeyemediği için; kapısının önünde, park halinde durmakta olan Toyota marka otomobiline...
Çekicisi ve elindeki mahkeme kararıyla çıkıp gelen eski erkek arkadaşı Gary (Ebon Moss-Bachrach), devlet adına el koymak üzeredir...
***
Her ne kadar Maddie...
Gary'e, bir ödeme planının pazarlığı içinde olduğunu söylese...
***
Hatta...
Eski günler adına birazcık cilvelenerek gerdan kırsa da...
***
Tam Gary'i ikna edebilecek kıvamda olduğu bir sırada...
Sabah sporu için...
Kıçındaki kilot ile çırıl çıplak bir vaziyet de Maddie'nin evinden fırlayan ve onunla, bir gecelik bir kaçamak yaptığı da açıkça anlaşılan bir İtalyan erkek (Christian Galvis) yüzünden; işini tamamlamak da tereddüt göstermeyen Gary, gerekli önlemleri alır almaz Toyota'yı çekerek götürür...
***
Otomobilsiz kalınca...
Limana doğru, patenle yola koyulan Maddie...
Kahvaltıda yiyeceği keki satın almak amacıyla, arkasına bağlı vaziyetteki Toyota ile Gary'nin...
Çekicisini, park ederek; pastanenin içine girmiş olduğunu görür görmez, son bir hamle ile aracını kurtarmaya çalışsa da...
Nihayetinde...
Tüm çabası boşa gider...
***
İyice sıkışmış olan Maddie'ye, yakın arkadaşlarından Jim (Scott MacArthur); şaka yollu da olsa, organlarını satmayı yahut da evini yazlıkçılara kiraya vermeyi önerse de...
En harika buluşu...
Telefonundaki...
"Üniversite için arabaya mı ihtiyacınız var?
Bu yaz, 19 yaşındaki oğlumuzla birlikte çıkın ve o aracı kazanın...
O harika bir genç adam, son derece zeki ama sosyal olarak çok utangaç...
Her şeyi denedik...
Fakat kendisini...
Bir kız ile arkadaş yapmayı, bir türlü beceremedik...
İşte o yüzden de...
Yirmili yaşların başlarından ortalarına kadar olan özelliklerdeki çekici, nazik ve zeki bir kadını arıyoruz...
O kadının görevi de, sonbaharda üniversiteye gitmek için evinden ayrılmadan önce onunla çıkmak ve onu kabuğundan çıkarmak olacak...
Karşılığında da ona, tertemiz vaziyetteki 40 bin millik Buick Regal marka bir otomobili hibe edeceğiz..."
Biçimindeki ilanı göstererek kendisine okutan, Jim'in hamile karısı Sara (Natalie Morales) bulur...
***
Maddie, başlangıçta bu ilanı bir şaka olarak algılasa da...
İlanı veren ebeveynleri yakından tanıyan Jim'e göre bu, son derece ciddi bir durumdur...
***
Ertesi sabah...
Bahçesindeki çiçeklerini suladığı evini, barda kazandığı üç beş kuruşla kurtaramayacağının iyice ayırdına varmış olan Maddie; patenlerini ayağına geçirdiği gibi soluğu, bir Buick Regal'in önüne park edilmiş olduğu...
Kendisini, işinin profesyoneli bir seks işçisi zanneden Becker ailesinin malikanesinde alır...
***
Kendisini...
19 yaşındaki Percy'nin (Andrew Barth Feldman), annesi ile babası olan Allison (Laura Benanti) ve Laird Becker (Matthew Broderick) karşılarlar...
***
Başlangıçta...
Yirmili yaşlarında olmaması nedeniyle işi Maddie'ye vermek de tereddüt gösterseler de...
Allison ile Laird'i ikna etmek hususunda Maddie, çok da zorlanmayacaktır...
***
Önümüzdeki ders yılında Princeton'a başlayacak olmasının yanı sıra çok iyi bir müzisyen de olmasına rağmen kimselere çalmayan ve içine tıkıldığı odasından dışarıya adımını dahi atmayan Percy...
Artık Maddie'ye teslim edilmiş klinik bir vakadır...
***
Ancak...
Anlatımımızı noktalamadan...
Sürekli olarak telefonuyla meşgul olan Percy'nin...
İçki içmeyen, partilere gitmeyen ve araç kullanmayan bir tip olduğunu...
Hadi bu bir olsun...
***
Ebeveynlerinin kendisini, bu şekilde üniversiteye göndermek istemediklerini...
Bu da iki...
***
Ve...
Üçüncü olarak da...
Maddie ile Percy'nin tanışmalarının; önceden hazırlanılmış bir kurgu tarzında değil de, sanki tamamen tesadüfenmişçesine...
Bir köpek sahiplenmek İsteyen Maddie'nin, Percy'nin gönüllü olarak çalıştığı bir hayvan barınağında gerçekleştirilmesinin de; Allison ile Laird tarafından, en önemli koşul olarak ileriye sürüldüğünü de belirtmiş olalım...
Dakika 20...
45 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek, brüt 85.1 milyon dolarlık bir hasılat rakamı ile de resmen gişeye çakılmış olan filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; seyretmeselerdi de hiçbir şey yitirmeyecekleri kabak gibi ortada olan, 83 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,