En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Engin Yüksel
Takipçi
1.458 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
22 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
anti-militarist iddiası taşıyan bir filmde Vietnamlıları barbar bir şekilde lanse etmek ne kadar tutarlı tartışmak gerekir. hem filmde net bir savaş karşıtı mesaj göremedim fakat inceden inceye duygusal tepkiler savaş karşıtı bir hava oluşmasına sebep oluyor oysa Vietnamlıları aleni bir şekilde barbar olarak lanse edebiliyor. Düğün sahnelerinin gereksiz bir şekilde uzun tutulması da filmin başları sıkıcı kılmaktan başka birşeye yaramamış 6/10
Bu saatten sonra söylenecek bir şey kalmamıştır sanırım bu film için.İnsanın yüreğine,vicdanının en diplerine kadar dokunabilmeyi başaran,duygu gel-gitleri yaşatan,o sınırlı savaş sahneleriyle izleyiciyi savaş psikolojisine sokabilen harika bir sanat eseri kesinlikle.De Niro,Walken,Cazale...Oyunculuklar üzerine de konuşmaya gerek yok,hepsinin kariyerlerindeki en iyi birkaç performansından biri buradaki.Bir kere izlemek yetmeyecek,defalarca izlenecek ve geç kalınan her gün için daha fazla pişmanlık yaratacak muhtemelen.
bu kadar geç izlediğim için pişman olduğum filmlerden biridir.fakat ne yazık ki filmin son yirmi dakikası bu pişmanlığımı oldukça hafifletti.tabii ki nedenini filmi izlemeyenler okuyabileceği için söylemeyeceğim fakat kısaca "nickin hareketleri" dersem sanırım izleyenler anlayacaktır.üç bölümden oluşan filmin bana göre en güçlü olan bölümleri ilk ikisiydi.ilki,savaşa gitmeden önceki o efsanevi düğün sahnesinin de bulunduğu,geyik avına ilk kez çıkıldığı,bir yandan eğlenceli bir yandan hüzünlü bölüm.daha sonra bir anda savaşın ortasında buluyoruz kendimizi,yönetmenin vakit kaybına tahammülü yok kesinlikle,zaten film boyunca beğenmiş olduğum noktalardan biri de bu ani geçişler.filmin üç saatlik uzun süresine rağmen vakit kaybı olan veya boşuna çekilen anlamsız sahneler pek yok.dediğim gibi bir anda savaşa giden arkadaşların çarpıcı durumuyla karşılaşıyoruz ve bu kısım da oldukça sürükleyici.fakat savaş ertesini konu alan son bölüm bir yere kadar yine iyi gitse de,ilk satırlarda da belirttiğim üzere bir noktadan sonra benim için biraz da olsa "anlamsızlaştı".pek gerçekçi geldiğini söyleyemeyeceğim finaldeki tercihin.ve çok güzel ilerleyen,kendi sinema listeme girebilecek gibi gözüken film bir anda düşüşe geçti benim için.fakat yine de toplamda çok sağlam olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu kötü final.özellikle filmin son sahnesi amerikan propagandası mı yapıyor yoksa tam tersi bir eleştiri mi var yoruma açık bırakılmış sanki.bu konu hakkında da farklı görüşler var.hatta filmin özellikle rus ruleti sahnelerinde ırkçılık yaptığını düşünenlerin de sayısı az değil.fakat genel olarak sinemasal anlamda baktığımızda sağlam bir savaş filmi the deer hunter.bu arada oyunculardan pek bahsetmedim fakat hepsi tarihe geçen çok başarılı performanslar sergiliyor,de nirosunan walkenına,streepinden cazeleine kadar harikalar.walkena ayrı bir parantez de lazım sanırım.
Yorumları uzun uzun okudum, kimisi uzun oluşunu eleştirmiş kimisi neden savaş sahnesi yok demiş... Öncelikle bu film bir savaş filmi değil. Savaşın içinde geçiyor olması filmi savaş filmi yapmaz. O yüzden bu filmde Saving Private Ryanda olduğu gibi sahne aramak yanlış. Daha çok birkaç arkadaşın yaşantısından bir kesit almış bir filmdir. Savaşın insanların hayatlarını nasıl etkilediğini değiştirdiği konusunda sağlam. Kişilik incelemesi diyebiliriz daha genel bir ifadeyle. Filmin uzunluğuna gelecek olursak; evet biraz uzun olabilir ama bu uzunluk sırıtmıyor. Elbette çoğu uzun filmde olduğu gibi uzatılmış birkaç sahne var ama bunlar filmi kötü film yapmaz. Düğün sahnesi söylendiği gibi 45 dakika süren bir sahne de değil. 25-30 dk gibi birşey sürüyor. İlle de filmi eleştireceğiz diye abartı yapacak değiliz ki.. Bu yaklaşım yanlış. Oyunculuklarda hiçbir kusur yok, tüm oyuncular zaten tartışılmaz kendilerini izleten süper oyuncular. Müzikleri desek çok hoş. Ve tatlı da bir finali var. Mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.
