Geride Kalanlar eleştirileri

Senaryosunu David Hemingson'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da, 2 Academy Ödüllü usta sinemacı Alexander Payne'in oturmakta olduğu "The Holdovers"; 1971 yılının Noel tatili süresince yaşanan bir takım olayların anlatıldığı...

Karlar altındaki dış mekanlarında havanın, -10 dereceyi gösteriyor olmasına rağmen...

İnsanın içini ısıtan, sımsıcacık bir "dramedy (drama comedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, işlenen Noel tatili döneminin 1971 yılına ait olduğunu, müziklerinin arasında; Cat Stevens'ın 1 Ekim 1971 tarihinde piyasaya sürülen, "Teaser and the Firecat" isimli uzunçalarında (LP) yer alan "The Wind" adındaki şarkısının bulunuyor olması nedeniyle anladığımız bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Elindeki piposuyla, kampüsteki iki göz odalı apartman dairesindeki çalışma masasına kurulmuş...


"Cahil zevksizler!"

Ve...

"Uyuşuk, kaba, kokuşmuş küçük cahiller!"


Olarak nitelendirdiği öğrencilerinin final sınavı kağıtlarını okumakta olan Paul Hunham'a (Paul Giamatti) seslenen ve kendisine...

Bir tepsinin içindeki, rengarenk Noel keklerini de getirmiş olan Bayan Lydia Crane (Carrie Preston)...

Kapısını çalıp...

Öğretmenlik yapmakta olduğu New England'taki Barton Akademisi'nin müdürü Dr. Hardy Woodrup'ın (Andrew Garman), acilen kendisini görmek istediğini söyleyecektir...

***

Zira...

Annesinin hastalığını bahane eden öğretmenlerden Bay Endicott'un (Bill Mootos) yerine...

Zaten başka da bir programı bulunmayan Hunham...

Noel tatili boyunca...

Bu yatılı erkek okulundaki görevini...

***

Elbette...

Ek bir ücret de almak suretiyle...

Tatilde ailelerinin yanına gidemeyen dört öğrenciye nezaret eden...

Nöbetçi öğretmen olarak sürdürmeye devam edecektir...

***

Bu arada...

Oldukça samimi olduklarını gördüğümüz ikili arasındaki konuşmadan...

Woodrup'ın...

Aslında iyi bir öğretmen olmasına karşın Hunham'ın, öğrencilere yaklaşımını fazlasıyla "geleneksel"...

Hatta...

"Geri kafalı" olarak tanımladığını görüyoruz...

***

Ki...

Aynı Hunham...

Sırf bu tarzı nedeniyle, Senatör Osgood'un oğlu Jordan Osgood'u...

Kendi dersinden sınıfta bıraktığı ve Princeton'a kabulünü engellediği için Woodrup'ı...

Ziyadesiyle kızdırmıştır...

Ve...

Gerçekte bu görevlendirmenin...

Bir cezalandırma olduğunun da farkındadır Hunham...

***

Halbuki ciddi anlamda bir eğitim idealisti ve gönüllüsü olan Hunham...

Okula müdür olduktan sonra varlıklı öğrenci velilerinin bağışlarının peşine düşmüş olan Woodrup'ın tersine...

Okulun kurucularından...

Dr. Greene'in de işaret ettiği gibi...

En doğru amaçlarının, iyi karakterli genç adamları yetiştirmek olduğunu düşünüp...

Temel akademik disiplini aşılamaya çalıştığını iddia etmektedir...

***

Neyse...

Bu konuşmayı tamamlar tamamlamaz...

Kendisini bekleyen öğrencilerinin bulunduğu "Antik Uygarlıklar Tarihi" dersi sınıfına giren Hunham...

İlk iş olarak...

B+ alan Angus Tully (Dominic Sessa) ile C+ ve C- alan iki öğrenci dışındaki herkesin zayıf notlar alarak çaktığı sınavın kağıtlarını dağıttığında...

Kendisine başta...

Cornell'e gitme hayalleri kuran Teddy Kountze (Brady Hepner)...

