Hesabım
    I Am All Girls
    Ortalama puan
    2,7
    4 Puanlama
    I Am All Girls hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.066 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    Yaşanmış gerçek olaylardan uyarlanan senaryosunu da Emile Leuvennink, Marcell Greeff ve Wayne Fitzjohn ile birlikte yazan Donovan Marsh'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “I Am All Girls”, "belki bu kez yanıp yanıp sönen neon ışıkları değil ama Güney Afrika gecelerini süsleyen şimşekler eşliğinde", büyük bir ustalıkla "neo - noir" tarzda kurgulanan gerilim dolu bir polisiye olarak çıkıyor karşımıza...

    Bizce bu "ince nüans", Marsh'ın müthiş bir sinema zekası kıvraklığına sahip olduğunu göstermeye yetiyor da artıyor bile...

    Tabii muhtemelen yine de, yüz milyonlarca dolarlık devasa bütçeli Hollywood prodüksiyonlarındakine benzer bir aksiyon bekleyen kitle, 14 Mayıs 2021 tarinde yayın akışına dahil edilen bu Netflix filmini beğenmeyecektir...

    Olsun...

    Gördüğümüz kadarıyla gerek oyuncu kadrosunda gerekse de teknik kadroda yer alan ve çoğunun da isimlerini ilk kez duyduğumuz sinema emekçileri, işlerini hakkını vererek yapmışlar...

    Gelin isterseniz biraz daha yakından bakalım filmimize...

    Yıl 1994...

    Haberlere göre, Johannesburg, Güney Afrika'da Gert de Jager (J.P. du Plessis), altı kızı kaçırmış ve hiçbiri de bulunamamış...

    Gert tutuklandıktan sonra suçunu itiraf etse de, mevcut Apartheid hükumeti bu itirafları yayınlamayı reddetmiştir...

    Zira Gert kız kaçırma işini kız arkadaşı (Lizz Meiring) ile beraber, Ulusal Partinin bakanlarından FJ Nolte'un (Deon Lotz) talimatıyla yaptığı gibi sayı da, kamu oyunda bilindiği şekliyle altı değil kırktan da fazlaymış...

    Brakpan, Johannesburg'un doğusu...

    Yaşları oldukça küçük olan kızlar önce bu bölgedeki bir çiftliğe ardından da uçaklarla Orta Doğu ülkelerine, muhtemelen de petrol karşılığında İran'a sevk edilmektedirler yine Gert'in anlatımına göre...

    Çünkü ırkçı politikaları nedeniyle o günlerde Güney Afrika'ya, petrol ambargosu uygulanmaktaydı...

    Ancak bu çocukların tamamı yurt dışına gönderilmek yerine yine cinsel amaçlarla ülke içinde de kullanılmış ve sonrasında da bir kısmı öldürülmüşlerdir...

    Kan donduran bu itiraf serisinin ardından, günümüz Johannesburg'undayız...

    T.S.C yani Tarrynlee Shaw Certer kayıptır ve adının baş harfleri, öldürülerek bir parka bırakılan Ulusal Parti eski millet vekillerinden Carel Duvenhage (Ben Kruger) adındaki altmışlı yaşlarındaki bir erkeğin cansız bedenine itinayla kazınmıştır...

    Başlarında Jodie Snyman'ın da (Erica Wessels) bulunduğu silahlı bir polis ekibi, harabeyi andıran kenar semtlerden birindeki bir mekana baskın düzenlemiş ve kaçırılan küçük çocukların kapatıldığı karanlık ve içi boş bir bodruma erişilmiştir...

    Derken adli tıptan Ntombizonke Bapai'de (Hlubi Mboya) olay yerine intikal eder...

    Ama ortalıkta kimsecikler olmadığı için herhangi bir tutuklama yapılamaz...

    Ki bu da, Yüzbaşı George Mululeki'ye (Mothusi Magano) göre, bakanlıktan ödenek alamayacakları anlamına gelmektedir...

    Bu başarısızlık üzerine Jodie, ülkede yeniden nükseden kayıp çocuklar vakasından alınarak, vücuduna T.S.C kazınan yaşlı pedofilin vakasına verilir...

    Ortağı da Dedektif Samuel Arendse'dir (Brendon Daniels) ...

    İkili, kızı (Cindy Swanepoel) ve torunu Liezel (Tamarin du Toit) ile birlikte yaşayan Carel'ın evine gittiklerinde, garajdaki gizli bir bölmede, dedenin torununa yaptığı cinsel tacizin görüntü kayıtlarını ele geçirirler...

    Geçirirler geçirmesine de bu kez de Jodie, 3 aylığına zorunlu izne çıkartılır...

    Yalnız senaryoda öylesine müthiş bir gelişme meydana gelir ki...

    Ne mi olur?

    Daha ne olsun...

    Polislerden birinin 1994 yılında kaçırılan küçük kızlardan biri olduğunu öğreniriz...

    Fakat elbette ismi bizde ve filmde gizli kalacak...

    Neyse...

    Yeni kayıp çocuk F.H yani Frances Hughes'dır...

    Bunun üzerine kendisine, yakın çalışma arkadaşı ve dostu Ntombizonke Bapai aracılığı yapılan çağrı ile iznini yarıda bölen Jodie, bu kez cansız bedeninde F.H yazan Pimp'in (Israel Makoe) bulunduğu yere gider...

    Ve Pimp'in, içinde başka küçük çocukların da bulunduğu iş yerinde, Hint Okyanusu kıyısındaki Durban kentinin limanından uluslararası konteyner taşımacılığı yapan Hint asıllı Salim (Afzal Khan) ve Pharwaz Khan (Kaseran Pillay) kardeşlerin izine rastlanır...

    Dakika 46...

    Bitti mi?

    Olur mu hiç...

    "Spoiler" olmasın diye adını paylaşmadığımız, cinsel taciz mağduru polisin başını çekeceği asıl macera şimdi başlıyor...

    Olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan izlemenizi öneririz...

    Keyifli seyirler,
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    2 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    gerçek hikaye ama kurgu anlatım o kadar zayıfki.. İnsanı yoruyor.. Anlaşılmaz oluyor film.. Konu falan orijinal esasında
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top