Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Drive My Car’ roman okur gibi seyrettiğim bir film oldu. Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kış Uykusu’ ve ‘Ahlat Ağacı’nda olduğu gibi edebi derinlik, Çehov tarzı psikolojik gerçekçilik var filmde. ‘Drive My Car’ın farkı Çehov’a Murakami’nin karakterlerini eklemesi… Bu tür ‘edebi filmler’in ana akım içinde kendilerine yer bulması belki mümkün değil ama son dönemlerde festivallerde yükselişe geçtiklerini, eleştirmenler ve sinemaseverlerden destek bulduklarını düşünüyorum. Yönetmen Ryusuke Hamaguchi karakterlere, diyaloglara odaklanan mütevazı bir anlatım tutturuyor.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Haruki Murakami’nin aynı adlı öyküsünden sinemaya uyarlanan ‘Drive My Car’, sevdiği kadını kaybettikten sonra ruhsal yaralarıyla başa çıkmaya çalışan kederli bir adamı ve onun dertlerine ortak olan şoförünün yaşadıklarını anlatıyor. Ryûsuke Hamaguchi imzalı yapım, Oscar’larda da adından söz ettireceğe benziyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
T24
Yazar: Atilla Dorsay
En önemli şeylerden biri filmin gerçek anlamda tiyatro kültürüne ve Vanya Dayı aracılığıyla Çehov'a şapka çıkarması. O oyundan o kadar çok diyalog var ki filmde: sahnede, provalarda, okumalarda, trende veya arabada... Bu oyunu bunca yıl sonra yeniden görme isteği veriyor insana... Özetle şehvetle şiirin, Japon kültürüyle Rus kültürünün, gerçek yaşanmışlıklarla hayat derslerinin iç içe geçtiği, son derece zengin ve doyurucu bir film. Ki bunlardan biri şöyle: "Ne olursa olsun, hayat bir şekilde devam eder." Basit, ama ne kadar doğru!..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Drive My Car’ roman okur gibi seyrettiğim bir film oldu. Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kış Uykusu’ ve ‘Ahlat Ağacı’nda olduğu gibi edebi derinlik, Çehov tarzı psikolojik gerçekçilik var filmde. ‘Drive My Car’ın farkı Çehov’a Murakami’nin karakterlerini eklemesi… Bu tür ‘edebi filmler’in ana akım içinde kendilerine yer bulması belki mümkün değil ama son dönemlerde festivallerde yükselişe geçtiklerini, eleştirmenler ve sinemaseverlerden destek bulduklarını düşünüyorum. Yönetmen Ryusuke Hamaguchi karakterlere, diyaloglara odaklanan mütevazı bir anlatım tutturuyor.
Hurriyet
Haruki Murakami’nin aynı adlı öyküsünden sinemaya uyarlanan ‘Drive My Car’, sevdiği kadını kaybettikten sonra ruhsal yaralarıyla başa çıkmaya çalışan kederli bir adamı ve onun dertlerine ortak olan şoförünün yaşadıklarını anlatıyor. Ryûsuke Hamaguchi imzalı yapım, Oscar’larda da adından söz ettireceğe benziyor.
T24
En önemli şeylerden biri filmin gerçek anlamda tiyatro kültürüne ve Vanya Dayı aracılığıyla Çehov'a şapka çıkarması. O oyundan o kadar çok diyalog var ki filmde: sahnede, provalarda, okumalarda, trende veya arabada... Bu oyunu bunca yıl sonra yeniden görme isteği veriyor insana... Özetle şehvetle şiirin, Japon kültürüyle Rus kültürünün, gerçek yaşanmışlıklarla hayat derslerinin iç içe geçtiği, son derece zengin ve doyurucu bir film. Ki bunlardan biri şöyle: "Ne olursa olsun, hayat bir şekilde devam eder." Basit, ama ne kadar doğru!..