Yalvarırcasına itiraz ederek sesini yükselttiğinde...

***

Tatil bitimi Hunham...

Bir bütünleme sınavı yapıp...

İkisinin ortalamasını, esas karne notu olarak almayı kabul ederken...

***

Diğer öğretmenler gibi...

Ders vermeyi bitirip öğrencilerini, kendilerini almak amacıyla gelmiş olan ebeveynlerinin yanına göndermek yerine...

Peloponez Savaşı'nı işleyerek derse devam etmeyi sürdürünce de...

Bu seferki çatlak ses, annesiyle beraber gideceği St. Kitts adası seyahati için hazırladığı bavulunu da yanına almış olan ve Hunham'ın bu yaptığını, "abesle iştigal" olarak değerlendiren Angus'tan geldiğinde...

***

Sabrı iyice tükenerek sinirlenen Hunham...

Dersi oracıkta noktalarken...

Bunun karşılığında da ceza olarak sınıfa...

Sözünü verdiği bütünleme sınavını iptal ettiğini duyuracaktır...

***

Bu son dakika iptali...

Bizzat Angus'u hedef haline getirecek olan...

Teddy ile diğer çocukların asaplarını büsbütün alt üst ederken...

***

Alacağı son dakika telefonuyla...

Annesi Judy Clotfelter (Gillian Vigman)...

Kendisiyle birlikte St. Kitts'e gitmek yerine, yeni evlendiği kocası Stanley Clotfelter (Tate Donovan) ile balayına çıkmayı tercih ettiği...

O yüzden de kendisinin, Noel tatilini okulda geçirmesi gerekeceği haberi...

Angus'un tüm planları ile ayarlarını da bozup...

***

17 Aralık 1971 gününden itibaren...

Olağan okul programının muntazaman takip edilip...

1969 Barton mezunu oğlu Curtis'i, Vietnam savaşında yeni kaybetmiş olan (ve sergilediği sıra dışı performans sayesinde "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" kategorisindeki yılın Academy, Golden Globe ve BAFTA ödüllerini fazlasıyla hak eden Da'Vine Joy Randolph'un canlandırdığı) Mary Lamb'ın tedarik edeceği yemeklerin topluca yenilip...

Ders çalışmaya devam edileceği...

Toplam iki hafta boyunca...

Vakti zamanında, kendisi de lise diplomasını bu okuldan almış ardından da Harvard'ta okumuş olmasına ilaveten...

Gerek öğrenciler ve gerekse de akademik kadro tarafından, zinhar sevilmeyen Hunham'ın "bebek bakıcılığı" yapacağı...

Alex Ollerman (Ian Dolley), Ye-Joon Park (Jim Kaplan), Jason Smith (Michael Provost) ve Teddy Kountze'dan oluşan...

Öğrencilerin arasına katılmak mecburiyetinde kalacaktır...

***

Bu arada Hunham...

Yeri gelmişken bu beş delikanlıya...

Okul, öğrenci yurtları ve ana yönetim binasındaki kaloriferler kapatılacağı için...

Hep beraber revirdeki ranzalarda yatacaklarını da duyuracaktır...

Dakika 23...

***

Yukarıda saydığımız yedi tatilciden dördünün, gruptan ayrılıp...

Hunham, Mary ve Stanley'in baş başa kaldıkları andan itibaren hikayesinin, "Dead Poets Society (Ölü Ozanlar Derneği)"ne (1989) dönüşmeye yahut da anımsatmaya başlayacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; her ne kadar aday olunan farklı kategorilerdeki Academy ve BAFTA ödüllerinden, payına düşene sadece Da'Vine Joy Randolph sahip olabilmiş olsa da...

"Sideways"ten (2005) on sekiz yıl sonra yeniden bir araya gelen Alexander Payne - Paul Giamatti ikilisinin...

Döktürmeye devam edecekleri, 110 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Adaylıklarını hak etmediğini düşündüğüm klişe bir film. Genel olarak durağan, çok sonraları pek hatırlanmayacak yapıda, vakit geçirmelik izlenebilir.