En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Volkan Bayram
1 değerlendirme
Takip Et!
0,5
29 Eylül 2022 tarihinde eklendi
Sırf filmi kötülemek için dayanamadım beyazperdeye üye oldum. Bir film ne kadar kötü çekilebilir bir senaryo nasıl bu kadar durgun ve sıkıcı işlenir bize onu gösterip sabrımızı ölçmüşler. Kıvancı görüp sazan gibi atlamayın fena avlıyorlar 1 saat 45 dk nızı bu filme harcayacağınıza evizinde ki halı desenlerini inceleseniz daha cok zevk alırsınız 🤦♂️
Filmin konusu karmaşık değilken ilk 20 dakika anlatamamak nedir... Ana karekterlerden olan baba toplam kaç kelime konuşuyor.Bu kadar bütçe ekipman bu oyuncu kadrosu ile büyük bir hezimet. Bir filim daha berbat nasıl yönetilir ???.
Hayatımın bir buçuk saatini çalan, hiç bir şey anlatmayan, Kıvanç Tatlıtuğ'un kalitesine yakışmayan bir filmdi. Kendince Alevi kültürünü yansıtmayi amaçlayan filmde hiç bir derinlik yoktu hiç beğenmedim.
Kivanc Tatlitug icin izledim, ama Kivanc bu senaryoyu hic mi okumamis ? Ya da nasil kabul etmis ? Ne anlatti bu film? Ne ders verdi ? Sacma sapan, zaman kaybindan baska birsey degil👎🏼
orta yaşlı avukatın 25 yıl sonra babası çıkageliyor. Konu bu. Çok yavaş tempolu. Kurguda sıkıntılı. Mantık hatalarıda var ama tüm bunlara rağmen. Büyük ihtimal her türlü oyunculuğun iyi olmasından kaynaklı ben filmi sevdim. Yol filmi ve manzaralar çok çok iyi seçilmiş. sanat filmi tadında
Zamanımızı çaldınız !! Kıvanç bu kadar mı düştün ya o kadar saçma bir film ki hayatımda ilk defa yorum yazma gereği duydum. Çok büyük hayal kırıklığı !!
Çok boş geçti film yollarda diyalog yok çok fazla sade yarıda bıraktım daha fazla izliyemedim ilk defa Kıvanç Tatlıtuğ'un rol aldığı bir filmi izlemedim
Bu hikayenin bu haliyle film olması için hiç bir gerekçe yok. Bir buçuk saat boyunca ne bir diyalog ne bir çarpıcı olay hiçbir gelişme olmaksızın akıp giden bir senayo. Açıkçası kitapan devşirme bir senaryo ile kapağa Kıvanç Tatlıtuğ'un fotoğrafını koyarak Netflix seyirciye olta atıyor. Düşen seyircilerde bizim gibi aceba ne olacak diye bekliyor hiçbirşey olmadan film bitip gidiyor. Netflix "abonelerimiz bir defa izlerse yeter" demiş bu filmde. Ama gerçek şu ki böyle filmler bir kez izlenir Erşan Kuneri hergün. Netflix Seyircileri platformda tutmak istiyorsa bu tarz bir kez izlenebilecek film ve dizilerden biran önce vazgeçmeli.
Sayin yapim ekibi ve degerli oyuncular sinema dun kesfesilmedi ne basyapitlar ne filmler izledik siz simdi bu kadar adam toplanip boyle bir film cekmeyi nasil basardiniZ neyi amacladiniz filmi izlerken ne bir tebessum ne bir heyecan ne bir duygu gecisi vs hic bir sey hissedemedik kirsehirden karsa kadar harcadiginiz enerjiye benzine emege yazik birde o hastane sahnesi neydi oyle be adam yogun bakimda oylemi gidip bir devlet hastanesinde yogun bakim nasildir hastalar ne sekildedir merak edip bakmadinizmi yazik harbiden settar zaten bagimsiz filmlerin gediklisi masallah neyse hayirli isler
Hasta baba yıllardır görmediği oğulun evine gelir. Oğul içeri alır babayı. Baba hastadır ama oğul onun hasta olduğunu bilmemektedir. Ama o yatınca karıştırdığı paltosunun cebindeki tahlilleri görür fotoğrafını alır. Ertesi sabah baba gider, oğul işine döner ama yolda giderken doktor bir arkadaşına gönderdiği tahlil sonuçlarından babasının kanser olduğunu öğrenir ve direksiyonu doğru otobüs terminaline kırıp nereye gideceğini bildiği babayı alır, Gideceği yere birlikte gitmeye başlarlar böylece baba oğulun yolculuğu başlar. Film de bir yol hikayesine evrilir. Bundan sonrasının bir hesaplaşma ve çatışma olacağını bekleyen seyirci yanılmaktadır. Çok kısa süren bir baba oğul çatışması yaşanır ama baba ana oğulu neden terk etmiştir, oğul sonradan nasıl iyi kazanan bir avukat olmuştur, anlaşılmaz. Baba sağlığında epeyce zampara olmalı ki yol boyu eski sevgililerine de uğrayıp veda ediyor. Oğlu sorunca cevap vermiyor ama heralde eşini ve oğlunu bu nedenle terk etmiş. Çirkin babanın çok yakışıklı (heralde anasına çekmiş) oğulun yolculuğunu izlemeye devam ettiğimizde araya biraz da Alevilik sosu eklendiğini görüyoruz. Yolculuk sürerken baba Elazığ da rahatsızlanarak hastaneye kaldırılıyor Baba geceyi hastanede geçirirken oğul geceyi hangi ara o kadar samimi olduklarını anlayamadığımız hemşirenin evinde geçiriyor. Sonrası Erzurum, eski dostlarla hemhal olmalar, saz söz derken baba ölüyor. Son veda için Kars a doğru yola çıkılıyor. Ölmeden evvel yolda çektiği ile babanın şapkasında takılı eski fotoğraf yadigar kalıyor oğula. Aceleye mi gelmiş, senaryo kaynaklı mı tartışmasını film eleştirmenleri yapsın ama bir seyirci olarak ben bu film derdini hiç anlatamamış diyorum.
Henüs filmi izlemeye devam ederken eleştiri yazmadan duramadım. Nasıl bir anlayıştır ki,(bakış , açısı, vizyonsuzluk) hemşire hiç tanımadığı, kısa süre hasta yakını /hemşire ilişkisiyle kişiyi evine davet ettiği yetmiyormuş gibi pat diye uygunsuz öpüyor. Toplum gözünde hemşireyi bu denli ahlaksız algıya düşüren senaristi şiddetle kınıyor, hasta olup hastanede hemşireden hizmet aldığında utanç içinde olmasını diliyorum. Topluma hizmet eden bu denli sosyal içerikli flimlerin arasına meslek gruplarının nefret duyguları oluşturacak olumsuzluklar bırakılması ne acı. Hemşireler olarak özür bekliyoruz.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.