The Lord of the Rings: The War of the Rohirrim, Yüzüklerin Efendisi evreninin büyülü atmosferini tekrar sinema perdesine taşıma iddiasıyla karşımıza çıktı. Ancak bu yeni yapım, serinin hayranlarını hayal kırıklığına uğratacak bir işleyişe sahip.
Öncelikle, film teknik anlamda görsel şölen sunmaya çalışsa da, hikayenin derinliği ve karakter gelişimi açısından eksik kaldığını söylemek gerek. Rohan halkının köklü geçmişine odaklanan bu hikaye, Hristiyan alt metinleriyle zenginleşmiş Tolkien evreninin ruhunu yansıtmakta başarısız. Karakterler, yüzeysel bir şekilde işlenmiş ve izleyicinin onlarla bağ kurmasını zorlaştırıyor.
Özellikle filmin ortalarındaki uzun süren durağanlık, hikayenin akışını ciddi şekilde baltalıyor. Ayrıca, olay örgüsündeki tahmin edilebilirlik ve klişeler, filmin etkileyiciliğini azaltan en büyük unsurlardan biri.
Rohan’ın tarihine ve Helm Hammerhand gibi efsanevi figürlere odaklanma potansiyeline sahip olan bu yapım, derinliği olmayan bir anlatım tercih ederek bu fırsatı heba ediyor. Serinin eski yapımlarıyla kıyaslandığında, bu film hem epik atmosferi hem de duygu yoğunluğunu yakalamakta yetersiz kalıyor.