Senaryosunu Whit Anderson'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Trish Sie'nin oturmakta olduğu "Players"; sonunda yaşanacakları tahmin etmekte çok da zorlanmayacağınız, bir "rom com (romantic comedy)" olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olmasına ilaveten kendine Netflix platformunda yer bulabilme başarısı da gösterebilen; bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Spor muhabiri Mackenzie "Mack" Cannon (Gina Rodriguez) ile yakın mesai arkadaşları...
The Brooklyn Ace adlı aynı gazetenin görseller sorumlusu Adam Miles (Damon Wayans Jr.) ve ölüm ilanları yazarı Sam Brannagan (Augustus Prew) ile Sam'in genç biraderi Ryan "Little" Brannagan (Joel Courtney)...
Akşamları barlarda buluşarak, hedeflerine koydukları insanları yanıltarak ahmak yerine koyacakları...
Değişik isimler verdikleri...
Kurgusal hikayelere sahip oyunlar oynamaktadırlar...
***
İşte yine onlardan biriyle...
Barda oturmuş martinisini yudumlayan ve aralarındaki konuşmaya kulak kabartan sarışın bir kadını (Claudia Maree Mailer)...
Mack ile zengin olduğuna inandırılması istenen Sam keklemek üzereyken...
Adam ile Little'da...
Ellerinde içkileri oturmuş, uzaktan olanı biteni izlemektedir...
***
Derken...
Oyunun yapısı gereği...
Sam, kandırdıkları söz konusu sarışınla barda baş başa kalırken...
***
Dışarıya çıkan üçlüden Little...
"Sam'in parası olmadığını anlayınca ne olacak?" sorusunu yönelttiğinde...
Mack'in yanıtı da kısaca...
"Bu oyun parayla ilgili değil... Evet, o oyun pohpohlama ve fanteziyle ilgili... Biz onu, yalanlarla kafalamıyoruz... Yalan söyleme çabasıyla cezbediyoruz..." biçiminde olacaktır...
***
Evine vardığında...
Benzer bir katakulliyi, posta kutusuna bırakacağı bir dergi marifetiyle...
Komşusu Brady Stratton'a da (Brock O'Hurn) uygulayan Mack...
Onu yatağına atmakta zorlanmaz...
***
Ertesi sabah...
Mack, Adam ve Sam...
Çalışmakta oldukları gazetenin açık ofisinde, Adam'ın masasının başında sohbet etmekteyken...
Aniden çıkıp gelen, Washington Post'un savaş muhabirlerinden Nick Russel (Tom Ellis) kendilerine...
Patronları Karen Kirk'ün (Marin Hinkle) odasını sorar sormaz...
***
Onu dayanılmaz derecede yakışıklı bularak dilleri tutulan...
Mack ile Sam değilse de...
Kirk'ün asistanı Ashley'e (Liza Koshy)...
Sakin bir tavırla Adam yönlendirecek...
***
Mack ise Ashley'den...
Nick ile Kirk'ün eski dost olduklarını ve akşama, barda da birlikte takılacaklarını öğrenecek...
***
Ve böylelikle...
Gecenin sonunda...
Nick'e veda eden Kirk bardan ayrılır ayrılmaz...
Mack ile kankaları onu...
Kendi masalarına alırlarken...
***
Nick ile Mack finali...
Nick'in evindeki yatak odasında yapacaklardır...
***
Fakat bu da kesmez Mack'i...
Zira o...
Hayatının erkeğini bulduğunu düşünmekte ve onunla evlenmeyi arzulamaktadır...
***
Bu fikrini...
Adam'a da açıp...
Onayını da aldığında Mack...
***
Kafa kafaya verdiği Adam, Sam ve Little ile beraber...
Bir kuşatarak, ele geçirme yani "fetih" planı hazırlığına girişilir...
Her ne kadar Nick...
Oldukça zorlu bir lokma olsa da...
***
Zira...
Adam'a göre...
"İmkansız" kelimesi, bu ekibin lügatinde mevcut değildir
Ve zaten kendileri sınırlara da inanmamaktadırlar...
Dakika 25...
***
Dört kafadara, Little sayesinde Ashley'in de ekleneceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; yorumumuzun başında da belirttiğimiz şekilde, sanki ters köşeymiş gibi dursa da...
Kimseyi şaşırtmayan bir kapanışı da bünyesinde barındıran, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,