Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Çok beğendiğimiz ‘Kar’la uzun metraj serüvenine atılan Emre Erdoğdu’nun ikinci adımı ‘Beni Sevenler Listesi’, Bağcılar’dan çıkıp Cihangir’e kapağı atmış Yılmaz odağında sevgi arsızı bir karakteri anlatıyor. Karşımıza çıkan bu profil işlevselliğiyle aradaki sınıfsal farkların kırılabileceğine ve kurulan dostlukların derin olabileceğine inanıyor. Uyuşturucu operasyonlarıysa bir turnusol kâğıdı görevi görüyor ve Yılmaz’ın ‘kast sistemi’nin gerçekleriyle yüzleşmesini sağlıyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Evrensel
Yazar: Şenay Aydemir
Emre Erdoğdu, Yılmaz karakteri üzerinden bir bağımlılık hikayesi anlatmaya soyunuyor. Dizi sektöründen olduğunu anladığımız Cihangir ahalisinin uyuşturucuya, Yılmaz’ın ise şöhretli insanlara (ve tabii Tutku’ya) olan karşılıklı bağımlılığına dair hoş bir buluştan söz edilebilir aslında. Erdoğdu, tıpkı “Kar”da olduğu gibi burada da ritmi yüksek, kameranın çoğunlukla hareketli olduğu, olay örgüsü hızlı gelişen bir anlatı tutturuyor. Filmin neredeyse her sahnesinde yer alan Halil Babür’ün muhteşem oyunculuğu da bu anlatıyı destekliyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Çok beğendiğimiz ‘Kar’la uzun metraj serüvenine atılan Emre Erdoğdu’nun ikinci adımı ‘Beni Sevenler Listesi’, Bağcılar’dan çıkıp Cihangir’e kapağı atmış Yılmaz odağında sevgi arsızı bir karakteri anlatıyor. Karşımıza çıkan bu profil işlevselliğiyle aradaki sınıfsal farkların kırılabileceğine ve kurulan dostlukların derin olabileceğine inanıyor. Uyuşturucu operasyonlarıysa bir turnusol kâğıdı görevi görüyor ve Yılmaz’ın ‘kast sistemi’nin gerçekleriyle yüzleşmesini sağlıyor.
Evrensel
Emre Erdoğdu, Yılmaz karakteri üzerinden bir bağımlılık hikayesi anlatmaya soyunuyor. Dizi sektöründen olduğunu anladığımız Cihangir ahalisinin uyuşturucuya, Yılmaz’ın ise şöhretli insanlara (ve tabii Tutku’ya) olan karşılıklı bağımlılığına dair hoş bir buluştan söz edilebilir aslında. Erdoğdu, tıpkı “Kar”da olduğu gibi burada da ritmi yüksek, kameranın çoğunlukla hareketli olduğu, olay örgüsü hızlı gelişen bir anlatı tutturuyor. Filmin neredeyse her sahnesinde yer alan Halil Babür’ün muhteşem oyunculuğu da bu anlatıyı destekliyor.