Bu filmi seyrettikten sonra ’’Cimino’’ ismi aklınızın bir köşesinde hep kalıcak, yönetmen Cimino bir başyapıt yaratmış.Bir grup insanın hayatlarının nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor,hemde etkileyici bir anlatımla.Unutulmaz sahneleri ve Robert De Niro’nun muhteşem performansını da barındıran bir başyapıt
Bunca yıldır duyardım. Yapılmış en iyi savaş filmlerinden biri ?deer hunter? dır diye. Ancak film çoğunlukla savaştan dönen insanlara odaklanıyor, savaşın kendisine değil. Aslında bu kadar göklere çıkarılan bir filmden çok daha fazlasını ve iyisini beklerdim. Belki de bu yüzden biraz hayal kırıklığına uğradım. Filmde gereksiz sahnelere mesela 40 dk. Düğün sahnesi koyacaklarına savaşa nasıl gittiler, ne zaman döndüler,... vs bunlara odaklanılsa çok daha iyi olurdu. Kim ne zaman nereye nasıl gidip geliyor neredeyse hiç belli değil filmde. Bir an kasabada olan adam bir sonraki sahnede Vietnam da dolaşıyor. Bu tip kopukluklar çok fazlaydı filmde. Onun dışında Vietnam gazilerine bir ağıt niteliği de taşıyan izlenebilecek bir film. Ama sakın ?en iyi savaş filmlerinden biriymiş bir izleyeyim? diye izlemeye kalkmayın...
öncelikle şunu söyleyeyim bu film bir savaş filmi değil(savaş sahneleri yok denecek kadar az olduğu için)vietnam savaşından dönen 3 amerikalının bir daha yaşadıkları hayata uyum sağlayamamalarının öyküsü.filmin en büyük kusuru bazı yerlerin çok uzun tutulması(düğün sahnesi gibi)bazı yerlerin de çok kısa tutulması(kaçma sahnesi gibi)onun dışında bu filmde asıl anlatılmak istenen robert de niro 2 kişiye birden yardım ediyor savaştan sonra;amerikan halkının birlik ve beraberlik içinde olduğu,hiç kimsenin amerikalıları yıldıramayacağı ve halkının ne olursa olsun birbirlerine yardım edecekleridir.robert de niro ve christopher walken oskarlık oynamışlar.kusurlarına rağmen başarılı ve dram iyi yansıtılmış.7/10
Bu filmi izlemek ciddi anlamda derinden etkiledi beni.Film savaşın kendisinden çok, savaşın insanlar üzerinde bıraktığı etkilerden bahsediyor. yani tamamı savaşın içinde geçen bir film değil. hatta vietnam savaşında geçen sahnelerin çok az olduğu da söylenebilir. fakat filmin de derdi savaşı göstermek değil zaten. savaşın savaşanlar kadar savaşanların ardındakileri de ne kadar olumsuz etkilediğini göstermeye çalışan bir film sonuçta. bunu da başarıyla gösterdiğini söylemeye bile gerek yok. ayrıca oyuncular çok iyi. özellikle christopher walken.
The Deer Hunter,gerçekten çok önemli filmlerden birisi fakat bazı gereksiz sahnelerin çok uzun olması ve açıklanması gerekli olan bölümlerin belirtilmemesi filmin eksik yönleri arasında,neden film için o kadar da önemli olmayan düğün sahnesi hattinden fazla uzun tutuluyor anlam vermek güç,savaşta olanlar hiç belirtilmiyor,gerçi savaş karşıtı bir film ama yinede bir eksiklik hissettiriyor.Savaşlar sırasında olanlar bir bölüm olsun belirtilseydi keşke daha belirleyici olurdu ve sıkıcılığı biraz daha giderirdi bence...Bu arada film savaş filmi değil,savaş karşıtı bir filmdir,yani savaşı,çatışmayı değil,savaşların olmaması gerektiğini,getirdiği olumsuz sonuçları anlatıyor.Yönetmenin bu film için tutumu da bu...
filmin ilk 1 saatinde açıkçası sıkıldım ne yalan söyleyeyim..fakat sonrası muhteşemdi ve o ilk 60 dk'nın nasıl güzel bir puzzle işlevi gördüğünü filmin tamamını izlediğimde anladım. michael cimino zaman zaman gerçek savaş görüntülerini de kullanarak ortaya bir başyapıt çıkarmış.film; christopher walken,robert de niro ve meryl streep'in öne çıktığı performanslarıyla savaşın insanlar üzerindeki psikolojik etkisini etkileyici bir dille ele almış. rus ruleti sahneleri hafızalardan kazınamayacak kadar gerçekçi ve robert de niro'nun bu anlarda devleştiğine tanık oluyoruz."savaş acımasızdır" diyor bu film 9/10
Avcı, bize savaşı ve beraberinde getirdiği ayrılıkları, kapanmaz yaraları, derin, çözümü imkansız sorunları anlatıyor.Filmi iki cümle ile tanımlayacak olursak;tam bir yönetmen ve oyunculuk harikası demek doğru olur. En İyi Film ödülü de dahil olmak üzere tam 5 dalda Oscarı var. Robert De Niro ve Christopher Walken'ın inanılmaz performansıyla film daha da bir görsel şölen halini alıyor. Kesinlike izlemenizi tavsiye ediyorum.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.