Madea'nın Muhteşem Dönüşü eleştirileri

Senaryosunu kaleme almasının yanı sıra, başroldeki Mabel "Madea" Simmons ile Joe Simmons karakterlerini de canlandıran Tyler Perry'nin yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "A Madea Homecoming"; her ne kadar, aynı dili konuşsalar da...

Farklı kültürel kodlara sahip olan insanların bir araya geldiklerinde, ortaya çıkabilecek yanlış anlaşılmalar ile köklü aile dayanışmalarının; nelere yol açabileceğinin, kısmen "kara mizaha da" başvurulmak suretiyle gösterildiği, bir "dramedy (drama - comedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek...

İzleyicisiyle, Netflix platformu aracılığıyla buluşturulan; Tyler Perry'nin yaratıcısı olduğu, "Madea sinema evreni"nin bu on ikinci filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Atlanta, Georgia'daki evlerinin bahçesinde Leroy Brown (David Mann), gereğinden fazla tutuşturucu gaz dökmekte olduğu barbeküyü hazırlarken; bir koşuda mutfağa dalan erkek kardeşi Joe Simmons, bu vahim durumu Madea'ya bildiriverir...

***

Bunun üzerine...

Brown'ı uyarması için Madea, Joe'yu bahçeye gönderse de...

Kızı Cora'nın torunu Timothy "Tim" Marshall'ın (Brandon Black), ertesi günkü mezuniyet kutlamasında pişireceği kaburgalar için Brown...

Barbeküye yakıt dökmeye devam eder...

***

Zira...

Brown'a göre, istenilen lezzete ulaşabilmek için...

Oldukça büyük bir aleve gereksinim bulunmaktadır...

***

Derken...

Joe'dan aldığı kibritle yaktığı barbeküden, arzu ettiği alev miktarına ulaşan Brown; aynı zamanda kendinin de, bir ayaklı meşale misali tutuşmasına neden olur...

***

Neyse ki...

Olaya anında müdahil olan Joe ile Madea...

İş çok daha fazla büyümeden, çığlık atarak bahçede koşuşturmakta olan Brown'ın...

Bedenini saran alevlerden kurtulmasına yardımcı olurlar...

***

Zaten...

Kısa bir süre sonra...

Elindeki, annesi Madea'nın verdiği siparişler ile Cora Simmons (Tamela Mann) ...

***

Ardından da...

Cora'nın kızı ve kocası Richard Marshall'dan (Amani Atkinson) boşanmış olan Tim'in annesi Laura Simmons'da (Gabrielle Dennis), boşanma avukatlığını üstlenen arkadaşı Sylvia (Geneva Maccarone) ile birlikte çıkıp gelecektir...

***

Çok geçmez...

Günün adamı Tim, polis memuru kız kardeşi Ellie (Candace Maxwell) ve üniversitedeki yurttan oda arkadaşı Davi O'Malley (Isha Blaaker) ile beraber...

Ortama dahil oluverirler...

***

Elbette...

Madea'nın kuzeni Bam teyze (Cassi Davis) ile...

Ta İrlanda, Dublin'den kalkıp gelen...

Davi'yi büyüten Agnes Brown teyzesi (Brendan O'Carroll) ile onun kızı olan Davi'nin kuzeni Cathy Brown'da (Jennifer Gibney)...

Yaşanan bu cümbüşe katılmak da, çok da gecikmeyecekler...

***

Ve...

Bütün bu ekip...

Akşam yemeğinin yenileceği, Red Lobster isimli restorana gidecek...

***

Ancak...

Ani bir işinin çıkması sebebiyle, Tim'im babası Richard onlara...

Restoranda değilse de, Madea'nın evinde katılacak...

Böylelikle de...

Kadro tamamlanacak ve bomba niteliğindeki ifşaatlar, peş peşe patlayacaktır...

Dakika 40...

***

Birbirinden şaşırtıcı sürprizi bünyesinde barındıran filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; duygusal anlar da yaşayacakları, 65 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Hiç bir öğretici yanı olmayan argo konuşmalarla güldürülmeye çalışılan saçma boş bir filimdi meraktan izlemek isteyenler aynı fikirde olacaklardır👎