Je8ileui Bam eleştirileri

Senaryosunu da yazan Kim Tae-hyung'un yönetmen koltuğunda oturduğu “ 제8일의 밤 / Je8ileui Bam / The 8th Night”; "gizemli - gerilim" kategorisindeki Orta Doğu kökenli İbrahimi dinleri referans alan "şeytan çıkartma / cin kovma" konulu filmlere, "Budist" bakış açısını esas alarak sunulan bir alternatif olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, görsel efekt teknolojisi ile makyaj sanatçıları ve dublör oyuncu performanslarının damgasını vurduğu açıkça ortada olan Kore yapımı bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

***

İki bin beş yüz (2.500) yıl önce bir canavar, insanlara acı çektirmek için insan alemini cehenneme bağlayan kapıyı açmaya başlar...

Ama Buddha canavardan önce gelerek, canavarın güç kaynağı olan Kırmızı ve Siyah Gözleri çekerek alır...

Fakat her iki göz de, Buddha'nın ellerinden kaçarak ondan uzaklaşsalar da; çok geçmez, Siyah Göz yeniden Buddha tarafından yakalanarak bir "Śarīra" kutusuna kilitlenir...

Öte yandan ise Kırmızı Göz, yedi gece boyunca; insanların bedenine gizlenerek Buddha'dan kaçmayı başarır...

Daha sonra sekizinci gece de, Kırmızı Göz durur ve çok fazla uzaklaştığını düşünerek gerisin geriye döner...

Ancak gittiği yolun aslında dar ve sığ bir dere üzerindeki yedi basamaklı bir köprü olduğunu anlayan Kırmızı Göz, Buddha'dan asla kaçamayacağını da öğrenir...

Ve teslim olmuş numarası yaparak kendiliğinden "Śarīra" kutusunun içine giriverir...

Onları, kutulara mühürleyip Kırmızı olanı batının uçsuz bucaksız çöllerine ve Siyahını da doğunun sarp kayalıklarına kapatmasının ardından Buddha isimsiz müritlerine; "Bunlar, sakın bir daha bir araya gelmesinler" der...

***

Ekim 2005, Hindistan - Pakistan sınırı...

Profesör Kim Joon-Cheol (Choi Jin-ho) çölde yola çıkar ve kutulardan biri olduğu tahmin edilen bir kalıntıya ulaşsa ve onu yıllardır yatmakta olduğu yer altından çıkarsa da; bilim ve medya dünyasında düpedüz sahtekar olmakla suçlanır...

***

14 Yıl Sonrasındaki, iki saat sürmesi beklenen bir "Kanlı Ay Tutulması" gecesinde; Prof. Kim halen, bir sahtekar değil tersine "Śarīra" kutusu ve efsane konusunda haklı olduğunda son derece emin ve ısrarcı olup bunu kanıtlamanın bir yolunu aramaktadır...

Bunun için de "Śarīra" kutusunun içindeki Kırmızı Göz'ü, üzerine kan dökerek uyandıracak ve Siyah Göz ile yeniden buluşmasını sağlayarak cehennemin kapısının ardına kadar açılmasına sebep olmak istemektedir...

***

Gwangju'daki Budist tapınakta yaşayan Kara Göz kutusunun koruyucusu Abbott Ha-jung (Lee Eol), Kırmızı Gözün yeniden uyandığını fark eder...

***

- Birinci Gün -

Abbott Ha-jung, sessizlik yeminindeki genç keşiş Cheongseok'a (Nam Da-reum), Kırmızı Göz'ün 7 basamak bularak 8. gecede Kara Göz ile tekrar birleşmesi halinde durdurulamaz olacağını; o nedenle de, basamaklardan en azından birini yok etmelerinin zorunlu olduğunu söyler...

***

Aynı esnada Chilgok, Kuzey Gyeongsang'da serbest kalmış olan Kırmızı Göz; gecenin kör karanlığında elinde silah ile zavallı hayvancıkların peşinden koşuşturan bir avcının (Kim Han-sol) bedenini ele geçirerek kalmakta olduğu Dört Mevsim isimli otele geri dönmesini sağlar...

***

- İkinci Gün -

Abbott Ha-jung Cheongseok'a, "Seon-hwa / Muhafız" Park Jin-soo'yu (Lee Sung-min) bulmasını ve ona canavarın döndüğünü iletmesini sıkıca tembihler...

***

- Üçüncü Gün -

Dedektif Kim Ho-tae (Park Hae-joon), kendisini çaylak ve sakar dedektif Dong-jin'in (Kim Dong-young) karşıladığı cinayet mahalli olan Dört Mevsim oteldedir...

Zira bir erkek öldürülürken, o erkekle beraber olan kadın Seo Gye-ong Suk (Jacqueline Misaye); cüzdan ve anahtarları dahil kişisel eşyalarını bırakarak otelden ayrılmıştır...

Bir önceki gece Kırmızı Göz'e konaklık yapan avcı da sönmüş bir balon misali terkedildiği köşede, çürümüş bir biçimde yatmaktadır...

***

Bu arada zaten hasta olan Abbott Ha-jung hayatını kaybetmiştir...

Onun son talimatını yerine getirmek amacıyla Cheongseok, Park Kin-soo'ya ulaşmak üzere yola koyulur...

***

- Dördüncü Gün -

Seo Gye-ong Suk'da aynen oteldeki avcı gibi cesedi çürümüş vaziyet de bir tuvalet de ölü olarak bulunurken; elinde tuttuğu adres ile geldiği Daejeon tren istasyonunda, bir anlığına sırtından çıkartarak yere koyduğu çantasını Ae-ran'a (Kim Yoo-jeong) kaptırır...

En azından öyle olduğunu zanneder...

Günün iyi haberi ise, Cheongseok'un aradığı Park Kin-soo'yu bulmasıdır...

Ki onun da, geride kalan üç günün içinde; basamaklardan birini oluşturan, kimliğini açık edemeyeceğimiz "bakire şamanı" bularak öldürmesi gerekmektedir...

Dakika 28...

Geride sizleri, lastik gibi çekiştirilerek uzatılması yüzünden biraz sıkılacağınızı da tahmin ettiğimiz; aksiyon dolu pek çok sürprizi de bünyesinde barındıran 87 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,