Senaryosunu, aynı isimli kendi romanından (2020) uyarlayarak Sarah Alderson'ın yazdığı ve yönetmen koltuğunda da Kim Farrant'ın oturduğu "The Weekend Away"; "ters köşe" sürprizleri iç içe geçtiği bir polisiye gerilim olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekilmesinin yanı sıra Hırvatistan'a ilişkin turistik bir reklamında yapıldığı; Alderson'ın romanındaki "heyecan ve entrika" dolu, Agatha Christie tarzı bir "gizem" de içeren kurgusunun ekranlara yeterince yansıtamadığını düşündüğümüz bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...
Suriyeli Zain'in (Ziad Bakri) sürücülüğünü yaptığı bir taksi ile on beş yıldır Londra'da yaşayan Amerikalı Beth (Leighton Meester), hafta sonunu kapsayan turistik bir tatil yapmayı planladığı Zagreb'deki, Sebastian (Adrian Pezdirc) isimli bir gencin sahip olduğu apart otel olarak kullanılan dairesine gelir...
Ve kendisini kapıda, kız kıza gerçekleştirilecek bu küçük kaçamağın tüm rezervasyonlarını ayarlayan yakın arkadaşı Kate (Christina Wolfe) karşılar...
Beth'in en fazla altı aylık olan kızı Aster (Luca ve Toma Mikulicić kardeşler) ile kocası Rob (Luke Norris) ise, görüntülü görüşme yaptığı bilgisayar ekranındadır...
Zira onlar Londra'da kalmışlardır...
Neyse...
Ayrı yaşadığı kocası Jay'in (Parth Thakerar) kredi kartını kullanmaya devam eden ve o yüzden de her şeyin en pahalısını sipariş vermekten çekinmeyen Kate ile yaz bekarı olan Beth; akşam olduğunda, birlikte yemeğe çıkarlar...
Ardından da Blue Parlour adındaki bir bara giderler...
Çünkü Kate'in niyeti, Beth'i de ikna ederek tanımadıkları erkeklerle takılmaktır...
Zaten çok da geçmez ve Kate, isimlerini dahi bilmedikleri iki erkeği alem yapmak üzere evlerine davet eder...
Alkolü fazla kaçırdığı gecenin sabahında uyandığında yerde bir miktar kan da gören Beth, Kate'in evde olmadığını fark ettiği gibi olan bitene dair hiçbir şey de anımsamamaktadır...
Eve erkek getirdiklerine ilişkin bilgiyi de; kendisinden, onların konaklama ücretlerini de talep eden Sebastian'dan almıştır zaten...
Bunun üzerine Beth, doğrudan polise başvurarak; anlattıkları karşısında, tipik birer Avrupalı şımarık turist olarak gördüğü için kendisi ve Kate'i pek önemsemeyen hatta rapor dahi tutmayan memur Pavić (Amar Bukvić) ile görüşür...
Böylelikle bir sonuç elde edemeyen Beth, kendilerini gece bıraktığı bara yeniden götürmesi için Zain'i arayarak çağırır...
Bara vardığında da, Zain'in üsteleyici tavrı sayesinde; geceyi beraberce geçirdikleri Mateo (Lujo Kuncević) ve Luka'nın (Marko Braić), Kate tarafından parayla tutulan eskort erkekler olduklarını öğrenir Beth...
Artık bu olaya, Zain'de dahil olmuştur...
Derken...
Zain, konuşturmak istediği Mateo ile Luka'yı bir kafeye davet eder...
Ancak Beth'i gördükleri an kaçmaya başlar bu iki kadın turist avcısı...
Gerçi Zain bunlardan Luka'yı yakalayarak konuşturur ve böylelikle de, gecenin saat üçünde çalarak kaçtıkları Kate'in 10 bin Avro değerindeki Prada marka çantası ile cep telefonunu rehinciden geri alırlar...
Yalnız ortada bir türlü anlaşılamayan bir başka husus daha bulunmaktadır...
Şöyle ki, "Neden sadece Kate'in çantası ile telefonunu çalmışlardır?"
Hem de alkolü ölçüsüzce kaçıran Beth'de, mışıl mışıl uyurken...
Edindiği bu bilgiler sonrasında Beth, yeniden polis merkezine döner ve bu kez de memur Kovać (Iva Mihalić) ile konuşur...
Bununla da yetinmeyen Beth dayanamayıp, Kate'in boşanma aşamasındaki kocası Jay'i de arasa da, bir sonuca ulaşamaz...
Ki, Jay bunun; Kate'in klasik numaralarından biri olduğunu söyleyip kredi kartı hususundan kesinlikle haberdar olmadığını ve üstelik de kendisiyle Kate arasındaki iletişimin avukatı vasıtasıyla sağlandığını da belirtmektedir...
Yalnız rezervasyon süresinin dolması sebebiyle Beth'in odayı terk etmesi de gerekmektedir...
Lakin otele göndermek yerine profesyonel bir satıcı yaklaşımı ile davranan Sebastian Beth'i, bir alttaki küçük odayı kiralamaya ikna eder...
Nihayet fazlasıyla meraklanarak telaşlanan Rob'da, Zagreb'e gelerek karısı Beth'i bulur...
Bulur bulmasında, aynı esnada Zagreb polisi de; Kate'in denizdeki cesedini bulmuştur...
Dakika 40...
Geride sizleri, katil adayı olarak başta Beth ile Zain'in suçlanacakları ama gerçek suçlunun, kim olduğunun son ana kadar bir türlü anlaşılamayacağı; Beth karakterini canlandıran Leighton Meester'ın performansının filme damgasını vuracağı 49 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,