Senaryosunu da yazmasına ek olarak, yapımcılığını da Pippa Harris ile beraber üstlenen, "American Beauty" (1999), "Road to Perdition" (2002) ve "1917" (2019) gibi birbirinden şahane filmlere de imzasını atmış olan Sam Mendes'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Empire Of Light"; "Demir Leydi" Margaret Thatcher İngiltere'sinin panoramasının da beyaz perdeye başarıyla yansıtıldığı, romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, "En İyi Görüntü Yönetmeni - Roger Deakins" kategorisindeki Academy; "Yılın En İyi İngiliz Filmi - Sam Mendes, Pippa Harris", "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Micheal Ward" ve "En İyi Görüntü Yönetmeni" kategorilerindeki BAFTA Ödüllerine de aday olmuş olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
- 1980 Noel'i -
Filmin baş karakteri Hilary Small (Olivia Colman):
Her bir salonunda, "The Blues Brothers" (1980) ve 4 Academy Ödüllü "All That Jazz" (1979) filmlerinin gösterimde olduğu; içinde dans salonu, restoran ve bir kafe & barı da barındıran, müdürü olduğu Empire Sineması'nın önce kapısını ardında da ışıklarını açarak tesisi çalışır hale getiren...
Seansların bitiminde de, Neil (Tom Brooke) ve Janine (Hannah Onslow) ile birlikte; film gösterimin yapıldığı, sinema salonunu temizleyen...
Günün sonunda da...
Işıkları kapatıp kapıyı kilitleyerek, tek başına yaşamakta olduğu evine giden; içine kapalı orta yaşlı bir kadındır...
***
Hayatın cilvelerinin yanı sıra biboplar bozukluğu, diğer adıyla manik - depresif bozukluk ile de mücadele etmekte olan Hilary'nin reçetesine; doktoru Bay Laird (William Chubb) bu kez, tedavisinde etkili olacağını düşündüğü lityum haplarını yazacaktır...
Bu arada...
Aynı Hilary'nin, kendisini seks ihtiyaçlarını gidermek amacıyla kullanan; sinemanın sahibi Donald Ellis (Colin Firth) ile ilişki yaşadığını da öğreniyoruz...
***
Akşam yemeği için gittiği restorandaki tek başına oturduğu masasında, şarabını yudumlarken kitabını okuyup yemek siparişini vermeye hazırlanırken Hillary; birden Donald ile karısı Brenda Ellis'de (Sara Stewart) çıkıp gelerek, karşısındaki masalardan birine oturmasınlar mı...
Donald ile göz göze gelen Hilary, çok da beklemeden restoranı terk eder...
***
Ertesi sabah...
Donald çalışanlarına, izin almadan sürekli devamsızlık yapan Trevor'ın (Ashleigh Reynolds) yerine işe yeni alınan Stephen'ı (Micheal Ward) takdim ederken; Stephen'a da, genelde gişede duran Neil, makinist Norman (Toby Jones), birlikte bilet toplayacağı Janine ile öteki görevliler Frankie (Roman Hayeck-Green), Brian (Brian Fletcher) ve Finn (Dougie Boyall) ile kendisine işini öğretecek nöbetçi müdür Hilary'i tanıştırır...
***
Hilary bütün tesisi, yapılacakları da birer birer anlatarak Stephen'a gezdirirken; Empire Sineması'nın eskiden dört salonlu olduğu bilgisine de ulaşıyoruz...
Gördükleri karşısında adete büyülenen Stephen; en üst kattaki camları açık fuaye de bulduğu, kanadı kırık güvercini bir güzel sarıp sarmalayacaktır...
***
Ancak...
Aralarına yeni katılan genç Stephen'i, alıcı gözle süzen bir tek Hilary değildir...
Hilary'i çatlatırcasına, yaşlı bir müşteriyi taklit ederlerken; onunla kıkırdaşan Janine'de Stephen'a ilgi duymaktadır...
Ve...
Bu durum, Stephen'a patlayacak olan Hilary'nin de gözünden kaçmamaktadır...
***
Derken...
Donald, 20:00 seansı öncesinde, gişe de Neil'e yardımcı olan Hilary'ı; işi biter bitmez, yeni yılı bir kadeh viski içmek üzere odasına davet eder...
Elbette altı aydan bu yana, karısı Brenda ile odalarını ayırmış olan Donald'ın asıl derdi; her zaman olduğu gibi Hilary ile gizlice seks yapabilmektir...
İşini tamamlar tamamlamaz Donald Hilary'e, mekanı büyütme planından da söz eder...
Şöyle ki:
Empire Sineması'nda, belediye başkanı ve meclis üyelerinin de katılımıyla; 4 Academy Ödüllü "Chariots of Fire"ın (1981) İngiltere prömiyerini yapacaklardır...
Yetmez...
"Kim bilir? Belki bizim için de yeni bir sayfa açılır" diyerek Hilary'e de umut verir...
***
Çok geçmez...
Tam sinemayı kapatarak gitmeye hazırlanırken Hilary; o gün yaşananlar için kendisinden özür dilemek isteyerek cam kapıyı elleriyle tıkırdatarak açtıran Stephen, çıkıp gelir...
Birlikte sinemanın çatı katındaki balkona çıkan Hilary ile Stephen; yılbaşı akşamının şerefine, kağıt kahve bardaklarına koydukları şarabı içerlerken, 1981 yılına girildiğini müjdeleyen kilise çanlarının seslerini de dinlerler...
***
O gecenin finalinde Stephen'a bir öpücük konduran Hilary; diskolar ile lunaparkları, Janine ve asıl hedefinin üniversite de mimarlık okumak olduğunu öğreneceği Stephen ile birlikte turlamaya başlar...
Fakat bir gün...
Afrika kökenli Stephen'in güpegündüz, hem de polis memurlarının devriye gezmekte oldukları bir esnada; üç ırkçı İngiliz dazlak tarafından sözlü tacize kaldığını gördüğünde Hilary, oldukça üzülecektir...
***
Yalnız yeri gelmişken, Stephen'in de duygusal olarak Hilary'e karşı boş olmadığını da belirterek; filme dair anlatımı burada noktalayarak, en heyecanlı kısımlarını sizlere bırakalım...
Dakika 35...
Aralarında "The Logical Song" - Roger Hodgson, Richard Davies, "It's Alright, Ma (I'm Only Bleeding)" - Bob Dylan, "Morning Has Broken" - Cat Stevens, "You Turn Me On, I'm a Radio" - Joni Mitchell ve "Titles (from Chariots of Fire)" - Vangelis'in de yer aldığı müziklerinin, kulakların pasını silmeye devam edeceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; özellikle de "Chariots of Fire"ın galası sırası ve sonrasında meydana geleceklerin damgasını vuracağı, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,