Teftiş eleştirileri

Bizzat kendisinin hayatıyla alakalı olan yarı otobiyografik senaryosunu da kaleme almasının yanı sıra, ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çekmek gayesiyle Elegance Bratton'ın yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu “The Inspection”; bizim anlatımını bırakacağımız noktadan itibaren, sonu bir hayli merak uyandıran bir LGBTI+ draması olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, 3 milyon dolarlık sınırlı bir yapım bütçesiyle kotarılarak; 8 Eylül 2022 tarihindeki dünya prömiyeri de, Toronto Uluslararası Film Festivali'n de yapılmış olan bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

***

- Yıl 2005 -

ABD Deniz Kuvvetleri'ne / Donanması'na katılmayı kafasına koymuş olan yirmi beş yaşındaki...

Afro - Amerikan kökenli Ellis French (Jeremy Pope), yıllardır uğramadığı evine giderek; kendisinin hayatta hep duvara toslayacağını söyleyen "dini bütün" annesi Inez French'den (Gabrielle Union) doğum belgesini ister...

***

Ardında da...

Sakalını bıyığını kesen Ellis, New Jersey'deki bir barınakta birlikte yaşadığı kendisi gibi eşcinsel olan yaşlı bir evsize (Jackie Andrews) veda ederek...

Atladığı bir otobüsle, diğer deniz piyade askeri adaylarıyla beraber; ABD donanmasının, Güney Carolina Parris Island'daki eğitim tesisine doğru yola koyulur...

***

Vakti zamanında bizde, askerlik görevimizi tamamlamak amacıyla...

Benzer bir şekilde...

İzmir'in Hatay semtindeki...

İçinden bir dere geçen ve yakınındaki Güzelyalı'nın hastası olduğumuz Poligon bölgesinde mukim olan...

Ve...

"İncir ağacı nöbeti" olarak da adlandırılan inanılmaz tarzdaki psikolojik deneyimleri de test ettiğimiz, 2. Deniz Er Eğitim Alayı'ndaki yerimizi almıştık...

***

Aynen bizlere benzer bir biçimde...

İlk gün saç tıraşları da tamamlanan tüm acemiler...

Ertesi gün...

Acımasızlığı ile dikkatleri üzerinde toplayan kıdemli tatbikat öğretmeni başçavuş Laws (Bokeem Woodbine) ile, onun yardımcıları olan Rosales (Raúl Castillo) ve Brooks (Nicholas Logan) komutasında talimdedirler...

***

Yeri gelmişken...

Hemen belirtelim ki, Laws'ın kendisi de...

Oldukça eksantrik bir kişiliğe sahip olan "Afro - Amerikan" orijinli bir siyahidir...

Ve...

Bunun acısını da, Ellis gibi siyahilere yüklenerek çıkartmaya çalışmaktadır...

***

Neyse...

İşin daha da kötüsü...

Toplu banyo yapılırken, cinsel organının sertleşmesi yüzünden; erkeklere ilgi duyduğu da anlaşılan Ellis...

Laws tarafından, talimlerde daha başarılı olan Ellis'e haksızlık yapılmak suretiyle takım lideri olarak seçilmiş olan "beyaz" Amerikalı Harvey (McCaul Lombardi) ve diğer acemilerden fena halde dayak yerken...

Koğuştaki yeri de değiştirilerek...

Aralarında, Ismail (Eman Esfandi), Castro (Aaron Dominguez), Boles (Aubrey Joseph) ve Label'ın da (Andrew Kai) bulunduğu herkesten uzaklaştırılacak...

***

Üstelik...

Talimlerde de, başta Harvey olmak üzere...

Arkadaşlarınca dışlanılmaya başlanacaktır...

Hem de...

Komuta kadrosunun gözleri önünde...

***

Ama...

Özellikle de Ellis'in...

Denizde boğulmakta olan adamı kurtarma eğitimi esnasında...

Kendisine taktığı açıkça belli olan ve bu hususta gittikçe de manyaklaşan komutan Laws'un kendisine yaşattıkları; kendisi açısından bıçağın kemiğe dayandığı son nokta olduğundan, üst komuta kademesine şikayet de bulunmaya karar verir...

Yoksa...

İşlerin böyle devam etmesi halinde kendisine...

Birkaç hafta içinde, hayatını yitirmesi; neredeyse kaçınılmaz gibi görünmektedir...

***

Fakat...

Ne yapar ne eder...

Komutan Rosales kendisini, bu fikrinden caydırmayı becerir...

Dakika 40...

Gerek Laws'ın gerekse de homofobik karakterdeki Harvey ve ötekilerinin, bitmek tükenmek bilmeyen zorbalıklarına maruz kalan Ellis'in donanmadaki geleceğinin belirleneceği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; ilgiyle izlemeye devam edeceklerini umduğumuz, 55 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,