Hesabım
    Ghosted
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Ghosted

    Öldürecek boş vaktiniz ve kaktüsünüz varsa…

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Dijital platform ücretleri sevgili ülkemizde katlayarak artadursun, bu mecraların “özgün” yapımcılığında hayata geçen birtakım projeler evlerimizin salonlarına konuk olmaya devam ediyor. Yerli seyirciler her ne kadar Netflix’in Türk işi projelerini bazen haklı bazen haksız biçimde yerden yere vursa da, Batı cephesinde de karşımıza sürekli altın varaklı işler çıkmıyor. Bu tabirin büyük beklenti yaratıp hayal kırıklığına dönen spin-off dizi versiyonları bir yana geçtiğimiz hafta yayına girip, nasıl olduysa izlenme rekoru kıran, Apple TV+ marifeti “Ghosted” gibi vasat örnekleri bir diğer yana…

    Bir sinema yazarı olarak pek adetim değildir ama en sonda söyleyeceğimizi bu sefer başta telaffuz edelim, başrollerde Chris Evans ve Ana de Armas'ı gördüğümüz (hatta bu ikilinin yapımcılık safhasında da üstlendiği pozisyonlar var) ve seyirciye klasik bir romantik aksiyon komedisi vaadeden "Ghosted", bu basit vaadin bile içini layıkıyla doldurmaktan uzak bir film. Apple TV+ platformunda “tarihinde en yüksek izleyici oranıyla açılış yapan filmi” sıfatını nasıl kazandı bilemiyoruz ama benzerlerini daha önce pek çok kez seyrettiğimiz, aslında iyi kurgulanmış olsa ve işlense çalışabilecek bir formül, nasıl 1 saat 56 dakikada heba edilmiş bu filmde onu izliyoruz hep beraber.

    Bir sanat küratörü olan Sadie, bir tanıdığına dair kötü bir haber almıştır ve moral bozukluğu ile kendisini biraz şehir dışına atar. Cole ise Washington DC'nin taşrasında ailesiyle yaşayan ve babasının çiftçilik işlerine yardım eden, biraz da kadınlarla ilişki kurmakta ve yürütmek zorlanan, ziyadesiyle ilgi bağımlısı bir adamdır. Bu birbirine zıt görünen ikili kent pazarında karşılaşır ve Cole çekingenliğini atarak bu karşılaşmayı bir çıkma teklifine dönüştürmeyi başarır. Buraya kadar romantik komedimizin çarkları tıkır tıkır işliyor. Gel gör ki çok eğlenceli geçirdikleri ve birbirlerine ısındıkları ilk gecelerinin ertesinde Cole, Sadie’yi kendisinden uzaklaştırabilecek her türlü boğucu hamleyi yapıyor ve birden Sadie’nin işi için aniden İngiltere’ye gittiğini öğreniyoruz. Yapışkan ot misali Cole de peşinden bir çılgınlık yapıp, (fakat o kız arkadaşına ‘jest’ yaptığını sanıyor) kendisini Avrupa’da ve hatta dünyanın diğer ucunda buluyor. Filmin bundan sonrası ise bol CIA’li, ajanlı, aksiyonlu, cinayetli, oryantalist teröristli ve tabii ki nükleer bombalı falan filan şeklinde devam ediyor. 1 saati aşan bu ‘fare kaç kedi tut’ şöleninde bir noktadan sonra, popcorn sinemasında beyninizde fazlasıyla yoruluyor. Oysa romantik aksiyon komedisi kafa boşaltmak için izlenmez mi?

    Fakat Rhett Reese ve Chris McKenna ikilisinin imza attığı senaryo bizi bambaşka sulara, bolca mantık hatasına, uzatılmış ve tekrar edilmiş sahnelere sürüklüyor. Oysa her ikisi de blockbusterlara, aksiyon komedilerine imza atmış ödüllü ve deneyimli iki isimden daha fazlasını beklemek bizim de hakkımızdı, değil mi? Bir dijital platform işi de olsa, biraz ciddiyet… Hele ki Dexter Fletcher gibi yıllarını gerçek anlamda sinemaya vermiş, yakın zamanda kamera önünden kamera arkasına geçmiş ve çok da uzak değil, henüz 2019’da bize Rocketman filmini hediye etmiş bir isim yönetmen koltuğunda oturuyorsa… de Armas ve Evans’ı geçtim elinizde Adrien Brody gibi Oscarlı bir oyuncu var ve siz onu karikatürize etmekte bir beis görmüyorsunuz… Yazımızın girişinde de belirttiğimiz üzere fazladan 2 saatiniz varsa Ghosted Apple+’ta yayında. Hem ne demişler love bombing, gaslighting, ghosting… nihayetinde sinema! 

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top