En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.065 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
9 Eylül 2024 tarihinde eklendi
Yönetmen koltuğunda Irene Taylor'ın oturmakta olduğu "I Am: Celine Dion"; arşiv ve yeni çekim görüntülerin samimi duygular içinde birlikte kurgulanıldığı, son derece nezih bir biyografik belgesel olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 2025 yılında dağıtılacak "En İyi Belgesel" kategorisindeki Academy Ödülü'ne aday olabilmesi bağlamında...
17 Haziran 2024 tarihindeki dünya prömiyeri New York Kenti'ndeki sinema salonu gösterimiyle yapılan ve Amazon MGM Studios platformu aracılığı ile de, izleyicisiyle buluşturulan...
Abartıdan ari tutulmuş nitelikteki bu belgesele biraz daha yakından bakalım...
***
Filmin hemen başında...
Hızla yükseleceği şöhret basamaklarına adımlar attığı ilk gençlik yıllarında...
Kendisiyle yapılan bir söyleşide Celine Dion'un...
Biraz muzipçe de bir öngörüsel yaklaşım ile de olsa...
Hayalinin, uluslararası bir yıldız olup ömrümün sonuna kadar şarkı söyleyebilmek...
Olduğunu belirtmiş olduğunu görüyoruz...
***
Derken...
Şöhretinin zirvesine vardığı günlerde ise...
Aynı Dion'a...
Sinir sistemine saldırarak neredeyse onu felç eden...
"Katı Kişi Sendromu (Stiff Person Syndrome / SPS)" tanısı konulur...
***
Ki...
Milyonda bir...
Hadi bilemedin iki olarak rastlanan ve kadınlar da iki kat daha sıklıkla görülen bu hastalığın piyangosu...
Ne yazık ki...
Dion'a da vurmuştur...
***
Bu sendromda...
Doktorların tabiriyle kaslar vücuda isyan ederek...
Ağır spazmlara yol açmaktadır...
***
- Bir yıl öncesi -
27 albüm çıkaran, 250 milyon plak satan ve çok sayıda Grammy ile Oscar kazanan şarkılar seslendiren Celine Dion, 2021 yılında merakla beklenen Las Vegas konserini iptal etti...
Sağlığına kavuşmak için çalışmalarına ara verip...
Las Vegas'taki muhteşem malikanesinde...
Oğulları Nelson ve Eddy Angélil ile terapisti Terrill Lobo ile beraber yaşayan sanatçı...
Dışarıya da nadiren çıkmaktaydı...
***
Derken...
Süper ağrı kesiciler dahil...
Pek çok sayıda ilaç kullanıp...
Sıcak tutması için ayaklarına kalın yün çoraplar da giyen Dion'un...
Bizzat kendi ağzından...
***
Bu hastalığın...
Tam 17 sene önce ses tellerindeki spazm semptomları ile start aldığını öğreniyoruz...
***
Şöyle ki...
Yine kendisinin ifadesiyle...
Bir sabah uyanıp...
Kahvaltısını yapmasının ardından...
Sesinde bir tizleşmenin nüksettiğini fark eder...
***
Ki bu durum Dion'u...
Bayağı bir ürkütecektir...
***
Zira normal koşullarda...
Bir gece önce sahne almış olan birinin yorulan sesinin...
Tizleşmesi değil de...
Tersine yarım...
Olmadı en fazla bir nota pesleşmesi beklenirdi...
***
Yani ses biraz kalınlaşır...
Ve böyle olunca da...
Yapılan bir çalışmayla ısıtılıp esnetilerek...
Yeniden...
Pes ile tiz arasındaki olması gereken kıvama getirilirdi...
***
Halbuki...
Yeni pratikte durum...
Kesinlikle böyle değildi...
Ve Dion...
Ne yapacağını şaşırmıştı...
***
Çünkü...
Yapılan tetkikler neticesinde...
SPS tanısı netleşmişti...
***
Bir önceki sene de...
Vaziyet öyle bir hal almıştı ki...
Dengesini kaybetmesi sebebiyle...
Dion artık yürüyemiyor...
İlaveten ağrılar içinde de kıvranıyordu...
***
Müziği ve sahnede kendisini dinleyen insanları çok özlemiş olmasına rağmen...
Sesini de zaten...
Halen kullanamıyordu...
Dakika 18...
***
"Hala dans edeceğime, şarkı söyleyeceğime inanıyorum... Benim hep ikinci, üçüncü bir planım olur... Böyle biriyim ben...
Koşamayacaksam yürürüm... Yürüyemezsem de sürünürüm...
Fakat asla durmayacağım..."
Biçimindeki ziyadesiyle net söylemiyle...
Hayata bakış açısını tanımlayan Celine Dion'un anlatıcılığını sürdürmeye devam edeceği belgeselin devamında siz değerli sinemasever dostlarımızı; gözlerinden yaşlar süzülen sanatçının, eşsiz güzellikteki sesiyle hayat verdiği şarkılara da doyacakları...
85 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.